Friday, February 12, 2010

Rejim Sorunsalı

Çok mutluyum aranıza dönmekten. Hepinizi ziyaret edemedim ama çoğunuza göz gezdirdim. Çoğunuz ya yazmayı bırakmış, ya belli kullanıcılarla paylaşıyor (heyy giriş hakkı istiyorum:)) ya da son bloğunu yazalı aylar, yıllar geçmiş. Ama bazı dostlarımın da hala burada olduğunu gördüm:) Heyecanla bloglarını bile okumadan yorum bıraktım çoğuna... Ve beni yalnız bırakmayıp ilk günümde beni desteklemek adına ziyaretime geldiler:) Seviyorum ben sizi yaaaa!!!


Immm... Aslında anlatacak çok şeyim var. Ama bu sıralarda kafamı taktığım bir iki konu var... Bilirsiniz her dönem bir veya bir kaç gözdem olur:) Bunlardan biri rejim! Hepimizin korkulu rüyası ama aynı zamanda da can simidimiz. Ben ortaokul yıllarından beri ne kadar zayıf olsam da zayıflık delisi bir kız olarak çok sık rejim yaptım diyebilirim. Ama tabi çocukluk ve ilk genç kız dönemlerimde yaptığım bu saçma ve anlamsız rejimler çoğu kez ikinci günde annemin yaptığı o enfes yemeklere saldırmamla tarihe gömülüyordu.

Derken Üniversite başladı ve ben 46 kiloydum! Evet evet yanlış duymadınız sadece 46 kilo! Boyumun 1.68 filan olduğunu düşünürsek epey zayıf bi kızmışım. Hani şimdilerde moda olduğu şekliyle, şu genç kızların bayıldığı "anoreksik" görüntüm ile harikaydım arkadaşlar... Tanrım! o sıra dar pantolonlar, streç kotlar, taytlar filan ne modaydı... Çöpten bacaklarımla şimdi ancak kollarımın girebileceği o dapdaracık harika pantolonlar içinde süzülüyordum.

Bu zayıf siluetimi üni sonuna kadar korudum korumasına ama arada kiloluyum ben krizlerine girip, iğrenç bir şekilde günde 200 kalori ile filan yaşar hale geldiğim dönemlerim oluyordu. aynı zamanda o yıllar annemin yaptığı o enfes yemeklere direnç gösterdiğim bir zaman dilimini de oluşturmuştu. Bazen tüm gün boyunca yemek yemeyi unuttuğum olurdu... yemek aklıma bile gelmezdi. En sağlıksız beslendiğim yıllardı anlayacağınız... Fakat bu 46-50 kilo aralığında ve hiç yememekle çok yemek arasında gidip geldiğim yıllarda mutsuz bir ifade ile dolaştığımı anımsıyorum. Sanırım çok zayıftım ama mutlu değildim... ve tabi bir de sağlıksız...

Yüksek yaptığım üniversite sonrası dönem ise sanırım artık bilinçlenmeye başlayan bir genç kız olmuştum... Değişik yemekleri öğrenmek, tatmak ve pişirmek hobim olmaya başlamıştı. Delice yemiyordum, sadece yeterli şekilde. Ve gördüm ki yemek yemek insanı öldürmüyor! Vücudumu da hiç bozmuyor. Tersine 50 kilo bana yakışmıştı bile...

Tez hazırlarladığım yıl ev kızı görünümüne büründüğün seneydi... Henüz çalışmaya başlamamıştım ve günümün çoğunu evde tezim için veri toplamak ve düzenlemekle geçiriyordum. Annem gezmeyi, misafirliği ve komşuculuğu çok sevdiği için ev gün boyunca sabah kahvesi içmeye, güne, şöyle bir uğramaya, yemeğe, akşam gezmesine gelen kişilerle dolardı. Kafamın dağılması için bu kalabalığa dahil olduğum ve annemle mutfak alıştırmalarını başarı ile sonuçlandırdığım için, eeee bi de güzel kızım;), mahallenin de ideal gelin adayı kızlarından biri haline gelivermiştim. Allahtan o dönemde nişanlandım da bu kadınların inceler bakışlarından kurtuluverdim:)

Evlendiğimde 52 kiloydum, hamile kaldığımda 54...

