Çığlıklar...
Sevgili yan blog komşularım:-)
Dünkü dalgınlık yazıma gelen yorumlara göre hepimizi bahar çarpmış durumda. Yani yalnız değilmişim yine... Neyse, Allah sonumuzu iyi etsin diyorum.
Bizim siteden de dün biraz bahsettim. Hani kapı önüne paspas konma durumu. Birçok yasağımız var. Kartı olmayan birinin içeri alınma olasılığı olmaması bir yana kartın yoksa dışarı bile çıkamıyorsun burada... Yayaların bile çıkması zor çünkü her yerde kart geçiş kapıları var, güvenlik kartımı evde unuttum lafına gıcık oluyor ve öfleye pöfleye açıyor. Tabi tanıdık bir simaysan... Bu kural bir kez benim için bozulmuştu, Moskova dönüşü taksiden indim, elimde bagajım ve aldığım duty free torbaları ile ve sıcaktan bunalarak çıkarttığım kabanımla gerçekten acınası bir görüntü oluşturmuş olacağım ki yaya yolunu da değil, arabaların kapısını açıverdiler bana... Üstelik tek kelime etmeden. Oysa ne hayal etmiştim, elimde o yığınla benden kart isteseler, ben bir bağısam, deşarj olsam... Bu nasıl yönetim diye bir çığlık atsam. Ama adamlar çok naziklerdi ne diyeyim...
Paspas olayı bir iki hafta önceden duyuru panosuna asılan bir yazı ile duyuruldu ve komşular arasında kulaktan kulağa yayıldı. İlk başta kızan, olur mu hiç, ben kaldırmam diyenler bir bir kaldırdılar paspaslarını. Militan ruhlu olan bir iki daire dirense de yönetim paspaslarını çalmak suretiyle topladı. Paspasımı çaldını, sizi mahkemeye vereceğim diyen karşı komşum bir iki gün çirkin gazete kağıtlarını paspas yaparak kapı önüne koyduysa da yönetim onu yıldırdı. şimdi kapı önleri hep aynı...
Bu arada yönetim ile inşaatı yapan firma arasında tuhaf bir ihtilaf var. İnşaat firması ile yapılan anlaşmaya göre firma bir kaç sene temizlik, bahçe işlerini yapmak zorundaymış. Fakat yönetim daireler satılırken verilen sözler arasında bulunan düzenlemelerin yapılmaması nedeni ile zaten firma ile mahkemelik son zamanlarda. Buna karşılık son zamanlarda temizlik, böcek ilaçlaması yapılmıyor. Çimenler bileğimi geçti. Geçen tenis topu çimlere düşünce alayım dedim ama korku filminde hissettim kendim, bastığım her çimden böcek ve sinekler uçuştu üstüme! Anlayın yani son durumu...
İşin ilginç yanı bunu yönetime söyleyince aldığımız yanıtlar! ...... firması yapmıyor ki. Biz yaparsak hep bizden beklenir. Oysa bir sürü adam çalışıyo, çimleri kesmek zor mu. Yazın sineklere karşı ne yapacağız?
Kimse de ses çıkartmıyor. Zeynepin günlüğünü okuyun. Orada çığlık atalım demiş... Ben de ona dedim ki biz hepimiz çığlık atıyoruz aslında, ama sessiz çığlıklar! Ne zaman hepimiz sesimizi çıkarırız, o zaman birşeyler düzelir. Hayatın her bölümünde bu böyledir... (Zeynepçiğim, yine yazından esinlendim, kusura bakma)
Renkli günler:-)
21 Comments:
Bence çok iyi bir yönetim, böyle yapmaları iyi olmuş.Düzenli bir site ne güzel...
12:52 AM
hep bir ağızdan bağırmazsan olmuyor.. tek çıkan sesleri kimse takmıyor. adın anarşist ya da mahallenin delisi olarak kalıyor.. ne zamanki birlik olup, karşı çıkmayı öğreniriz o zaman adam oluruz.:)
şekerim, benim kapıyı zorlama, tıkla yeter.. açıveririm ben.
karşı çarpraz blogdan incegül.
1:25 AM
İlginç bir yönetim. Askeriyeden filan mı :)
1:27 AM
Gamzeliciğim, güvenlik açısından iyi tabi. Ama tuhaf yasaklar olunca ve etraf böceklenince iyi olmuyor. Oysa o kadar bakımlıydı ki geçen yıl. Hem de o kadar emek harcanarak bahçeler düzenlenmiş...
1:40 AM
İnce Gülcüğüm, mahallenin delisi tanımını çok sevdim. Evet haklısın, ben haksızlıa hiç gelemem ve sesimi çıkartmaktan çekinmem ama mesela birilerini koruyacağım diye konuştuğumda arkama bir bakarım ki benim korumaya çalıştığım kişi arkamda değil, yalnızım... Evet deliyim sanırım...
1:41 AM
Ayçiçekçiğim, askeriyeden değil valla. Eşimin babası subaydı ve hayatları askeri lojmanlarda geçmiş ama bu kadar sıkı değildi diyor. O da abartıyor tabi. Zaten babası da komutan olduğu için yasakları takmamıştır gençliğinde bence...
1:42 AM
Kapı önünde paspas olmaması kuralını ilk kez duyuyorum ilginç...Peki ekmeklik asmak serbest mi?:)))Bayaa sıkıymış kurallar ama güvenlik açısından çok iyi, insan evden uzaktayken huzurlu olur...
