Sunday, March 18, 2007

Evdeki Huzur... İşte Budur...

O stresli, korkunç, belirsiz haftadan sonra haftasonu nasıl ilaç gibi geldi anlatamam size. Cuma akşamı ev kedileri gibi mutlu mesuttum. Hafta içi o kadar gerilmişim ki ev ahalisini televizyon izlerken bırakmak suretiyle saat 10 da kendimi yatağa attım ve ertesi sabah sekize kadar mışıl mışıl uyudum. Gerçi sabaha kadar detay çizdim rüyalarımda ki bu son ayların en popüler rüyası benim için:-)

Cumartesi erken uyanınca uzun bir gün benim oldu. Kaç haftadır moral bozukluğundan, hastalıktan evle çok yakından ilgilenememiştim. Bu haftasonu bizzat ilgilendim. Perdeleri bile yıkadım diyim, siz anlayın artık. Üstelik kendime dinlenme için bile zaman ayırabildim. Cumartesim tüm gün evde ama çok güzel geçti diyebilirim. Ev temizliği dışında oğluşla ve dersleri ile ilgilendim. Aslında oğluş da acayip doluydu. Hava güzel olduğu için evde pek durmadı. Bir arkadaşı, geldi, gitti, diğeri geldi, komşunun kızı rutin haftasonu ziyaretimize geldi, bana yardım etti:-) Akşamüstü eşimle yürüyüşe çıktık ki iyi geldi. Akşam sonunda tüm aile güzel bir akşam yemeğinde buluşabildik...

Oğluş Türk kahvesi yapmayı öğrendi. Anasına çekmiş Türk kahvesini çok seviyor. Tabi ona su ile karıştırılmış, bol şekerli yapıyoruz. Yani çocujklar içmez, olmaz diyen bir anne olmadım. Haftada iki gün içiyor zaten. Haftasonu ben kahve yaparken yanıma geldi, yardım edeyim mi dedi. Ben de ona yapacaklarını anlattım, hoşuna gitti. Pazar günü ben hiç karışmadım, kahvemizi o yaptı. Aman ne lezzetliydi, düşünün oğlunuzun elinden kahve içiyorsunuz. Bayıldım:-) Canım O benim...

Pazar günü ise nasıl geçti hiç anlamadım. O kaar yorucuydu. Cumartesi gününün coşkusu da yok ki! Yine de evdeydim, ailemle beraberdim Allaha şükür. Akşam yemeğine annemi çağırdım, dışarıdan balık aldık ve aldığımız yerin restoran kısmında ızgarada pişirttik. Evde yapmayı sevmiyorum çünkü kokusuna dayanamıyorum. Aldığımız yer güvenilir ve iyi bir yer... Balık çok güzeldi. Uzun süredir o kadar lezzetlisini yememiiştim gibi geldi, özlemişim...

Pazar akşamları zaten hep aynı: Ertesi günün yemeği yapılır, ortalık toplanır, güzel bir banyo yapılır, buz dansı yerine yeni başlayan yarışma izlenir, uyunur...

Pazartesi pazartesi yine geldik bu sevimsiz yere! İki gün bayağı yoğun olacağım. Allah hepimize güç versin arkadaşlar:-)

22 Comments:

Blogger Nasıl geçti habersiz... said...

:) men sana kedi verem balam,
amma velakin bizde iran kedisi yoktir.:)

Bakkalın önünde bir gözü yeşil,bir gözü mavi van kedisi kırması vardır.O olurmu? .:)
ayrıca sanırım 2,5 ay sonra bizde yeni doğacaklarda var.:)

Gel sen ev! kadını! ol .:) bana komşu ol.:)
orası sevimsiz yer madem.:)
Bende bugünkü yazımı yazayım diye açtım pc'yi.sonra İzmit'e gideceğim.
ok senden selam söylerim oraya.:)

12:32 AM

 
Blogger Nasıl geçti habersiz... said...

