Tuesday, November 28, 2006

Rejim, spor, öööölleeee geçen günler....

Bugünlerde diyetimle ilgili pek yazmadığımın farkındayım. Bunun nedeni rejim konusunda çok tatsız olmam. Yoo rejimi bırakmış filan değilim, ama dedim ya tatsızım, hem de çok. Haftasonundan bahsedeyim. Cuma evdeydim ve çok iyi rejim yaptım. Cumartesine gelince akşam üzerine kadar herşey iyiydi. O saatte acıkan eşim ve oğluma güzel mamalar yapınca ben de biraz yedim onlardan. Ama yine de tam anlamı ile rejim bozulmuş sayılmazdı, az yedim. Akşam ise oğluma pudingli pasta yapayım dedim. Hani ben tatlı sevemem ya, riski yok diye düşündüm. Biküvili pastalardan hoşlanmadığını söyleyen eşim için de irmik helvası yaptım ama ne yapış! Yani ben irmik helvasını hiç sevemem. Hatta vasiyetim vardır ölünce irmik değil un helvası yapıla diye. Bunu annem söylediğim zaman bana çok kızar:-) Neyse o nedenle irmik helvasını ilk yapışım! Bir iki tarifi mantığıma göre birleştirip annemi de arayıp tiyoları aldıktan sonra işe koyuldum. Eşim ve oğlum da deney yapan birini izler gibi başımda... Koca evde 2 m2 ye sığışmış durumdayız. Tam irmiği atacağım elektrikler kesildi! Evde 3 fener var, ikisinin pilleri yok. Bir tane 1950 lerden kalma asker feneri var, antika aslında. Eşimin babasının... O çalışıyor ama sadece kendini aydınlatıyor. Eşim pil almaya yollanırken oğlum fener ve mumları tutuyor tencerenin içine doğru. Hayır, irmiğin rengi kaçmamalı ama nasıl, bişi görmüyorum ki. Neyse irmiği kavurdum, demlenmeye bıraktım, mutfağı temizledim, hep karanlıkta oluyor bunlar... Tam tüm işim bitti, havluyu yerine bıraktım, ışık geldi, aynı anda eşim geldi:-)

Neyse irmik fena olmamıştı, eşim yeni. Soğuyan pastayı oğlum lüpletti. Sonra benim içime bir şeytan düştü. Aklım dolaptaki pastadaydı. Valla dayanamadım, bir dilim, ardından bir dilim daha yedim. Oğluma yaptığım mantıdan arta kalanlar orada durmaktaydı, içimdeki şeytan onu da ye, onu da ye diye bağırmaktaydı, onu da kıramadım. Göbek şiş uyudum:-( Pazar gününü hiç anlatmayaım isterseniz, hayal gücünüze bırakıyorum.

İçimden hiç rejim yapmak gelmiyor. Motivasyonsuzluğum geçen yazdığım bir postta bahsettiğim gibi değil. Hani orada kilo vermem durdu diye sızlanmıştım. Şimdi ise bunu önemsemiyorum bile. Bu aslında çok tehlikeli bir nokta. Öbür türlü hırslanıyorsun hiç olmazsa. Hafta başı yine başladım ama eski hız ve istekte olmadığım gibi oğlumun pastasından bir dilim yemek suretiyle ne kadar zayıf ve iradesiz olduğumu da gösterdim.

Spor başka bir olay. Geçen haftadan beri gitmiyoruz. Eşimle ben hadi yarın gideriz diye erteliyoruz. Bende tuhaf bir psikoloji var. Eğer rejimi bozduysam sporu da yapmak içimden gelmiyor. Zati fitnesse gıcık oluyorum. Bir yere varamayacaksam yürümenin, koşmanın ne anlamı var ki? Açık havada yürümeyi, hedefe varmayı, tenisi, rekabeti özledim. Spor salonları, fitness beni mutsuz ediyor. Canım sıkılıyor.

Anlayacağınız arkadaşlar rejim konusunda sıkkınım. Gerçi iki gündür fena ilerlemiyorum yani bozmuş değilim ama ne zaman ne yapacağım da çok belli değil. Şeytan diyo, git birbuçuk iskender ye. Ya da bir vejeteryan pizza. Şaka yapıyorum şaka:-) O kadar kötü değilim, en azından sabah sabah...

Renkli günler:-)

14 Comments:

Blogger ceyda'nın tükkanı said...

Canım arada olur böyle:) Bence sen zaten kilolu degilsin ama neyse. Bir kac gun sonra yine dikkat etmeye başlarsın. Hiç değilse yaptıklarının tadını çıkartmışsın:))

1:42 AM

 
Blogger Yaz said...

O kadarcık kaçamak çok normal bence. Biraz daha sabretsen çok süper olur aslında :) hani bu kadar dayandın boşa gitmesin. Bırakma kendini arkadaşım. şeytanın seni kandırmasına izin verme :)

1:48 AM

 
Blogger renkler said...

