Wednesday, November 22, 2006

Hediye, diyet, koşturma,stres, hayat...

Arkadaşlarım yardımlarınız için çok teşekkür ederim. Hepimizin ortak kararı asla altın alınmamalı oldu sanırım. Tüm veliler de bu şeklide düşünmeli aslında. Hediye çeki ve cumhuriyet altını gibi hediyeler verilmesine karşıyız! Aman yanlış anlaşılmasın ben hediye alınmasına hiç karşı değilim, hatta alınmalı, insanlar sevdiklerinin özel günlerinde hediye almıyor mu? Öğretmenler de yavrularımızın sevdikleri kişiler. Para toplanması aslında en iyisi ve bir ev eşyası almak iyi. Aslında altın bir takı da olabilir. Çalıştığım bir işyerinde yaşgünlerinde para toplanır ve hediye alınırdı. Bana altın bir yüzük almışlardı mesela. Hiç alınmadım, öğretmenler de buna alınmamalı.

Neyse sonunda ne aldın diyeceksiniz: Dün aslında çılgın bir iş günüydü. Tamamen stres içindeydim. İş yaptığımız yok, sadece sorunları çözmeye çalışıyoruz. Bu stresli halde işten çıkıp Galleria'ya gittim ve eşimle buluştuk. Önce karınları doyurduk ki ben ızgara köfte yemek durumunda kaldım. Zaten fast food sevmem ve mızmızım mekan konusunda biliyorsunuz, o nedenle tek amacımız karın doyurmaktı. Yemek bitince eşimin sigarasının bile bitmesini bekleyemeden kalkalım diye tutturdum. Oğlum gibi:-) Neyse gezdik tozduk, aslında Paşabahçeden çok güzel bir iki parça beğendim. Tabi kendim için de çok şey beğendim ama her beğendiğim şey 300 YTL üzeri! Yahu şöyle makul birşey beğen! Yok! Tabi almadım kendime birşey. Sonra epey bir gezdik, çanta cüzdan filan da baktık ama karar vermek ne zor. YKM sağolsun çeşit çok... En sonunda Hisarın standına gidip kendimi kaybettim. Çatal bıçak setleri ne güzeldi. Öğretmeni unutup takımlara daldım. Fiyatlar uçmuş. Sağolsun anneciğim çeyizimde çatal bıçak setimi almıştı, o günü hiç unutmam elimden tutup beni sürüklemiş ve setleri inceletip seçtirmişti. O zaman modern bir takım seçmiştim ama Hisar döktürmüş valla. Bir Türk firması olduğu için gurur duydum. . Ama bizim Hisarın da altta kalır yanı yok. Türk markalarını destekleyin derim ben. Bu arada Jumbo Türk mü? Neyse, Hisarda güzel parçalar var, bir gün ziyaret edin derim. Öğretmenimize şık ve orjinal bir büyük salata kasesi aldım. Cam kap metal bir yatağa oturuyor. Kulpları kahverengi deri. Yanında bir sosluk yeri var.Bu sosluğun metal küçük bir kaşığı var ve iki tane salata koymak için metal kaşıkları var. Güzel bir dizayn bence. Hani insan (daha doğrusu kadın)o parayı kendi için vermez ama hediye gelse mutlu olur. Keşke bana da öyle bir hediye gelse:-) Umarım beğenir. Koca bir paket oldu ama! Ben de cuma okula gideceğim anlaşılan. Hem de konuşmuş olurum.

Bu arada rejim devam ediyor. İnsan diyetteyken kendi metabolizmasını tanıyor ne ilginç değil mi? Mesela geçen hafta kilo vermediğim gibi azıcık almıştım. Miğde sorunum da bu kilo duruşuna neden oluyordu. Sindirim sistemimi çalıştırabilmek için sabahları artık aç karnına meyve yiyorum. Özellikle de muz işe yarıyor. Evet kalorisi yüksek ama kahvaltı yerine geçebiliyor ve öğleye kadar tok tutuyor. İkinci bir öğrendiğim şey de eğer öğlen evdeki yemekleri işe getirip yiyorsam bu bana çok ağır geliyor. Bu nedenle öğlenleri daha az ve hafif yiyorum. Ton balığı, salata, meyve çok daha hafif oluyor ve öğlen zaten çalıştığım ve yoğun olduğum için açlık çekmiyorum ve psikolojik olarak birşeyler yemeyi aramıyorum. Benim için en önemli öğün akşam yemeği. Önemi aslında psikolojik! Yani çok hafif yersem kesinlikle aklım mutfakta kalıyor ve birşeyler atıştırmak istiyorum. Bazen gözüm dönüp kalorili şeylere saldırabiliyorum ve aynı zamanda kendimi çok mutsuz hissediyorum. O nedenle akşam yemeklerini normal, sağlıklı bir insan ne kadar yerse o kadar yiyorum. Yani tıka basa değil ama doyacak kadar yiyorum ve gece aklıma yemek gelmiyor. Bu şekilde bünyeye uyunca da kilo veriliyor. Haaa bu arada akşam çok saldırmamak için saat 4 de bir dilim çavdar ekmeği, peynir ve domates yiyorum. Bu hem tok tutuyor hem de kahvaltı öğünüm oluyor, peynir gıdamı alıyorum.

