Monday, June 25, 2007

Bone

Bone: kemik kelimesinin İngilizcesi olarak değil

Bone: Bildiğiniz bone işte... Hani denizde, havuzda kafaya takılan şey!

Nereden çıktı diyeceksiniz... Bizim havuza bone takma zorunluluğu gelmiş. Askeriye kamplarını iyi bilen eşime yabancı değil bu olay fakat ben sinir oldum. Çünkü o plastik iğrenç şey kadar bir kadını- ve tabi erkeği çirkin gösteren bir şey olamaz! Allien filmindeki yaratıklara dönmüş bir sürü kişi havuza giriyor şimdi!

İlk başta bundan haberim yoktu. Oğlum elinde iki bone ile eve geldi. Tanesi iki liradan zorla bone satmışlar buna. Kendine siyah almış, bir de bana almış canım. "Anne sana da sarı aldım, saçına uysun diye" dedi sağolsun:-) Hani saçım sarı ya başka renk takamazdım tabi. İçimden oğlum kırmızı, pembe, mavi alsaydın ya dedim ama bozmadım, çocuk düşünmüş.

Sonra oğlum bu iğrençliğin farkena vardı, anne spido bone alalım dedi. Tabi çocuk kafasında spido bone, ayağında adidas ayakkabı, üstünde Nike eşortman ile doğduğu için yabancı maddeler bünyeyi bozmuştu. Oğlum masraf çıkartma diyince ben bunu giymem diyerekten kazan kaldırdı!

Zati etraf kafası kırmızı, pembe kız çocukları, mavi erkek çocukları, siyah erkek ve kadınlardan oluşmaktaydı! Ama zombi tipli bu kişiler ne kadar çirkin olduklarının farkında değillerdi. Sadece kural konmuştu ve ona uymak şart idi!

Neyse, bir grup da anarşist ruha sahip olaraktan o iğrenç kokulu plastiği başına geçirmeyi reddetmekteydi. Gerçi ben de onlardan biri olabilirdim ama kurallara sıkı sıkı bağlı eşim buna karşı idi! Aslında böyle olduğu halde biz de takmadık ve havuza girdik ama hiçbir görevli bizi farketmedi. Zira o anda bu konuda bir grup ile kavga ediyorlardı. Biz de kafamız açık, onları izliyorduk. Zaten havuzda görevli kızcağız bu kavgalardan bıkmış olacak ki ertesi gün işi bıraktı! Bu arada site yöneticisinin emekli albay olduğunu söylememe gerek var mı?

Durum bu şekilde kavga dövüş devam ederkene havuz karantinaya alındı. Şimdi efendim havuza miniminnacık bebeleri bile sokuyorlar. Mesela yan komşum, şimdi iyidir hoştur ama 4 yaşındaki kızını hadi sokuyor, bir buçuk yaşındakini de sokuyor! O çocuk daha anne zor diyor, çişinden ve öbüründen habersiz. Böyle bir sürü anne var. Tabi dün bir çocukumuz havuza ayıp bir şey yapmış! İğrenç!!! Ve havuz kapatılmış.

Geçen sene de aynı durum olmuştu, havuz suyu boşaltıldı, temizlendi, doldu... Kaç gün geçti. Havuzu da boşaltmaya başlamadılar. Bu demektir ki: 1) havuz boşalmayacak, klorlanarak temizlenecek 2) Bu siteye ceza olsun diye kaç gün bir işlem yapılmayacak. Bu sıcaklarda halk kafayı sıyıracak, yönetime karşı ayaklanacak (gerçi koyun olan çok olduğu için güdülmekten başka birşey yapacaklarını sanmam) yönetim istifa denecek, bişi olmayacak...

Demek ki neymiş? Boneyle kafa bozulacağına belli bir yaşın altı çocuklar sokulmamalı. Çocuk havuzu ayrı olmazsa böyle olur zaten...

Amaaaannn, bana ne! Ey site halkı! Takın kafanıza o plastikleri, girin küvetinize. Ben işyerimde kilama arkamda, serin serin işimi gücümü yapıyorum... Ohhh, sefam olsun. İşler, geliyorum, beni bekleyin...

