Friday, December 08, 2006

Alışveriş yapalım güzelleşelim...

Dış mimarınız evinden bildiriyor:-)

Oh canıma değsin yine evimdeyim bugün. Huzur duyduğum yerde, limanımda, korunduğum yerdeyim:-) Ev kadınıyım bugünlük. Çatlayın patlayın yine iştekiler...

Konumuza gelelim:

Dün öğle tatilinde eşimin yanına gideceğimi söylemiştim. Evet gitme sebebim de hem eşimle bir öğle saatini paylaşmak hem de allık almaktı... Yemek yedik mi? Hayır. Eşimin işleri şu sıralar yoğun olduğu için direkt alışverişe giriştik:-) Ama allık almaktan bahsetmiyorum tabi. Kaç gündür içim sıkıldığı için feci alışverişim gelmişti. Mangoya girdik ama nedense Mango'da hiçbirşey beğenemiyorum şu sıralar. Tayt almak istiyordum ama çok uyduruk geldi taytlar. Nerede 80 sonu- 90 başının taytları... Hatta ve hatta hamileliğimde Vakkoromadan bir tayt almıştım valla 7 aya kadar giydim. Üst kısmı oldukça açılan bir cinsti, sanki hamileler için yapılmıştı. Çok şıktı. Bej, kumaşın kendinde minik desenler vardı. İçime bej bir yarım kollu penye, üstüne mavi bir askılı hamile şeyi (bluz gibi ne bileyim) giyerdim, çok cici olurdum.

Neyse efendim, Mangodan çıkınca Stefanel'e bakalım dedik. Bazı tasarımlarını severim. Etekleri mesela hoştur. Taytını beğenmedim. Oradaki kadın beni hatırladı çünkü oradan daha önce alışveriş yapmıştım. Hatta dedi ki, bizden aldığını binici pantolonundan memnun musunuz? Ne demek bayılıyorum ona. Bu seneki favorim dedim. Aslında binici pantolonu ama dapdar, dize kadar birşey. Üstüne genelde kırmızı tunikle ve büyük, kalçadan bağlı kemerimle kullandığım gri bir pantolon... İsterseniz siyah olanı geldi, tayt olarak kullanabilirsiniz dedi ki bence çok iyi bir fikirdi. Ama bu kadın kesinlikle işini bilen bir satış elemanı! Bana dedi ki, siz kilo vermişsiniz, size 40 beden vermiştim, şimdi 38 olur dedi. Bende ki keyfi düşünün, kadın o parçayı almamı garantiledi bu davranış ile. Ben 38 olurmuki diye düşünürken ceketlere baktım. benim üst bedenim cekette 42 çünkü daha rahat oluyor, kasmıyor. Cekette de 40 beden oldu:-) Pantolon 38 beden oldu! Gerçi epey dar ama zaten modeli dar ve bir iki kilo verince iyi olacak. Şimdi aslında kiloma gre (67) 38 beden giymem imkansız gibi görünüyor ama spor vücudu inanılmaz şekillendiriyor. Benim kilo yapıcı yerm bel çevresi ve göbek. Diğer tarafları yoluna koydum sayılır.

Neyse ben uçtum tabi. Pantolon üstüne çeşit çeşit ceket denedim ve kararsız kaldığım iki ceket vardı. Eşim siyah bir kadife ceket üstünde durdu ama siyah ceketim çok ve renkli birşeyler istiyordum. Yeşil (fıstık yeşili ama hardala da dönen bir renk) kadife bir ceket aldım. Tabi ikisinin kombinasyonunu ancak eşimle özel bir yere giderken giyebilirim, yoksa normalde pantolon üstüne uzun birşeyler uydurmalı:-)

Benim haftaya cuma yaşgünüm olduğundan annem para verip "kızım beni uğraştırma, git kendine birşeyler al" demişti. Bana uyar:-) İstediğim birşey almamı istedi. Böylece pantolonu o, ceketi eşim almış oldu. Benim kokoş zevkimi bilen eşim ödeme yaparken bir çantaya gözü ilişti. Acı kahve, kadife kumaş karışımı, altın yaldızlı zincirli şık, orta büyüklüğün biraz altında bir çanta. Çok şirindi ama yeter dedim. O zaman sana yaşgününde alırım dedi. Dedim kaç hediye alacaksın. Kadın beniö yaşgününü duyunca yeşil cekete yakıştırdığı bir kolye hediye etti bana. A aaaa ne güzel dimi? Şımardım. İnsanlara yakınlık gösterince, onları da insan yerine koyunca onlar da mutlu oluyor ve size içten davranıyor(çünkü bazı kadınlar satış elemanlarına kötü bile dacranabiliyor, ya da kapris yapıyor.) Biz ise eşimle insanlar ile iyi anlaşmaya çalışırız. Eşimi sitede tüm çalışanlar bilir ve sever mesela...Neyse...