3:22 AM
Güvenlik açısından olan uygulamaları süper buluyorum, hadi güvenlik kartları olayını bunu düşünerek sinirlenmeden geçiştirebiliriz belki ama paspas olayı saçma geldi. bizim apartmanda paspas filan serbest ama bizden başka kimsenin paspası yok :) tamam balkona çamaşır asmayın diebilirler, kapı önüne ayakkabı koymayın derler ama paspastan ne istediler ki?kötü bi görüntü deil yaaaaaa..
öptüm şekercimm
3:37 AM
Site yonetimi ornegin guvenlige yonelik seyler yapabilir, ama tum paspaslar kaldirilacak gibi bir sey dayatamaz. Karsi ciksaniza RENKLERcgm ya. Taaa buradan sinir oldum, cok ciddyim sinir oldum. Ayrintilar kisilikleri gosterir ve guzellestirir. kim nasl karisir? Hayattta katlanamadigim sey suru olmak ve gudulmektir. gelip evlerinicini de denetliyorlarmi, mobilyalarinizin olcusu site olculerine uygunmu tam ve eksiksiz mi, renkleri izin verilen renkler icinde mi diye? ustune alinma ama kziip bir cirpida yazdim.
3:47 AM
Lighterciğim balkona görünür çiçek bile koymak yasak! Öyle şemsiye filan konmuyor, çamaşır da asılmıyor ki bu güzel. Çiçekleri gizli gizli koyuyoruz:-)
4:03 AM
Sashacığım, çamaşır asılmıyor, bu güzel bir uygulama... Paspas pislik yapıyormuş nasılsa! Benim çok cici paspaslarım vardı dönüşümlü kullandığım, üzerlerinde kir pislik olmuyordu, sonuçta temizliği yapılırsa... Hem zaten dışarıda birşey. Eve aldığımda da iyice sarıp saklıyordum...
4:05 AM
Kuğucuğum birbirimize benzediğimize göre benim de nasıl sinir olduğumu anlamışsındır. Sitedeki saçma kurallara tepki gösteren biz oluyoruz ama bir iki kişi olunca yetersiz kalıyor.Site sakini değil site sinirlisi oluyoruz biz:-) Yalnız paspas olayı olurken ben sinirlerimi aldırmış şekilde dolandığım için çok tepki gösteremedim. şimdi sinir oldum ama!
4:08 AM
Valla tepki vermezsen daha çok üzerine geliyorlar misal bizim direktör. Her türlü manyaklığı yaptığı halde herkes kafa sallayıp her dediğini yaptığı için sapıtmış durumda. Ben bir isyan çıkarayım diyorum? Ofiste çığlık atsam olur mu ki :)
4:55 AM
Kelebekçiğim, ofiste çığlık atmışlığım da vardır ama sessizlikte çok göze çarpıyor haberin olsun:-)
5:21 AM
hııım,ben boğulurum sanırım öyle yerde . güvenlik müvenlik isteme. bir köpek alırım.:P kimse bana karışmasın dermişiiim. bunları da tam uygularmışım. pöh
ben kayınvaldemin ve görümcemin sitesinde yaşıyorum be daha ne olsun.
ama hiiiç bir şeye ses çıkarmadan bildiğimi okuyorum .:)
ses çıkmayınca onlarda çıkaramıyorlar.:)
sen benim mailimi aldın değilmi?
5:29 AM
This comment has been removed by the author.
5:29 AM
Yinede siteniz güvenlik açısından güzel. Tam güven verici:) Bende yasaklığından değilde apartmana kimin girip kimin çıktığının belli olmamasından koyamıyorum kapı önüne hiç bişeyler. Eşimin şehirdışında olduğu geceler ben kapının önüne onun ayakkabılarını bırakırdım. Çalınmış bi gece :) Fırçayı yedim tabi, bari eski ayakkabılarımı koysaydın diye :)
5:32 AM
pardon kurstayım,aynısını iki sefer yollamayı nasıl becerdi isem becerdim.
ayrıca o güvenlik istemem olacak.:)
ama mailimi ve yolladığım 2 resmi aldınmı?
bizimkileri tanıdığınızı pek zannetmem de ,çünkü ben çocukken evde babaannemin borusu öterdi. o da daha çok akrabaları ile haşırneşir olurdu. izmitlilerle daha samimiyet sonraki yıllara dayanır ki. o zamanda siz yoktunuz sanırım.:)
onun için kayınvaldemleri tanıma ihtimali daha yüksek diye onların resmini koydum.:)
5:35 AM
Yağmur Damlacıkım, ben sana bir daha mail attım. Onu almadın mı* Yazıları elimden geldiğince düzelttim... Bir bakar mısın geldi mi? Bu arada resimlere baktım ama hiç tanıdık gelmedi:-) Ama anneme göstereceğim ve soracağım. Bu arada özellikle toplu resminizde çok güzel çıkmışsın.
5:55 AM
Sevgili Böğürtlen gözün annesi, güvenlik güzel tabi. Geçen sen yine güvenlik vardı ama bu kadar sıkı değillerdi, bir direye hırsız girmiş. Allah korusun! Yalnız güvenlik var diyoruz ama bisiklet parkındaki eşimin bisikleti çalındı! Bunu kim yapar anlamadık...
5:56 AM
ne diyeyim bence şahane;))
9:46 AM
Post a Comment
<< Home