Birde pembe gazetedeki ünlüler şimdiye kadar gördüklerimin en çirkini idi.amannıııın.:(

onları biz kadınlar değil sadece,erkeklerde görsün yani:)
sadece "ümitsiz ev kadınlarında" oynayan esmer melez makyajsız daha sevimli idi.:)

12:34 AM

 
Blogger renkler said...

Yağmur Damlacıkı, bir arkadaşım kedisinin yavru kedileri olacakmış, cinsi filan yok ama olsun, onlar daha sevimli oluyor. Bakalım eşimi kandırırsam belki alabilirim. Ev kadını olsam ne gezdirirdim seni, ben gün sevmem filan dinlemezdim:-)

Dediğin doğru makyajsız daha sevimli olmuş o kadın... Mesela ben bir kez Seda Sayanı makyajsız gördüm, o kadar şekerdi ve genç gösteriyordu ki!

12:38 AM

 
Blogger Nasıl geçti habersiz... said...

amaniiin! sen çalış o zaman yine.:)

hani gün değil de dünyayı gezdireyim desen neyse.:P

kadın muhabbetlerine katlanamıyorum.

yemek tarifi ve rejim(ikisi bir arada hele tadından yenmiyor)
ve dantel:böööö,ben kaçtım.:)

12:52 AM

 
Blogger Nasıl geçti habersiz... said...

Ay pisiler.:(
posta posta yemeğe geliyorlar.Bak aceleden eksik yazmışım.
2 sene öncemi ne,mecburiyetten son gittiğim gün de kadınlar hem her şeyi yiyip,hem de rejim diyorlardı.Ona sinir oldum.
Şimdilerde duyuyorum,anlaşıyorlarmış herkes 2 çeşit yapacak filan diye. Bak bunlar mantıklı hareket yine hiç olmazsa.

Ama ben gideceksem seninle eğer,çeşidi bol gün isterim.:)
evde pek yapmıyorum mamalar çünkü.:)

3:25 AM

 
Blogger Gamzeli said...

Ayyy yine balık yaaa, bende balık yemek istiyorum şimdi..Kimi okusam balık yemiş...

İyi yapmışsın temizlik yapmışsın, hem kafanı da dağıtmışsındır...Güle güle kirlen...

iyi haftalar...

5:29 AM

 
Blogger Annelog Atölye said...

Kahve yapmayı öğrendi demek? Eminim çoook keyifliolmuştur oğlunun elinden kahve içmek:)

7:54 AM

 
Blogger Ayçiçeği said...

Evdeki huzur ve mutluluk ilaç gibidir hep :) İyi ki hafta sonuna denk geldmiş de, biraz toparlanabilmişisindir.
İşyerinde kolay gelsin bu hafta :)

1:52 PM

 
Blogger Damak Tadı said...

Evimizdeki huzur hiç bir şeye benzemez..Ben bile hafta sonu gelsede evde onu yapsam şunu yapsam diye kendi kendime planlar yapar dururum..

Senin hafta sonunun güzel,huzurlu ve keyifli geçmesine ayrıca balık olmasına da çok sevindim..Bende hep Pazar günleri balığımı yerim..Nedeni ise o zaman kocaman bir aile olup hepimizin bir masada zevkle,iştahla yemesi de bir başka güzellik ve keyif veriyor..

Allah hepimizin ev ve iç huzurunu eksik etmesin..(seni hepppp çoook çoook iyi etsin canım,hiç üzülme )Daima güzellikler versin ve yaşatsın..

Canım kafam karışık benim bu aralar bu yüzden lütfen kusuruma bakma..Seni çok seviyorum canım benim..Sevgiyle kalın ailecek..

3:41 AM

 
Blogger - said...

Valla haftasonlarımız aynı geçmiş canım Cumartesi ıncık cıncık ev temizliği Pazar balık .) ne yazık ki benim kahve pişirmeyi öğreteceğim bir moğluşum yok henüz :p keşke olsa...

3:43 AM

 
Blogger Unknown said...

yoğunsun herhalde renklerciğim..dünyanın merkezi insanın kendi evi değil mi?? ben de evde olmaktan çoook büyük keyif alırım..