Eşimi işine yolladım ve dedim ki allık almalıyım, merak etme beni kimse etkileyemez artık başka birşey yok. Bu arada çorap aldım, orada bir bere, kaşkol ve eldiven takıma takıldım ama valla almadım. Çok şıktı neyse...

Sevil parfümeriye girip hiç bir yere bakmadan Max Factor allık istediğimi söyledim. Renk için de şu an kullanmakta olduğum ama azıcık kalmış olanı gösterdim. Aslında Bourjois 95 allık kullanıyorum ve çok memnunum ama fransız malı olduğu için bir Amerikan ile değiştirmek istedim. Bilemiyorum iyimidir. Daha denemedim. Fiyat aynı sayılır. Bourjois hem kaliteli hem de hesaplıydı aslında. Channel allık ile aynı yerde üretiliyor, renk aynı ama üçte biri fiyatına... Kalite de inanın aynı, ikisini de denedim. Neyse artık elvada... Orada kremlerim konusunda da arayışta olduğum için Japon Shiseidoyu sordum. Kadın biraz anlattı, denemem için promasyonu kalmamış ama yine Japon Kaneboyu önerdi, bir sürü şey hediye verdi. Minik promasyonlar ama dudak çevresi ve dudak bakımı bile verdi. Üstelik hayvanlar üzerinde test edilmiyormuş. Hem fransız değil, hem güzelleşeceğiz diye zavallı hayvancıklar harcanmıyor. Ne hoş. Çok pahalı yalnız... Shiseido ile aynı sayılır ama illa komple bakım veriyorlarmış. Yani 3 tane almalısın ki 500 YTL yi geçiyor.

Bana kart açtılar, cumartesi Kanebo cilt bakımı varmış. Doğum tarihini söylediğimde o zaman haftaya cuma bekliyoruz makyaj için dediler. Why not?

Alışveriş krizimi bastırmış, stresli işime daha huzurlu dönmüştüm. Wish hemen paketlerimi karıştırdı, aldıklarımı anlattım ve gösterebildiğimi gösterdim. Gün çabuk bitti sonra.

Akşam spora gittik. Aynı kilodayım. OFFF Ama biliyorsunuz tıka basa yenmiş bir akşam yemeği, doyurucu yemekler ile geçmiş bir haftasonu girdi araya. Buna da şükür. Beni 1 ay önce grmüş kadın bile zayıflamış buldu ya:-)

Akşam oğluşumla ilgilendim, onunla azıcık bilgisayar oynadık. Fazlası bana afaganlar getiriyor da... 11 gibi yattım. Gece 3 gibi tak diye gözümü açtım. Bu konuda daha ayrıntı isteyen Kuğuya yaptığım yoruma bakabilir. Tekrar olmasın.

Şimdi ise güzel evimdeyim. Sabah mutfağı temizledim, toz aldım, odaları ve salonu topladım, sabahın köründe oğlumun gömleğini ütüledim, o arada benimkileri de aradan çıkarttım. Şimdi süpürge, yer silme, banyo ovma, annem ile alışverişe çıkma gibi düşüncelerim ve işlerim var. Komşuya gitsem veya çağırsam mı bilemiyorum. Yemek işi var daha.

Öpüyorum hepinizi. Haftasonunda cilt bakımı yapalım arkadaşlar. Ödevimiz bu olsun. Meyvelerden, salatalıktan filan da yardım almayı düşünüyorum. uzun zamandır peeling yaptırmamıştım mesela... Güzelleşelim. Dıştan da destek önemli. Meve sebze bol su taze sıkılmış meyve suları ile güzelliğimizi destekleyelim:-)

18 Comments:

Blogger KUGUU said...

