SOBBBEEEE!
Çenebazcığım sobelemiş beni. Sağol canım:-)
1.1 Daha önce yaşadığınız 3 şehir: İzmit ve İstanbul. Başka hiçbiryerde yaşamadım. İzmit'te doğdum, çocukluğum orada geçti. Artık pek gidemesem de kalbimin bir parçası orada kaldı. İstanbul ile ise nefretle karışık hastalıklı bir aşk ilişkisi yaşıyorum:-P Ne onunla oluyor, ne onsuz...
1.2 Tatil için gittiğiniz, gördüğünüz ve önermek istediğiniz 3 yer : Venedik, Mostar (savaştan önce gitmiştim ve çok sevmiştim ama hala güzel midir bilemem) Abant (lapa lapa kar yağacak ve göl donmuş olacak, alacaksınız elinize sıcak şarabınızı... Yanınızda aileniz, dostlarınız... Hımmm...)
1.3 Yaşamak istediğiniz (görmediğiniz olur) 3 yer: Avustralyada yaşamak istiyorum. İleride olabilir.... Veya Türkiye'de yemyeşil güzel bir kasabada, Karadeniz olabilir...
2.1 Şu an ki mesleğiniz nedir? Mimarım... Dış mimar:-)
2.2 Dünyaya yeniden gelseydiniz , hangi mesleği yapmak isterdiniz? Eczacı olmak isterdim. Annem çok zorlamıştı, "kızım eczacı ol, bir dükkan açarız, ben de emekliliğimde sana yardımcı olurum" diye. Ben de "aman anne, bütün gün dükkanda pinekleyemem ben, ben sanatçı olmalıyım" demiştim. İyi halt etmişim afedersiniz. Ah annem ah!
2.3 Kesinlikle ben yapamazdım dediğiniz meslek nedir? Sanırım hostes olamazdım. Sabırla, güleryüzle hizmet edebileceğimi sanmıyorum. Evimden uzak kalmayı da sevmiyorum. Öyle kapris çekebilecek bir tip de değilim, hele sulanan olursa hiç alttan alamam. Çok zor bir meslek bence...
3.1 Yaşam felsefenizi oluşturan sözlerden biri: "Asla yaptıklarından pişman olma". Bu söz 2.2 maddesinde anlattığım olayda bozulmuş durumda. Allah başka pişman ettirecek şey yaptırmasın... Felsefe yapmak istediğim söz ise: "Sadece şimdi..." Fakat buna uymak zor!
3.2 Bir kitaptan alınan çok sevdiğiniz bir cümle veya paragraf veya bölüm: Valla ezbere hatırlamıyorum. Fakat Lermontovun Çağımızın Bir Kahramanı adlı kitabında anti kahraman Peçorin'e eski sevgilisi Vera'nın yazdığı yürek sızlatan mektubu beni çok etkilemişti, bulursanız okuyun derim ben...
3.3 Çok sevdiğiniz bir şiirin bir bölümü: Antik dönem Yunanistanında Sapho isimli kadın (ve lezbiyen ama o dönemde bu tür ilişkiler çok yaygınmış, yadırgayıp ayıplamayın) şairin bir şiirinden bulunabilmiş tek bir cümle var, o çok etkiler, sevgilisine söylemiş: "Tanrılar korusun seni, iyi yürekli bir sevgilinin kollarında uyu..." Eski sevgiliye söylenecek en acıklı şey aslında, ama gerçekten severseniz onun iyiliğini istemez misiniz? Bir başka şiirinden bulunabilen bir dize: "Belki de unutursun sen, fakat bir gün, bir takım insanlar anacaklar bizi..." İşte anıyorum:-)
Bir de 3 yemeği 3'er kişiye itaf etme işi var. Ben tarifleri öyle yemek bloğundakiler gibi veremeyeceğim, lütfen kusura bakmayın. Zaten hepimizin bildiği şeyler, şu anda bilgisayarımda çok resim yok ne yazık ki...