Ceydacığım aslında tadını da çıkartamıyorum ki. Öyle suçlu suçlu yiyorum. Hatta hadi itiraf edeyim, pazar sabah 8 de kalkıp daha eşim uyurken gizlice iki dilim pasta yedim. Gizli gizli, suçlu suçlu! Kendimi kandırıyorum:-)

3:47 AM

 
Blogger renkler said...

Yazcığım sağol, savaşıyorum onunla işte.-)

3:47 AM

 
Blogger Nasıl geçti habersiz... said...

Güzelim,dün geç saatte kalktım pc nin başından,yeni yazıyı ondan sonra yazmışsın. bugün gördüm.
Ben evi birden değiştirmeye kalktım,ama hem müdahaleler,hem bütçe yüzünden şu anda çirkin bir geçiş döneminde.:(
olsun sonunda güzel olacak ben biliyorum.
bir kere dolabı çoğaltıp,eşyayı azalttım bu bile yeter.:)
Benim orada yaptığım avizeyi yayınlıyayım inş. yarın filan bi bak bakalım beğenecekmisin? sevgili dış mimarım.senin linkine öyle yazdım benim orada umarım kızmazsın.:))))))))
ve sabır sabır sabır.

4:59 AM

 
Blogger KUGUU said...

Demekki pastan cok guzel olmus RENKLERcgm, ohhh afiyet olsun bosver. Benim bir arkadasim rejimde arada boyle kacamaklar yapip vucudu sasirtmalisin der bir gunu tatli yeme gunu ilan edermis:) Sen de oyle varsay.

8:16 AM

 
Blogger pinomino said...

minik oğluşun geçmiş doğum gününü kutlarım:) umarım bende bir gün 10. ve 11. yılları görürüm:))) hani bir yaş arayla ya benimkiler o nedenle ..:)
nice sağlıklı mutlu başarılı yıllara:)))

8:16 AM

 
Blogger Age35 said...

Renklercim,yemek aklına gelince su iç bol..midesi bulanıyor insanın vazgeçiyor yemeden..=)

12:52 PM

 
Blogger - said...

Canım normal ya robot değiliz ki, sadece bu tip kaçamaklar kilo verme süresini uzatıyor o kadar...Bu arada merak ediyoru ya sen kaç kilosun hiç yazmadın da ??

Ben de senin gibiyim biliyo musun yemişsem spor yapmak aklıma bile gelmez, nasılsa rejim gitti diye düşünüp tekrar başlamayı beklerim spor yapmak için.

Hırsın geri gelecek eminim, sıkıldın muhtemelen biraz ara iyi gelir : ))

11:15 PM

 
Blogger renkler said...

Sevgili Yağmur damlası,

Zaten evi değiştirmenin en zor tarafı da o. Maddi durumlar nedeni ile bir türlü herşeyi birden değiştiremiyoruz. O arada bir bütünlük oluşmuyor. Benim ev ancak oturmuştu ve bir tarzı almıştı. O nedenle biblo, ufak tefek aksesuarlar, perde, çerçeve gibi değişiklikler bütünlüğü artık bozmuyor, evi değiştiriyor.

Bu arada dış mimar olarak beni yazabilirsin tabi canım. Dış mimarınız değil miyim ben:-)

1:30 AM

 
Blogger renkler said...

Kuğucuğum, yeni yazdığım postta bunun doğru olabileceğini söyledim. Yemesem kilom duruyor, arada bir gün yiyince vücut başa sarıyor sanırım:-)

1:31 AM

 
Blogger renkler said...

Pinocuğum, teşekkür ederim. Sen de o günleri göreceksin hayırlısı ile. Yıllar o kadar hızlı geçiyor ki.Onu kollarıma aldığım ilk gün dün gibi. Sonra da küçüklüklerini özlemeye başlayacaksın:-)

1:32 AM

 
Blogger renkler said...

Age 35 ciğim. Zaten yakında su komasına gireceğim. Yanımda şişem duruyor. Her aklıma yemek ve rejim geldiğinde üzerine bir bardak soğuk su içiyorum:-)

1:33 AM

 
Blogger renkler said...

Kelebekçiğim, yeni postumda yazdığım gibi hırsım geri geldi:-)

Kaç kilo olduğumu haftaya yazacaktım ama sana önceden söyleyebilirim. Spor salonunda ilk ölçüldüğümde 71.7 çıkmıştım ki hayatta bu kiloyu görmemiştim! (hamileliğimde bile max 78 kilo olduğumu düşün ki 25 kilo almıştım!) Şimdi yine aynı tartıya göre 67.5 kiloyum. Ama annemin normal terazisine göre 65 im. Boyum da 1.67 gibi...

1:36 AM

 

Post a Comment

<< Home