Dalgın Renk'in son macerası!
Son zamanlarda komik ve dalgın bir hatun oldum ben... Bahar çarpması mıdır, işlerin yoğunluğu mu, yan etkisi çok olan ilacım mı, hepsinin bir karışımı mı bilemiyorum ama bazen Leyla (Leylalar alınmasın) gibi geziniyorum. Komiklikler yapıp duruyorum ki bu en çok oğluşla eşimi güldürüyor, güldürürken de düşündürüyor:-)
Cumartesi susuz susuz evde otururken birden feci şekilde yüzümü yıkamak, hatta ileri gidip dişlerimi fırçalamak, sıcaktan bunalmış halde serinlemek için dayanılmaz bir istek duydum. Oğluş bu sıra bilmem kaçıncı kez dışarı çıkmıştı, eşim de uyuklamaktaydı. Hemen anahtarımı aldım, anneme kaçtım. Lavabo işlerimi hallettikten sonra annişle şöööle karşılıklı bir Türk kahvesi içip dedikodu yaptık. Kaç gündür rahmetli dedemi, Halıdere'deki yazlıklarını görüp duruyordum, eşini, cicannemi aradım, iyilermiş çok şükür. Beni torunu gibi sever, ağlaştı, mutlu musun diye sordu. Neyse tüm bunlar beş dakikada olmadı tabi ve bayağı bir vakit geçti.
Eve döndüm, 12. kata taşınanlar vardı, iki asansör de tutulmuş durumda! Resmen bekletiyorlar saygısızlar. Neyse, zaten 3 kat çıkacağım, merdivenlere yöneldim. İki tarafta iki ayrı merdiven kovası var. Ben aslında en çok yangın çıkışını kullanırım otoparka yakın diye, ama nasılsa o taraftan gelmediğim için öbür taraftakinden çıkasım tuttu.
Neyse, bizim kata geldim, kapıdan çıktım, her zamanki gibi sola döndüm ve anahtarımı çıkarttım. İyi de anahtar bir türlü girmiyor. Eyvah annemin anahtarını mı aldım dedim ama baktım değil! Kapıyı kurcalıyorum, kurcalıyorum açılmıyor. O sıra çapraz kapıdan sesler geliyor. Komşudur diye bir baktım ki eşim de eş zamanlı kapıyı açıyor! Orada durmuş, bana da ne yapıyor bu kadın dercesine bakıyor! Meğer çapraz komşunun evini açmaya çalışıyormuşum dakikalardır. Amanın ne yapıyorum ben diye kaçtım. Hep çıktığım merdivenden çıkmadığım için sağım soluma dönmüş!!! Eşime de kızdım ne diye beni uyarmıyorsun diye. Ne bileyim ne yapıyor diye bakakaldım dedi.
İyi ki komşular evde yoktu, rezil olurdum. Çok güldük bu olaya. Bir keresinde de annem asansörle 3 yerine 8. kata çıkmış ki nasıl becerdiğini kendi de bilmiyor, sonra tam anahtarla kurcalıyacağı sırada kapı görünümünde bir tuhaflık olduğunu anlamış ki o zamanlar paspaslara izin veriliyordu -ki bu evlere kişilik veren bir unsurdur. Evet, bizim sitede kapı önünde paspas kullanmak yassak! Oysa ben severim paspasları, her evin, ailenin kişiliğini yansıtır. Süslü ilginç paspasları kullanmayı severdim ama bizim gestapo yönetim yasakladı. Geçen yaz balkonda tavla oynamak yasaktı mesela... Paspasım olsaydı karıtıştırmıydım evimi! Gerçi kapımda süpürgeden kötülük kovucu asılı, onu da mı farketmedin be kadın!
Dünkü yazımda da bir komiklik yapmışım, Kuğu farketmiş: Annemin evine gittik derken yan blokta oturan diyeceğime, "yan blogda" oturan diye bahsetmişim. Düşünün yani blog nasıl kafama işlediyse... Bu durumu yan bloglarda oturan sizler anlayabiliyor musunuz acaba:-)
Neyse erenlerin sağı solu olmazmış. Böyle böyle yaşıyoruz işte:-) Hayatın tadı tuzu bunlar...
Bu arada: Ha Ali Veli, Ha Veli Ali... Anlayan anladı...
20 Comments:
Offf çok güldüm sabah sabah, allah da seni güldürsün renklercim. kafada binbir tane şey olunca insan neler yapmıyor ki. Ben geçen hafta duştayken duş jelini bir güzel şampuan diye kafama boşattım. Sonra acayip korktum kendimden butterfly dedim senin işin para, çok dikkatli olmalısın işte de böyle bir dalgınlık yaparsan vay haline. Ama bu tempo ve streste başka türlü olmak mümkün değil. Herşeyi yazıyorum artık ben de unutmamak için.
Bu arada paspas olayı ne saçmaymış, sebep olarak ne gösterdiler ki?