Mantıyıkim sevmez? Ben bayılırım mesela. Çocukluğumdan beri evde, konu komşuda, akrabalarda sık sık yapılır ve kendimi bildim bileli bu işte hep yardımcı olmuşumdur. Artık yalnız yapabiliyorum. Tarifi daha önce yazmıştım. Ben kişi sayısı kadar bardak un kullanıyorum. 4 bardağa kadar 1 yumurta, tuz ve su ile çok yumuşak olmayacak bir hamur yapıyorum ve iyice özdeşleşmesini sağlıyorum. Bu önemli. İnce açıyorum ama aşırı ince de değil. Ben küçücük kesmeyi seviyorum ama uzun sürüyor. Annem yardıma gelirse küçük yapıyorum ama bu sefer de O kızıyor. İçi ise kıyma, soğan, tuz ve karabiberden ibaret. Kaynar suya 1 kaşık tuz atıp pişiriyorum, üzerine mutlaka sarımsaklı yoğurt, eritilmiş kırmızı biberli tereyağ ve nane! Çok zararlı ona göre, ama lezzet müthiş. Bu tatları: DAMAK TADI GÜLCÜĞÜME, YAĞMUR DAMLACIKIMA, AYÇİÇEKÇİĞİME yolluyorum.
Tagliette makarnayı bildik usül haşlıyoruz. Ama daha önce mantarları zeytinyağında suyunu çekene dek kavuruyorum. Suyunu tam çekmeden 1 tatlı kaşığı soya sosu koyuyorum ki bu çok önemli. Sonra 1 küçük kutu kremayı boşaltıyorum. Kaynayınca tagliette ile ateş üzerinde azıcık çevirip hemen alıyorum. Maydonozla süslüyorum. Bu kadar basit, ama tadı İtalyan restoranlarında yedikleriniz gibi oluyor. Permasan peyniri ile de güzel oluyor. Bu tadı: her ne kadar rejimde de olsa BUTTERFLY'a , Salıncaktaki BANU'ya ve yeni evli Nagiş'e (KENDİNİ KANDIRMA) ve eşlerine yolluyorum.
Amanın ne lezzettir o!!!! Yanımda tam tarifi yok ve ezbere bilmiyorum. Üç aşağı beş yukarı tarif hepimizin bildiği gibidir. Üst sosunu hazır alıyorum, hani şu DR Ötker çikolata sosu. Diğer tarafları ev yapımı. Oğluş çok sever ama ben yapmaya çok çok üşenirim. Yılda iki kez yaparım, bir er tane biz yeriz, gerisini oğluş...
Bı tatlı şeyi de : ZEYNEP çiğimin çocuklarına (onların da sevdiğiniz biliyorum), İZMİRLİ KUĞU GAMZECİĞİME ve BOCURUKÇUĞUMA yolluyorum...
Ayrıca sevgili Butterflycığım beni sobelemiş, favori filmler konusunda... Ona da yarın cevap vereceğim... Filmler aklımda ama biraz resim ile desteklemem lazım...
Öptüm sizi...
18 Comments:
Şekerim sen beni çözmüşsün, üç tarif arasından hemen taglietteyi yazıyordum ki bir de ne göreyim yemek bana itaf edilmiş. Kocişe hemen yapacağım haftasonu, bayılır o da makarnaya. Sağolasın canım benim...
11:05 PM
ben alttakininden de istyorummm...çok teşekkür ederim renklercim ellerine sağlık ben pek beceremem ama inşallah birgün senin elinden yemek nasip olur kim bilir??
12:04 AM
Bravo sana. Ben tak diye dün sormuştum, sen şak diye bugün cevaplamışsın:)) Bu ne hız. Ellerine sağlık. Ben de taglietteyi kesinlikle yapıcam. Hem çok basit, hem de çok havalı.
12:14 AM
Canımsın benim...
Üç tarif arasından hangisini dersen ben hepsini sevdim inan..))
Senin elinden ve mutfağından çıkması ise ayrı bir mutluluk verir bana,zaten veriyorda..))
Canım çok teşekkür ederim sana güzel gönüllüm..Benide unutmayıp yer verdiğin için..