8:32 AM

 
Blogger kurunane said...

eee oğluşun elinden kahveni de içtin ya başın ağrımaz artık :)

bende kızımın elinden bi çay içsem şöyle sıcacık... ay ben vazgeçtim çaydan, önce kendi popolarını temizlemeyi, banyo yapmayı, birde okula tek başına gitmeyi öğrenseler bana yeter. ben onada fit olurum yani :)

9:10 AM

 
Blogger zeyno said...

Ah renklercim, nasıl lezzetlidir o kahve, bilirim:)) Oh temizlikler de yapılmış, bitmiş, darısı başıma ben de bir an önce evi toparlamalıyım, zira son günlerde hiç ilgilenemedim....

12:07 PM

 
Blogger renkler said...

Yağmur Damlacıkı, zati benim de ev kadını olacağım yok sanırım. Neyse emekli olmamı bekleyeceğiz artık:-)Bu arada eşim kedi istemiyor evde. Dün ailecek tartıştık. Oğluşla ben istiyorum, annem de sonuçta bizim eve sık geldiği için o da görüş bildirdi, istemiyor. Yani ikiye ikiyiz...

11:34 PM

 
Blogger renkler said...

Gamzeliciğim, bazen iş yapmak kafa dağıtıyor gerçekten... Balığı öneririm, çok faydalı ve hafif oluyor.

11:35 PM

 
Blogger renkler said...

Annelogcuğum, hiç sorma, o kadar keyifli ki! Bir de bazen kendine salamlı makarna yapıyor, onu da tattırmadan bırakmıyor:-)

11:36 PM

 
Blogger renkler said...

Ayçiçekçiğim, iş yerini hiç sorma, stres daha da arttı ve bir iki ay böyle sanırım. Umarım herşey iyi gider...

11:36 PM

 
Blogger renkler said...

Gülcüğüm, neden kafan karışık canım. Hiç paylaşmıyorsun. Uzun süredir bir derdin var hissediyorum. Umarım kötü birşey yoktur. Bu sıralar ben de bunalımdayım aslında, işten güçten. Hatta pazartesi akşamı eve ağlayarak gittim ve tüm gece ağladım. Bir ara bunalıma giriyorum sandım. Hatta işten çıkmayı bile düşündüm ama o da kaçmak olurdu dimi? Hayatın zorluklarını da aşmalıyız. Bu bir dönemdir, gelir geçer. Kendini kötü hissedersen bana mail atabilirsin, bana mailini verirsen sana mail atarım... İyi bir dinleyiciyimdir de... Tüm iyi dilkelerini ben de senin için diliyorum canım.

11:39 PM

 
Blogger renkler said...

Kelebekçiğim, inşallah o da olur canım. Kahveni yapacak bir oğlun veya cici bir kızın veya her ikisi de olur. Allah hayırlısınız versin:-)

11:40 PM

 
Blogger renkler said...

Sevgili ikizlerin annesi. Ben annemin evi de dahil hiçbiryerde rahat edemem biliyor musun? Ev gezmesine filan gittiğimde çok duramam. Dışarıda öyle olmuyor ama neden bilmiyorum başka evde oturmayı sevmiyorum, hemen evime gidesim geliyor... Yoğunluk daha da hızlandı ve ciddi bunaldım, ama hayat işte... Değil mi?

11:41 PM

 
Blogger renkler said...

Kurunaneciğim, benim oğluş huyuna suyuna gidersen çok iyi bir çocuk olur, odasını yatağını bile toplar ama bir huysuzluğu tutarsa da suyu bile benden ister... Ben o yaşlarda daha farklıydım ama onlar bizden çok farklı, herzaman bizim gibi olmalarını beklememeliyiz... Onlar da herşeyi öğrenecekler bir gün:-)

11:43 PM

 
Blogger renkler said...

Zeynocuğum, çok lezzetliydi valla:-) Temizlik de iyi geldi. Ben temizlik yaparken transa geçerim, beynimden herşey silini, yani bir anlamda terapi gibi oluyor. Ama çok moralsiz olunca zaten yapmak gelmiyor...

11:44 PM

 

Post a Comment

<< Home