İşte böyle böyle ben bünyeme, bünyem bana uyuyor. Yine inatlaşacağız elbet, ama şimdilik durum bu:-)

Kilo vermeye çalışan arkadaşlar asla hayal kırıklığı yaşayıp yelkenleri suya indirmeyin, savaşın. Gerekirse kendi bünyenizle:-)

Renkli kalın:-)

11 Comments:

Blogger renkler said...

Mercancığım, aslında kendimize de alıp kendimizi şımartmalıyız diye düşünüyorum. Arada bir paraya kıyarım ev eşyası konusunda. Ama cici ev eşyalarımın çoğu hediyedir:-)

1:17 AM

 
Blogger Gamzeli said...

Ben severim ızgara köfteği, ekmek arası köfteği..Ehh hediyenizi almışssınız çıkmış aradan...

1:52 AM

 
Blogger - said...

Salata kasesi çok iyi fikir, eminim güzel bir tasarımdır.Benim acayip ilgim var böyle tabağa çanağa, Ikea'ya Paşabahçe'ye girdim mi kendimi kaybediyorum.

Renklercim ben sabahları ekmek yemezsem aç kalacakmışım gibi geliyor, ama bünye de bu düzene alıştı şaşırtmam lazım galiba.Deneyelim bakalım :)

4:02 AM

 
Blogger KUGUU said...

RENKLERcgm zarif ve cok zevkli bir hediye almissin. Ben de Pasabahce, Tepe Home aksesuar blmlerini gezmeyi de severim.

6:56 AM

 
Blogger renkler said...

Gamzeliciğim, benim yiyebildiğim tek et ızgara köfte ve iskenderdeki döner. Ama döner mutlaka iyi olmalı, yoksa hamileliğimde başıma geldiği gibi kötü bir etten sonra birkaç ay et yiyemiyorum. O kadar kılım:-)

7:09 AM

 
Blogger renkler said...

Kelebekçiğim, al benden de okadar. Zaten bu tip şeyleri sevmeyen kadın var mıdır?

Ekmek yemeden kahvaltı ilk başta ürkütüyor ama ben meyveyi 10-10:30 gibi yiyorum. Bu nedenle öğlene kadar tutuyor. İdare edeceksin artık. Muz ve süt içilebilir.

7:11 AM

 
Blogger renkler said...

Kuğucuğum, teşekkür ederim:-) Bir gün beraber de gezeriz belki:-) Bu arada anketim nerede?

7:11 AM

 
Anonymous Anonymous said...

Guzel,zarif bir hediyeye benziyor, ama birde fotosu olsa bizde gidip aynisinda evimize alsak demi ama:))

1:06 PM

 
Blogger KUGUU said...

Vallahi henuz anket hazirlayamadim ben o isi pek bilmiyorum ama dunden beri aklimdasin ve taslak hazirliyorum RENKLERcgm ve ilk sobeleyecgmde sen olacaksin:))

2:40 PM

 
Blogger renkler said...

yağmurcuğum aslında oğlum ve meraklı annem için resmini dükkanda çektim cep telefonu ile. Ama teknoloji özürlü olaraktan bilgisayara nasıl geçirilir bilmiyorum. Eşimle becerebilirsek sizlere de gösteririm canım

11:21 PM

 
Blogger kedi said...

Ben o hediyeye çok sevinirdim Renklerrrrr.Çok şık bir seçim olmuş doğrusu.
Şeyyy öğretmenler günü geçti ama doğum günüm 1 Ocak benim,hani nerden aklıma geldiyseeeee işte durup dururkennn,amaaaaan dimi canım,bende ;P

3:55 AM

 

Post a Comment

<< Home