Ooooo yazinin hangi bir yerine yorum birakayim-valla karsilikli olup konusasim geldi, o kadar interaktif yazmissinki yanindayim sandim:))
Sefan olsun hayatim- demek haftaya yasgunu kutlayacagiz kokosh YAYcgm...:)

3:10 AM

 
Anonymous Anonymous said...

Masallah, ne kadar enerji dolu bir post bu, heryerden enerji fiskiriyor:))

Alisversin mükembel olmus, uzun zamandir bende Mango´dan birsey almadim, hani cok güzel kiyafetler var, ama oradan bir pantolon alayim, mutlaka terziye gidiyor, mubarekler, sanki 2 meterelik kadinlar icin üretiyorlar pantolanlari:)
Birde Mango´nun cantalarini begenirim ben, cok güzel ve sik oluyorlar, tabiki kalitede yerinde. Yakinda indirim basliyacak, ondan sonra, Zara, Mango vs. gibi yerler benim olaaacaakk:)

Make up konusunda birsey diyemicem, cünkü ben nerdeyse hic kullanmam, yani mascaradan ve fardan tabi, onlar gündelik. Esimle özel bir yerlere gidince kendimi boya küpüne atarim, baya da ugrasirim, sonuc güzel oluyor ama ugrasmasi sikiyor beni. Ben daha dogal insanlardanim, kizkardesim mesela, kesinlikle makyaj yapmadan evden cikmaz, o konuda bana cekmemis.

Demek haftaya dogum günün var, ne istersin?

Selamalr

4:38 AM

 
Blogger renkler said...

Kuğucuğum yaşgünüm geliyor. 36 olacağım ya! Yaşlanıyorum ama kendimi hiç 36 gibi hissetmiyorum. Neyse her yaşın bir güzelliği vardır dimi? Annem bile yaşından memnun. Bugün selülitlerimin azaldığını söyledim, bacağımı tutup gösterdim. Bizimki de gösterdi. Diyor ki hiç selülitim yok, hiç de olmadı. Cidden, insanın sinirini bozacak şekilde bir gram yağ, selülit yok. Bellerimizi ölçtük biçtik, annemin vücut yaşı maşallah daha genç çıktı:-) Bak yine daldan dala atladım...

4:49 AM

 
Blogger renkler said...

Sevilaycığım, cildim çok beyaz ve renksiz olduğundan allıksız pek çıkmam. Çok soluk oluyorum. Ama kullandığım allık açık pembe. Dolayısı ile pudra gibi renk veriyor. Hani klasik anlamda yanaklara koyu allık sürmem. Far hep kullanmam, rimel de öyle. Ama parlatıcı seviyorum. Sade bir kadınsan sana ne olursa olsun renksiz veya açık parlatıcı öneririm. Dudakları dolgun gösteriyor ve ayrıca çatlakan koruyor. Ben de başka birşey kullanmam ama makyaj yaparsam da iyi yapmaya çalışırım. Yalnız hiç pudra kullanmam, çok yapay geliyor.

Mango bence bozdu biraz, ya da benim zevkim değişti. Zarayı kışın beğenirim.

4:52 AM

 
Anonymous Anonymous said...

Ya yorum yazdım ama bi baktım gitmemiş. Şu betaya geçiş yaptıımdan beri sapıttı:)
özetle içim açıldı diorum :)
bi de 38 beden için tebrik ederim. mis gibi işte ;)

5:15 AM

 
Blogger renkler said...

ccc,aslında 38 beden o pantolonda oldu. Sanırım şu an 38- 40 arası bir şeyim. 3 kilo kadar daha versem 38 rahat gelebilir. Anneme bunu söyledim kadın hala şişmansın 10 kilo vermen lazım diyor. Kendi 52 kilo tabi...

5:39 AM

 
Anonymous Anonymous said...

Ne güzel okurken benim de alışverişe çıkasım geldi :) Bu arada aldıklarını sayfana koyabiliyor musun merak ettim cicileri :)

6:43 AM

 
Blogger renkler said...

Noniciğim, bunu düşünüyorum. Yalnız bizim makinanın bilgisayar bağlantısı kayıp ve heryerde bulunmuyor. Biz de arada bir CD ye kaydettiriyoruz ve bu da biraz vakit alıyor. Ama yapacağım bir moda gösterisi:-)

7:15 AM

 
Blogger - said...

