Tuesday, March 13, 2007

Vazgeçilmez...

Dün bana güzel yorumlar yazan arkadaşlarıma teşekkür ederim. Yoğunluğum ve stresim devam ediyor ama bir ara bulduğumda dinlenmek adına bu postu yazıyorum. Anlıyorum ki yazmak benim için önemli...

Gamzeliciğim beni sobelemiş, o halde bu günkü yazı bununla ilgili demektir:,

Vazgeçemediklerim:

1) Oğlum: Allah beni Onsuz bırakmasın. Anne olup da vazgeçilemezlerin en başına yavrusunu getirmeyen olamaz herhalde... Canım O benim.

2) Eşim: Sadece bu dünyada değil, öbür dünyada da onunla olmak istiyorum...

3) Annem: Canım O benim. Allah uzun ve sağlıklı bir ömür versin şekerciğime...

4) İşim: Bazen kızıyorum ama Allah kimseyi işsiz güçsüz bırakmasın...

5) İyi arkadaşlarım: Başta Wish...

6) Bourjois marka, 95 numara allık: 22-23 yaşımdan beri kullanırım. Bir ara yurtdışından getirtmeyi bıraktılar. Piyasadaki tüm 95 numaraları toplamıştım. Sonra ona çok benzeyen ve aynı fabrikada üretilen, şirket kardeşler olan Channelin allığını kullandım ama aynı kalitede olmasına rağmen çok daha pahalıydı. Şükür Boyner sayesinde yine kavuştum... Hiç makyaj yapmasam da onu mutlaka sürerim... Çok dayanıklı, kırılıp ufalanmıyor, güzel kokuyor.

7) Markası değişse de deodorant: Kesinlikle kadın erkek herkes sabah duşunu alıp deodorantlanmalı. Gün boyu güzel kokmalı diyorum. Parfüm de severim ama illa süreyim demem.

8) Nemlendiriciler: Kuru bir cildim var. Dışarı çıkmadan Christian Dior nemlendirici sürerim.

9) Babaannemin yüzüğü. 1943 yılı bir kız okuluna ait altın- yakut bir yüzük. Bana uğur getirdiğine inanırım ve hiç çıkartmam. Babaannem anneme, O da bana verdi... Çok güçlü bir kadın olan babaannemden güç aldığımı hissederim bu yüzük sayesinde.

10) Bloğum ve sizler: Vazgeçmek istemiyorum. Umarım uzun yıllar beraber oluruz... Yazacaklar bitinceye kadar, yani ömür bitinceye kadar...

Valla bunun dışında çok bağımlı olduğum birşey hatırlayamadım... Bağımlılığı sevmem aslında...

Bu da vazgeçtiğim: Kilolarım:-)

Ben de : Yağmur Damlacıkımı, Damak Tadı Gülcüğümü ve CCC ciğimi sobeliyorum

15 Comments:

Blogger Nasıl geçti habersiz... said...

Ah canımcım,sabah bir bakayım izmit'e gideceğim dedim. Aaa yine sobelenmişim.:) Ben alt yazımda sana 2 cevap yazmıştım.Gördünmü onları? :)
öpüyorum seni.:)

12:08 AM

 
Blogger Nasıl geçti habersiz... said...

Bu arada paticiklere bak yeni yavrular var (ama siyah olanı demin ölü buldum:()

Ben de blogdan vazgeçemiyeceğim sanırım. Ama öbür sobe de,sen benim kulağıma birşey fısıldayacağına söz vermiştin.:) yok tam söz denmez aslında galiba da,sana söylerim belki demiştin:)
Bak kulağım burada.:)
blogyagmurdamlasi@hotmail.com

12:11 AM

 
Blogger Nasıl geçti habersiz... said...

Ay aceleden en başta diyeceğim şeyi sonda söylüyorum,utandım şimdi çok.:(
Allah'ım sevdiklerinden her iki cihanda da ayırmasın.:)

12:26 AM

 
Blogger Gamzeli said...

Teşekkür ederim canım, cevapladığın için :)

1:32 AM

 
Blogger Annelog Atölye said...

Vazgeçilmezlerin ilk sıraları aynı hep!:))

1:35 AM

 
Blogger renkler said...

Yağmur Damlacıkım, cevaplarını görmüştüm, duan için teşekkür ederim:-) Alah seni de sevdiklerinden ayırmasın. Bu arada ne fısıldayacaktım. Unuttum:-(

4:51 AM

 
Blogger renkler said...

Gamzeliciğim ben teşekkür ederim canım...

4:52 AM

 
Blogger renkler said...

Annelog, ister evli olalım, ister bekar hepimizin en vazgeçilemezi ailemiz... Allah ayrı bırakmasın...

4:52 AM

 
Blogger Unknown said...

vazgeçilebilir kategorisindeki kilolarımız aynı zamanda nefret edilebilir ve en can sıkıcı konular arasında da yer alabilir.. Sevdiklerinle hep böyle mutlu olursun inaşallah!! :)

10:33 AM

 
Blogger nimetin.blogspot.com said...

benim üç tane vazgeçemediğim olabilir. yalnızlığım, ailem ve tam teşekküllü devlet hastanesi:)))))

nimet

12:53 PM

 
Blogger Aysel said...

Allah sevdiklerinden ayırmasın canım. Hepimiz ilk sırada aileyi yazardık bence de. Bu da ne kadar anaç olduğumuzu gösteriyor.

2:23 PM

 
Blogger renkler said...

Sevgili ikizlerin annesi, Allah seni de sevdiklerinden ayırmasın...

11:30 PM

 
Blogger renkler said...

Nimetçiğim, neden yalnızlığın vazgeçilmez? Devlet hastanesini de anlayamadım. Hiç yalnızılığı seven birine benzemiyorsun aslında... Bir bloğuna uğrayayım, bir sorun mu var...

11:31 PM

 
Blogger renkler said...

Ayselciğim, doğru söylüyorsun. Anacız. Anaç olmayan anneler de vardır tabi, ama çok fazla olduğunu sanmıyorum...

11:32 PM

 
Blogger Nasıl geçti habersiz... said...

Adını fısıldayacaktın:)
Soyadını değil yani,sadece adını:)

3:37 AM

 

Post a Comment

<< Home