Melek...
Eski şirketimde Melek isimli bir sekreterimiz vardı... Hiç bir iş tecrübesi olmadan alınmıştı. Ona yazı yazdırırken fenalık geçirebilirdiniz. Ama sonra herşeye alıştı, kendini geliştirdi. Tombik bir kızdı, şişman demek istemiyorum. Biraz kilolu diyelim.... Her biraz kilolu insanın olduğu gibi çok neşeli bir kızdı. İşe başladığı zamanlar 20 li yaşlarının başında olmalı...
Bizim bölümün sekreterliğine geçti sonra yardımcı asistanlıktan... Telefon konuşmalarında "Alo, ben Melek hanım" dediği zamanlar kopardık gülmekten:-) Arada takılırdık. Ama hep sevdiğimiz içindi... O da bizimle gülerdi, hiç alınmazdı. Bir gün ona kargoya vermesi için bir paket ve bir kartvizit verdim. Kartviziti özellikle adamın Rusça, yani kril alfabesi ile yazılmış olanını verdim. Bu ilk başta sakin sakin aldı, beş dakika kadar sonra panik içinde geldi, gık mık diyor, ne oldu dedim, bu usça yazıyor, nasıl yazacağım diye kıvrandı. Biz de kahkahayı patlattık hain hain, doğru kartviziti verdim de rahatladı…
Melek her daim rejim yapar ama hiç kilo veremezdi. Tıpkı çoğumuz gibi… Ama yüzü çok güzeldi, Sibel Cana benzetirdim onu… Saçları dalga dalga, çok hoş bir kumraldı, kendine bakardı, elinden geldiğince güzel giyinirdi…
Meleğin evi işyerine o kadar yakındı ki! Ramazanda iftarı benim koca masamda toplanır açardık. Evden dolmalar, börekler getirerek. Melek bir iftar öncesi evine bir koşu giderek porselen tabaklar, çatal kaşıklar ve sıcak çorba getirerek olaya son noktayı koymuştu! Düşünün yani:-) Güzelim bir sofrada arkadaşlar ile keyifli bir iftar... O günleri bazen özlüyorum, bir aile gibiydik orada. Buradaki aptal, soğuk, Almanvari ilişkilerden çok uzakta...
Meleğin ailesinin mali durumu çok iyi değildi. Dört kızı olan, eşi çalışmayan emekli bir işçi baba, ama ailesine çok düşkün... Birbirine bağlı, düşkün bir aile. Bu mutlulukl tablosu Meleğin babası kanser olana kadar sürdü. O maddi imkansızlıklar içerisinde bile kızlar babalarına iyi bakabilmek, onu güçlendirmek, tedavi ettirebilmek için çırpındılar. Nafile, babacıkları gitti...
Daha sonra aile üzerinde hep kara bulutlar dolaştıç. İki büyük kız evlenip ayrıldı, eve gönderildiler. Sonra ben oradaki işten ayrıldıktan sonra tüm idari kadro değişince Meleği işten çıkartmışlar, daha doğrusu ilk başta uzak bir depoya sürmüşler, sonra işten çıkartmışlar. Daha sonra tanıdıkların vasıtası ile bir yerde çalışmaya başlamıştı ve orada da yollarımız kesişti. Buraya başlamadan önce 4 ay orada çalışmıştım ben de. Elimden geldiğince kollamaya çalışırdım onu. Arada dertleşirdik, sıkıntılarımızı paylaşmaya çalışırdık. Kimseyi sekreter, çaycı vs. diye küçümsemediğim ve herkesi eşit gördüğüm için onunla vakit geçirmekten gocunan bir züppe olmadım. Herkes ile anlaşmaya çalışırdım.
Neyse, kara bulutlar başında dolaşmaya görsün, ben yine oradan ayrılıp buraya başladığımda yine onu işten çıkartmışlar. Ondan sonra bunalıma girdi. Aile skıntıları, küçük kardeşinin 3 kez nişan atması, kendi kısmetinin bir türlü açılamaması, büyük ablasının barıştığı eski eşi işe çocuğunun bir türlü olmaması, para sıkıntısı, eve kapanmak... O güzelim saçları bembeyaz olmuş... Bunları hep uzaktan duydum. Arada konuşuyorduk ama ne yalan söyleyeyim son zamanlarda hayat koşturmasında onu ihmal ettim
Dün beni aradı, sesi neşeli geliyordu ama aslında çok kötüyüm, ilaç tedavisi görüyorum dedi... Hastanelerde yatmış, psikolojisi çok kötüymüş. İlaçsız duramıyorum dedi. Elimden geldiğince onu rahatlatmaya, hayatta şükredecek şeylerin de olduğunu anlatmaya, ailesini, özellikle annesini düşünmesi gerektiğini söylemeye çalıştım. Herşeyin aslında beyinde bittiğini de söyledim. İyi olmaya karar vermeli ve buna çaba göstermelisin dedim... Umarım işe yaramıştır. Bana söz verdi çaba göstereceğine.
Üzüldüm, arkadaşları çok ihmal etmemeli. Onu daha sık arayacağım...
22 Comments:
Hep kendi hayatınızın kötü olduğundan yakınırız değil mi, hep daha fazlasını isteriz gözümüz kararan hayatları görmez, görmek istemez belki ama ben meslektaşımın duyarlı olduğunu biliyorum eminim senin desteğin Melek hanım için bir başlangıç olur onu da güzel günler bekliyordur çekilen sıkıntılar güzel günlerin diyetidir inşallah..