Ay bayıldım ben bu yazıya mest şekilde okudum, zaten son 1 haftadır eşşek gibi alışveriş yaptım ve paramı tamamiyle bitirmiş durumdayım. 3 kazak 1 ayakkabı ve Clinique den nemlendirici tonik aldım ve göçtüm. Hala da almak istiyorum :)) Stefanel'e bu öğlen baktım çok güzel bir etek beğendim ama 230 milyondu, içeri bile girmeden kaçtım resmen.
Bu arada bir iş görüşmesi yapıyorum bir tekstil firmasıyla, eğer kabul edilirsem sadece Zara ve Tommy giyeceğim heh heee :))

7:29 AM

 
Blogger Yaz said...

Bu post yaramadı bana valla alışveriş yapasım geldi :)Güle güle kullan hepsini şekerim. Ohhh kilolar verildi tabi bakarsın taytlara :) neyse darısı başıma :)

Bugünde evde olman ne güzel olmuş. Ne iyi gelmiştir kimbilir. arada yapmak lazım böyle kaçamaklar :)

7:48 AM

 
Blogger renkler said...

Kelebekçiğim, Stefanel biraz pahalı ne yazık ki, ama aldığım pantolon nispeten ucuzdu. Kartımızda da para birikmişti epey oradan da harcadık. İşte arada oluyor kaçamak. Bir eteğe 230 YTL verilmesine karşıyım tabi... Benim çeket bile daha ucuz. Ay sonunda indirim başlıyormuş haberin olsun... Clinique iyi markadır, gençkken sabunlarını ve toniklerini kullanırdım. Oradan da çok promasyon toplamıuşlığım vardır. Hani iki ürün alırsın sana çanta içinde minik şeyler verirler ya, onlara bayılırım... Hatta hayatımda hiç rimele para vermedim biliyor musun? Hep hediye olarak verilir:-) Hatta annemlere hediye veririm...

8:12 AM

 
Blogger renkler said...

Yazcığım aslında çok verdiğim yok ama tam vermeyi beklersem hiç bişi alamadan kış bitecek dimi:-)

8:12 AM

 
Blogger cenebaz said...

38 beden ha. Ne güzel, yaptığın rejimin semeresini alıyorsun. Bu arada ben de genelde Max Factor ürünlerini kullanıyorum. Hem marka, hem de fiyatı uygun. Aldıklarını da güle güle kullan.

12:23 AM

 
Blogger Gamzeli said...

oHHH OHH NE GÜZEL ŞEYLER YAPMIŞSSIN SEN ÖYLE...VALLAHİ EN SIKINTILI ANINDA ALIŞVERİŞ ÇOK İYİ OLUYOR...BENDE SEVERİM ALIŞVERİŞ YAPMASINI..ÖYLE GEZİP BAKINMASINI...CANIM SANA DA İYİ HAFTA SONLARI :)

12:32 AM

 
Anonymous Anonymous said...

siliconemold
simdi bu mesaj´in ne isi var burda?? Ne alaka?

1:11 AM

 
Blogger renkler said...

Çenebazcığım, Max Factorun fondoteni de iyi öneririm. Allığını da dün kullandım, fena değil. Benimki çok açık pembe olduğu için çok farketmiyor ama koyu renkte nasıl durur bilemiyorum.

2:36 AM

 
Blogger renkler said...

Gamzeliciğim, sana da iyi hafta sonları. Cilt bakımını ihmal etme canım:-) Gerçi resminden gördüğüm kadarı ile cildin iyi maşallah.-) Dün akşam banyodan sonra bir bakım yaptım sabah botoks yaptırmış gibi uyandım:-) Bugün biraz da salatalığı rondodan geçirip sürmeyi düşünüyorum.

2:38 AM

 
Blogger renkler said...

Sevilaycığım boşver, dün eşimle biz de okuduk onu. Herkes fikrini söylemekte özgürdür. Herkezin fikrine saygı göstermeli ki insanlar da başkalarının fikirlerini telore edebilsin, saygı göstersin değil mi?

2:40 AM

 

Post a Comment

<< Home