Tuesday, April 17, 2007

Günler geçerken...

Günler delice bir hızla geçiyor. Yoğunluk hala tüm stresi ile devam ediyor... Hala rüyalarımda detay çözüyorum, hala beni üzen insanlar rüyalarımda beni bağırtıyor... Sorunlar geçip gitmiyor anlayacağınız. Ama ben rüzgara kendimi kaptırmış gidiyorum. Artık herşeyi çok kafama takmıyorum, bazen aşırı rahat davranıyorum. Bu dünyada bu kadar üzücü, kötü şeyler olurken, çocuklar ölürken, savaş biz görmesek de dünyanın bir sürü yerinde devam ederken kendi minik dünyamın minik sorunlarını çok kafama takmamaya ve halime şükretmeye çalışıyorum.

Bu arada bir yorgunluk, bir bitkinlik ki sormayın gitsin! Elimi kaldıracak güç bulamıyorum bazen. İş yerinde azami çaba ve hız ile çalışıp eve geldikten sonra kendimi tükenmiş hissediyorum. Ama mesai bitiyor mu? Hayır... Çocuk ilgi bekler, derslerini kontrol ve gerekiyorsa yardım etmeli, onunla oynaşmalı, üzüntün sıkıntın varsa ona belli etmemeli. Yemek, sofra kur, sofra kaldır, mutfak topla işleri var ki bu sıralar çok abartamıyorum, kimse kusura bakmasın. Oğluş akşam canı çekince kakaolu sütünü, cips için yoğurt sosunu, peynirli sandviçini kendi yapıyor artık maşallah... Eşim de sağolsun meyvemi getiriyor... Bir anne daha ne ister:-)

Eve geldiğimde annem konuşmak istiyor doğal olarak. O gün neler yapıldı, okuldan havadisler, siteden dedikodular, gelen giden komşular, akrabaların son durumları. Normalde beni mutlu eden ve olup bitenden kopmamamı sağlıyan bu konuşmalar bile bu sıralar beni yoruyor. Annem alınmasın diye onu dinliyor ve onunla konuşuyorum ama aslında sadece yatıp uyumak istiyorum... Ama iyi bir kız olarak görevimi yapmalıyım...

Haftasonu da bilirsiniz koşturmakla geçiyor. Son haftalar havalar çok güzel ya oğluşla yürüyüşe çıkıyoruz. Arada yorulunca banklara oturup sessizliğin tadını çıkartıyor, ana oğul sohbet ediyoruz. Oğluşun sohbeti beni yormuyor, annelik bu galiba... Eşim de işlerinden dolayı aşırı yorgun son zamanlarda, evde olsa bile bizle yürüyüşe çıkmıyor, zaten hastaydı da, sanırım halsizliği geçmedi...

Anlayacağınız yorgun argın, mutsuz kırgın ama mutlu olmaya gayret ederek ve umutla yaşamaya çalışıyorum. Allah bu günlerimizi aratmasın diyerek. Allah bizi korusun, ailemi korusun, sağlık ve mutluluk versin, kimseye muhtaç etmesin, bizleri birbirimizden ayırmasın, blog dünyasını da:-) Günün duası oldu bu da...

20 Comments:

Blogger Ayçiçeği said...

Renkler'cğm, geçer bu günler de merak etme. Hele havalar biraz daha ısınsa, biraz daha neşelenirsin belki. Ben güzel güneşli günlerde istesem bile yorgun ve mutsuz olamıyorum. Ateş burcu olduğumdan mı ne, biraz ısı ve güneş içimi kıpır kıpır yapıyor :)

Bir de evde ufak çocuk olmadığı için de şanslısın şimdi. Yoksa sana kalan azıcık enerji bile saniyede tüketilirdi :)

Lalelerle ilgili yazdığın postuna anonim bir gönderici cevap vermek istemiş. Fakat bloğun anonim gönderici kabul etmediği için, sana olan cevabı benim bloğuma bırakmış. İstersen bir oku :)

10:53 PM

 
Blogger renkler said...

Ayçiçekçiğim, inşallah düzzelirim, yazın insan daha bir kendine geliyor doğrusu... Şu işler de çok sıktı beni. Neyse... Anonim göndericiye senin blogdan cevp verdim canım. Hürriyette bugün açık rögar kapağından düşen çocukla ilgili bir haber vardı. Yakıştı mı bu laleler İstanbul'a diye başlık atmışlar. lale iyi güzel de kel başa şimşir tarak! İkitelli girişine bile beyaz laleler dikilmiş yüzlerce, gri olmuşlar tozdan topraktan pislikten...

11:28 PM

 
Blogger [ fiкяiмiи iиcє güℓü ] said...

Amiiiin.:))) Mevsim geçişlerinde böyle oluyor demek.. herkeste aynı şikayetler. Yaz gelince geçecek inşallah canım. Umutla yaşamaya devam..:)))

11:42 PM

 
Blogger KUGUU said...

Hem de cok guzel olömus gunun duasi. AMIN diyorum RENKLERcgm.

11:56 PM

 
Blogger Ayçiçeği said...

O habere ben de baktım şimdi :(

Keşke bütün şehri laleleri dikmek için gezerken, şu kapaklara da bir el atsalardı :((

11:58 PM

 
Blogger Burcu said...