12:29 AM
Hayatta neler var , biz kendi dertlerimizi büyütürüz...Allah'ım a şükürler olsun, aile sorunum yok , herkes şuan benim için birşeyler yapmaya çalışıyor...umarım en kısa zaman arkadaşın düzelir.Çok üzüldüm, haklısın her zaman herkesin dertleşecek birine ihtiyacı vardır :(
12:45 AM
Beterin beteri var derler ya ,insan icinde bulundugu durumunu kendinden iyilerle degil,daha zor durumda olanlarla kiyaslamali ve sükretmeli.
Melek kardesimizin biran önce yeni bir is bulmasi evden cikmasi gerek.Yoksa iyice sikintiya girer.Allah yardimcisi olsun.
Saglicakla kal.
1:10 AM
Her günümüze şükretmeyi bilmek lazım. Bir yerlerde ne hayatlar yaşanmakta, kimler neler çekmekte.
Arkadaşına verdiğin destek, eminim ona güç verecek ve kendisini toparlamasına yardım edecektir. Böyle devam, güzel yürekli kadın.:)
2:15 AM
canım ya,ailenin yükü onun omuzlarına bindi demek.
Allah'ım yardımcısı olsun,şifalar versin.
Hayırlı bir eş de nasib etsin. Bir hayat arkadaşı olursa ,yaşam daha çekilir gelir insana diye düşünüyorum ben.
Desteğin ne kadar güzel. sen iyi bir arkadaşsın. Sadece Melek için değil,hepimiz için.:)
2:25 AM
bencede ihmal etme arkadsını eminim şu aralr senin gib bir dosta çok ihtiyacı vardır.hayat okadar erken yaşta taşıyamaycağımız yük veriyorki omuzlarımıza gelde taşıı
3:03 AM
Allah Meleğe şifa ve yaşama sevinci verir umarım en kısa zamanda.
3:20 AM
yarının bize ne getireceği belli değil, hiç birşeyin garantisi yoktur. sağlığın, paranın, güzelliğin hatta sosyal statünün bile garantisi yoktur. allah bir kapıyı kapatır diğer kapıyı açar. arkadaşında mutlaka hakettiği işe kavuşur birgün.
4:09 AM
İnşallah sevgili Efsane... İnsan her zaman iyimser olamıyor. Bazen bizim dışımızdaki sıkıntıları görmezden gelip küçücük şeyleri kendimize der ediyoruz.
5:35 AM
Gamzeliciğim, ne mutlu sana... Allah bozmasın. İnsanın dertleşecek dostlarının olması çok güzel...
5:36 AM
Sevgili Rabia, çok teşekkür ederim. İnşallah sıkıntılarından kurtulur. Yıllardır iş bulamıyor. Belki de çok sıkı sarılmıyordur...
5:37 AM
İnce Gülcüğüm, Güzel yürekli miyim acaba... Yıllardır hiç aramadım onu. Biraz hayırsızlaştım ben!
5:38 AM
Yağmur Damlacıkım, çok sağol. Sen de iyi bir dostsun...
5:38 AM
Sevgili Civciv, evet daha sık arayacağım...
5:38 AM
Sevgili Böğürtlen gözün annesi, çok teşekkür ederim...
5:39 AM
Kurunaneciğim, çok haklısın. Sen bun bugünlerde yakından tanık oldun ne yazık ki. Umarım ablan iyidir, morali yerindedir???
5:40 AM
hayat bazen çok acımasız oluyor.ama şöyle bir gerçekte var sanki, her insanın bir çok kötü dibe vurduğu üst üste birçok üzüntü yaşadığı zaman oluyor.niye bilmiyorum?onlara göğüs germeyi becerebilirsek feraha çıkabiliyoruz.göğüs geremezsek Melek gibi olabiliyoruz bu da çok doğal.herkes herzaman çok güçlü olamıyor ki..
umarım bu dönemi çabuk atlatsın Melek ve adına yakışan bir hayatı olsun bundan sonra.melekler gibi yüzü gülsün hep mutlu olsun.
dualarım hep zor durumdaki insanlar için..Allah bugünümüzü aratmasın inşallah..
7:05 AM
Sen güzel gönüllüsün canım bunu hep hissettim yüreğimde..Arkadaşın Melek'in umarım bir an önce üzerinden karabulutlar kalkar ve Allah yardımcısı olur.Arkadaşlara iyi günlerinde değil de böyle günlerde daha sık arayıp yardımcı olmak gerekir ki sen bunu fazlasıyle yaparsın canım.İyi gün dostu her zaman etraflarda fazlasiyle mevcut..))Keşke bizlerinde maneviyat olarak minicik katkımız olabilse sevgili Melek'e.
Sen her zaman bizlerle olduğun gibi onunla da yakından ilgilenirsin.Burada bizlerle paylaşman bile büyük fedakarlık.
Kısa ve öz yazmam gerekirken lafı uzattım özür dilerim senden ve sevgili arkdaşlardan.
Sevgiyle kal Renkler'ciğim,anneciğine sevgiler hürmetler..
8:30 AM
yaşam herkese karşı adil değil ne yazık ki...
umarım arkadaşının sağlığı yoluna girer ,güzel günler görür,onun için güzellikler dileyen bir dolu insan olduğundan bahset....
2:30 PM
Sashacığım, son söylediğin benim en çok ettiğim duadır. Allah bugünümüzü aratmasın...
11:06 PM
Gülcüğüm, istediğin kadar yazabilşrsşn canım:-) Senin de iyi ve fedakar bir dost olduğunu biliyorum...
11:10 PM
Perili Kökçüğüm, bir gün onları ziyaret etmeyi planlıyorum. Orada sizden bahsedeceğim...
11:10 PM
Post a Comment
<< Home