Öpüyorum seni çokk
11:08 PM
Gerçekten çoook güldüm. Hem anahtara hem yan bloga:))
Yan blogdan Sardunya:)
11:45 PM
:))))))) renklercim, kafa karışık tabi.. bin tane tilki dolanacak, hiçbirinin kuyruğu birbirine değmeyecek. Allahtan evde kimse yokmuş.. bu da bir renk olmuş işte.:) paspas kapının önünde olunca ne oluyormuş allah allah ya...
12:01 AM
Şu 3 günlük tatil nedeni ile yazıları ancak bugün okuyabiliyorum. Susuzluk çok zor, tabi aynı şekilde elektriksizlik de . Nasıl alışmışız bunlara, insanın eli ayağı birbirine dolanıyor olmayınca. Dalgınlıkları hep yapıyoruz. Geçenlerde ben de küçük bir kaba aktardığım artan yemeği buzdolabı yerine mutfak dolabına koymuşum. Ne zaman o kap lazım oldu, aldım, aaa içinde yemek var. Tabi bozulmuş. Oluyor, bunlar hep aynı anda bir kaç işi birden düşünüp halletmeye çalışmaktan oluyor:)
12:14 AM
Sabah sabah eğlenceli bir yazı olmuş renklercim :) Sanırım bahar yorgunluğu belirtileri bunlar, bende de benzer şeyler var :) Yan blog olayı iyiyimiş :))
12:14 AM
Canikom ya.türkçe karakterler çıkmadığından okuyamadım mailini. hüngüüüüüür diye bende sana mail attım. yanına iki resim ekledim.
yeni mail bekliyorum.:(
Birde güzel güldürdün sabah sabah. ben akşam televizyonun karşısında uyuklamışken bir şey sorarlarsa filan hiç hatırlamıyorum. Bir gün oğlanın başına neler geldi o yüzden bende yazarım inş.
1:31 AM
birkaç gün önce aynı şeyi ben yaptım. müteahhite küfrettim durdum boşyere, adi kilit koymuş kapılara diye. halbuki ben komşunun kapısını açmaya çalışıyormuşum :)
balkonda tavla oynamamak iyi bir karar bence. o ses oynamayanlar için çok sinir bozucu oluyor.
2:34 AM
:))) Allah da seni güldürsün her zaman canım Renklercim. Bütün günün stresini attım sayende. Bizim de bir akşam kapımız çaldı elinde bir tabak daldı kadının biri içeri ama önüne bakıyor kafayı kaldırıp bakmak yok. Koridoru yarıladı ama halılar böyle değildi ki dedi ve kafasını kaldırdı. Meğer karşı çapraza gelmiş:))
Sevgilerimle...
7:23 AM
Renklercim, biliyorsun son postum aynı konu:) Ne olucaz böyle bilmiyorum.bahardandır bahardan diyorum ama inşallah daha ileri boyutlara varmaz.Aynı şekilde ben de ilaç kullanıyorum, şu aralar çok yoğunum ve yorgunum belki bunun etkisidir ama çocuklar ve eşim az dalga geçmiyor yaptıklarımla:))
7:38 AM
Bende bazı bazı arabada bir kedime geliyorum "bunca yolu" nasıl gelmişim diye irkiliyorum..Bu da bahardan mı yoksa doğum narkozunu atamadığımdan halen bilinmez?
12:04 PM
Kelebekçiğim, amin, hepimizi güldürsün inşallah... Sen de ben de dikkat gerektiren işlerde çok yoğun çalıştığımız için iş dışında dalgın olmamız normal. Paspaslar pislik yapıyormuş nasılsa, girşlerde zati paspas varmış!
10:30 PM
Sevgili yan blog komşum Sardunya:-), güldürebildiysem sizi ne mutlu.Bu sıralar hepimizin gülmeye ihtiyacı var değil mi?
10:31 PM
İnce Gülcüğüm, ne istediler paspasımdan bilmem ki! Bizim karşı komşu inat etti, kaldırmadı, adamın önünden almışlar. Sonra adam kızdı, bu hırsızlık diye, durmadan kapı önüne gazete kağıdı koydu, sonra inadını kırdılar tabi...
10:32 PM
Çenebazcığım, normaldir herhalde, o kadar yoğun yaşıyoruz ki bir yerde beyin duruveriyor sanırım.
10:33 PM
Seliciğim, teşekkür ederim canım. Bahardandır diyoruz ama hayırlısı bakalım...
10:34 PM
Yağmur Damlacıkı, bu gün yoğunluğumu biraz azaltayım mail olayına bakacağım canım...
10:34 PM
Kurunaneciğim, iyi benim gibiler de varmış:-) Balkonda tavla oynanmaması bence de iyi. Zaten etraf sessiz de yasak olunca komik oluyor. Zaten oynayan birini duymamıştım. Belki şikayet olmuştur.
10:36 PM
Bocurukçuğum, çok komikmiş o olay da. Düşün kadın ne dumur olmuştur. Seni zaten düşünemiyorum:-)
10:36 PM
Zeynocuğum, zaten sen fikir verdin bu yazı ile ilgili. Çocukların diline düştük:-)
10:37 PM
Ageciğim, ne narkozmuş bu bize verilen, yıllardır etkisi geçmez:-)
10:37 PM
Post a Comment
<< Home