Renklercim,tam bahar yorgunluğu iş stresiyle birleşmiş gibi gözüküyor.o yüzden sıkıntılar karesi formatında kafanda yer etmiş.şu rüyada bağırma olayı malesef bende de çok oluyor.unuttum dediğim şeyler aniden anlamsız zamanlarda gözümde canlanıp canımı sıkabiliyor.ama herşeye rağmen olumlu düşünmekte fayda var.inan ki en güzelini yapıyorsun fazla takmamaya çalışarak.yoksa bu dünya çook çekilmez biryer olurdu.
annelik çalışan anne olmanın yüküyle birlikte ağırlaşıyordur die düşnüyorum eninde sonunda benimde olacağım bu diyip içime düşüyorum :)
öptüm canım
NOT: duaya da AMİİİİİİİİİİN diyorum

3:35 AM

 
Blogger Gamzeli said...

haklısın halimize şükretmeliyiz, şükretmesini bilmeliyiz...Yine çok raha ve refah içinde yaşayan insanlarız dediğin kişilerin hayatlarına bakılırsa...Allah'ı mıza binlerce şükürler olsun...

Öptüm...

5:26 AM

 
Blogger EBRU said...

Sevgili Renkler yanlız değilsin. Ben de aynen senin gibiyim. Yorgunluk, bitkinlik, bıkkınlık, sıkkınlık anlayacağın bende de durum bir felaket. Son zamanlarda işler çok yoğun eve gidince hemen dinlenmek istiyorum ama imkansız. Ev, çocuk, eş, eve getirilen işler vs vs. Sözde diyete girdim, spor yapacağım dedim ama bıkkınlıktan onu da yapamıyorum. Bahar yorgunluğudur, geçecek diye umut ediyorum.
Bu arada senin oğluşda aferin aldı benden. Benimkilere diyorsun ama seninki de sana yardım konusunda çok iyiymiş anladığım kadarıyla. Duana da amin diyorum. Sevgilerimle.

5:53 AM

 
Blogger renkler said...

İnce Gülcüğüm, umut fakirin ekmeğiymiş zati!

7:28 AM

 
Blogger renkler said...

Kuğucuğum, duamı beğendiğine sevindim. Mutlu olalım ya! Bu ne böyle dökülüyoruz

7:29 AM

 
Blogger renkler said...

Ayçiçekçiğim, bu kadar çok çocuk ölümü bu kapaklar yüzünden oluyor ve hala birşey yapılmamasına inanamıyorum.

7:29 AM

 
Blogger renkler said...

Sashacığım, hayırlısı ile anne olunca işin ne kadar çoğalacak. Ama Allah'a şükür ki anne olmak çok güzel bir şey... Yorulalım olsun, annemizi de biz yormuşuz.

7:30 AM

 
Blogger renkler said...

Gamzeliciğim, şükür tabi. Düşünsene, Türkiyede o kadar çok insan senin yaşam standardına sahip değil. Bunun yanında bizim hayal bile edemediğimiz zenginlikte yaşayan insanlar da var. Ne adaletsiz bir dünya!

7:33 AM

 
Blogger renkler said...

Ebru teyzesi, oğluşum da iyidir. Onun biraz maço bir tarafı vardır aslında ama bu sene maşallah çok ilerleme kaydetti, bana yardımcı oluyor, kendi başına iş yapınca mutlu oluyor.

7:35 AM

 
Blogger nimetin.blogspot.com said...

ya bende de garip bir yorgunluk var. mutlu olmaya çabalıyorum ama mutluluk kıvrılıp yatmakta gibi geliyor:)) sanki yatsam bir hafta uyurmuşum gibi geliyor yahu.

nimet

10:55 AM

 
Blogger gazel vakti said...

Bendede bitkinlik ve yorgunluğa ek oalarak bide sinir dövecek adam arıyorum. Öyle muayyen gün olayı değil epeydir böyle bu. Allah sonumuzu hayır etsin.Güzel duaların için bende amin diyeyim.

12:28 PM

 
Blogger Selcen Şenocak said...

Evet halimize şükür ama inanki her evde farklı farklı telaş ve yorgunluklarla geçiyor zaman bende bazen oturup düşünüyorum ne zaman bitecek ne zaman normal bir yaşam süreceğiz diye ama bir telaştır bir yorgunluktur gidiyor hele birde küçük çocuk olunca dahada zor ama yazının sonundaki duaya içtenlikle amin diyorum
SAĞLIK OLSUN ÇEVREMİZDE HASTAMIZ OLMASINDA YORULALIM KOŞTURALIM SEVGİLERLE CANIM...

2:11 PM

 
Blogger renkler said...

Nimetçiğim, yalnız değilim anlaşılan. Bakıyorum hepimiz benzer durumdayız. O zaman bahardandır diyelim geçelim:-)

10:33 PM

 
Blogger renkler said...

Sevgili Gazel Vakti, bu sıra bende Allahtan sinir yok, hatta biraz fazla rahatım, ama belli olmaz tabi...

10:34 PM

 
Blogger renkler said...

Almulacığım, görüyorum ki her evde benzeri durumlar yaşanıyor. Kapalı kapılar arkasında neler olduğunu bilemezsin tabi... En başta sağlık önemli...

10:35 PM

 

Post a Comment

<< Home