İşte gerçek kilo kabusum hamileliğimde neredeyse 30 kilo almamla başladı! Sanırım yemem de biraz artmıştı ama asıl etken alıştığım hareketli hayatıma ara verilmesiydi. O dönemde yüzümün acayip güzellştiğini anımsıyorum:) mmm hamilelik beni ne kadar güzelleştirmişti...

Sonrasında kilo vermeler, almalar... 14 yıl içerisinde 56 kilo ile 80 kilo arasında gidip gelen bir beden, 36 dan 44 bedene dek her türlü bedende kıyafetlerin dtoplandığı bir dolap ile felaketler zinciri başladı. Tamam tamam, abarttım öyle felaketlik bir durum yok. ama hastalıklı bir olay bu!

Sonuç olarak son dönemlerin en üst ikinci kilosuna ulaşmış durumdayım ve rejime başladım. Çok kararlıyım arkadaşlar. İlk hedefim 10 kilo, sonra da 14 kilo vermekt. Bu hafta 2 kilo verdim bile. Ama tabi ilk haftanın hızlı geçeceği gerçeğinin farkındayım:)

Pazartesi rejim tarzım hakkında yazacağım. Belki benim durumumda olan ve diyet programlarına uymak istemeyen kişilere ışık tutar:)

Pazartesi görüşürüz:)

Renkli günler...

10 Comments:

Blogger durutarifler said...

Sağlıklı bir şekilde zayıflarsın inşallah. En önemlisi de sonradan geri almamak ve yaşam şekli haline dönüştürmek. Valla çok zor bir süreç . Allah kolaylık versin.

7:14 AM

 
Blogger moon said...

ahhh ah ! o gardroplar çoğu kadında var bende de 38-46 beden arası giysiler dolu....napalım büyümek böyle bişi demekki :))))

8:15 AM

 
Blogger SenaBera said...

HOŞGELDİN!! İyi ki geri döndün, artık bakmaktan yorulmuştum..:)

Diyet için de kolaylık ve başarı diliyorum, ben de diyetteyim!!

9:38 AM

 
Anonymous Anonymous said...

hoşgeldin renkler , dönmene sevindim..Bende halen rejim halindeyim...

9:39 AM

 
Blogger renkler said...

Nilaycığım, yıllar önce ev kadınıyken epey kilo almıştım ve tüm yeme şeklimi değiştirip 14 kilo vermiştim. bunu dört sene de korudum. dediğin gibi bunu korumak daha da zorlu bir süreç:)

7:44 AM

 
Blogger renkler said...

Mooncuğum:) artık büyümesek iyi olur:)

7:45 AM

 
Blogger renkler said...

Sena ve Beranın annesi:) sağol canım... sana da kolay gelsin. çok zor çoookkk:)

7:46 AM

 
Blogger renkler said...

Nalancığım çoğumuz diyetteyiz sanırım. Kolay gelsin sana da:)

7:46 AM

 
Blogger seolara said...

Paylaşımlarınız çok başarılı, sitenizi ilgiyle takip ediyorum..
tost makinesi
döner makinesi
çay kazanı
Endüstriyel Mutfak
sanayi tipi mutfak
çay makinesi
remtamutfak.net
Döner Makinası
çay kazanı
çay makinası
tost makinası
ızgara
endüstriyel mutfak
Tek Parça izle
Tek Parça izle
cerciko.com

3:21 AM

 
Blogger seolara said...

Harika paylaşımlarınızı ilgi ile takip ediyorum. Başarılarınızın devamını dilerim.

Cafe Malzemeleri
Endüstriyel Mutfak Malzemeleri
Etsiz Çiğ Köfte Tarifi
Patatesli Börek Tarifi
Mercimek Köftesi Tarifi
Biber Dolması Tarifi

6:42 AM

 

Post a Comment

<< Home