Bu aralar biraz sağlık sorunlarım leyla gibi dolaşıp duruyorum ortalıklarda bakalım sonucu ne olacak..Salı günü tetkiklerin sonucu çıkacak.Bu yüzden çok sık uğrayamıyorum lütfen kusuruma bakma tatlım..
Canım kendini öyle güzel anlatmışsın ki yüreğine sağlık..Seni tanımaktan çok ama çooook mutluyum..İyi ki varsın sen..
Sana canlar feda olsun hayatım..Kendine çok iyi bak.
Bu arada yolculuğun nasıl geçti?Umarım seni üzen her hangi bir sorun olmamıştır.
Sevgiyle kucaklayıp öpüyorum seni canım..Anneciğininde ellerinden öpüp sevgilerimi gönderiyorum.
12:21 AM
Kelebekçiğim, haftasonu mutlaka yap taglietteyi, yanına güzel bir şarap... Oldu mu sana İtalya gecesi. Bir de güzel bir peynir tabağı hazırla... Mumları da unutma:-)
2:51 AM
Nagisçiğim, profiterolden de yolluyorum o zaman. Sen de yaparsın ileride, ben de evlendikten sonra öğrendim, bir gün ben de sana yaparım inşallah canım...
2:52 AM
Çenebazcığım, dün akşam hazırladım yazıları. Hızlıyım gerçekten de:-) Yazmayı seviyorum sanırım ondan... Mutlaka yap taglietteyi. Krema ve mantarın girdiği şeyler çok güzel oluyor. Şu sıralar bana yasaka:-)
2:54 AM
Gülcüğüm, canım yine beni mutlu ettin. Ne güzel yazmışsın canım... Umarım sağlık sorunların çok ciddi değildir ve hemen iyileşirsin. Çok geçmiş olsun. Yolculuğum fena geçmedi canım. İç sıkıntılarımı uzaklaştırmaya, iyi olmaya çalışıyorum. Umarım yakında hepimiz iyi oluruz. Sen de ailene saygılarımı ilet ve kendine çok iyi bak...
2:57 AM
Tagliette... ismi pek havalıymış. Yapalım yiyelim afiyetle... valla bu ne hız bacım. Benim de yarın son günüm.:))
4:04 AM
Renklercim,
Sağol canım çok da sevdiğim bir şeyi ithaf etmişsin bana. Dün akşam oyuna katılırken ben de yemeklerimden birini sana ithaf etmek istedim. Ama yemek blogu olmadığın için katılmak istemeyebileceğini düşündüm. Yanlış düşünmüşüm özür dilerim. Yazdıklarını zevkle okudum. Ben de seni öptüm canım:)
Sevgilerimle...
4:32 AM
İnce Gülcüm, 3 gün vaktin var dediler, benim işlerim belli olmaz, akşamdan yazıyı hazırlayayım dedim. Sabah taze taze pişirdim:-)
5:47 AM
Bocurukçuğum, öyle şeylerden alınma olmaz ki! Üzülme hiç, düşünmen yeterli canım...
5:48 AM
Harikasın! Bayıldım yazdıklarına...Sıcacık bir yuva gibi burası...Tebrik ederim
sevgilerimle,
http://pelindongel.blogcu.com/
6:44 AM
Sevgili Çiğdem, hoşgeldin. Bloğumu beğenmene çok sevindim. Ben de bloğunu ziyaret edeceğim...
6:56 AM
RENKLERcgm ben dondum. Sana gitmeden yazmistim bana mail at diye ama alamadan gittin galiba. bak bakalim blogumda ne goreceksin :))
4:13 PM
Kuğucuğum o dönem o kadar yoğundum ki, yazmışsın bana mail at diye ama ben kaçırmışım. Demek sen de oralardaydın:-)
10:40 PM
anaaa bende profiterol yazacaktım son anda yazmaktan vazgeçtim ama mantıda hemfikiriz :)
11:01 PM
Kuru naneciğim, mantıdan güzel bir yemek var mıdır ki!
3:35 AM
Post a Comment
<< Home