22 Comments:

Blogger [ fiкяiмiи iиcє güℓü ] said...

Canım ya.. çocukların bu tarz düşünceleri çok hoş. Sarı saça, sarı bone.:))) Yalnız sizin bu albay yakında sabah içtimasına çağırırsa sizi şaşırmam. .. Sitesi, .. mevcutla emir ve görüşlerinize hazırdır komutanım.:)))

11:13 PM

 
Blogger Burcu said...

renklercim,saçtan suya karışacak bakteriden çok insanların duş almadan havuza girmesiyle vücutlarından,senin dediğin gibi çocukların ..larından, yazın sıcaktan uçan klorun hesaba katılmamasıyla havuz suyunun 1.5ppm klorun altında kalmasından (havuzun yeterli dezenfekte edilememesinden) dolayı milyonlarca bakteri suya bulaşır ve uygun sıcaklıkta ise de çoğalır.saça bone taktırmak tek başına çözüm deil :)sadece koltuk altımızın cm2sinde 10 milyon adet bakteri yaşıyor :) sanırım bunları birinin albay amcaya anlatması lazım :)
heralde bi zaman sonra o da farkına varıp farklı noktalara eğilecektir.sizde böylece rahat rahat havuzunuza girebileceksinizdir..
öpüyorum

12:12 AM

 
Blogger Nasıl geçti habersiz... said...

resimdeki sensin dimii? yan resmini burada yayınladığında tanıyorum gibi gelmişti. ama önden görünce yok tanımıyormuşum.:)
oğluşunda ne kadar tatlı maşallah.:)

--------------------
yo bence çok iyi olmuş. benimde dünkü yazında kafama takılmıştı.
hani denizi anlarım ve severim çokta, gitmem o ayrı.
havuza nasıl giriyor insanlar diye düşünmüştüm.
yetmişiki milletin girdiği su.ne kadar dezenfekte bile edilse ben huyluyum giremem.aay terbiyesi noksan büyük insanlar bile yapar oraya küçüğünü diye düşünüp ben giremem hayatta.
fazla klor başka hastalıklara yol açıyor o ayrı.
olimpik havuzlarda illa bone takılıyor ya. çirkinliği boşver sen. ıslak insan zaten güzel olmuyor ki.
peki herkes girmeden duş alıyormuydu?
en güzel serinlik, evimdeki bize ait duşum yaşasın

12:50 AM

 
Blogger Nasıl geçti habersiz... said...

incegülün oraya yazdığım yorumda sana
-rejimle ilgili taş-
attım.:)

1:39 AM

 
Blogger Gamzeli said...

Çok doğru düşünmüşsün, küçücük çocuk ne anlar çişden, oraya yapsa kim bilecek, tama denize giriyoruz orasıda öyledir ama burası havuz biraz daha dikkatli olmak gerekir bencede...

2:14 AM

 
Blogger Bir Derin Masalı said...

Bone gerçekten iğrenç birşey, bende nefret ederim. Kesinlikle çocuk havuzları ayrı olmalı ama ben yine de temizliğinden emin olamadığım büyük havuzlarına da girmeyi pek sevmem. TEmiz insan var pis insan var. Hele o havuzlara tükürenler yok mu??? Denizin gözünü seveyim...Öptüm...

2:20 AM

 
Blogger Nasıl geçti habersiz... said...

canım kendi sayfama yazı,incegülün oraya da cevap yazdım.:)

3:38 AM

 
Blogger anemon said...

bencede bone olayı iğrenç sactan cok temizlikse konu dedğin gibi cocuğuna göz kulak olmayan anneleri almasınlar ve albay yönetici haa
yanmşsınız bizm erdekteki sitede de yönetici albaydı ailecek sıra sıar gidiyorlardı ..sahile yemek saatimnde yenir belirli bir saatten önce denize inilmez bunun gibi ne kurallar adamlar tertip ve düzene alısmış ve her yer öyle olsun istiyorlar

bence çocukları hariç tutmalıydılar bunladan önce büyüklere bir takıp seyleri iazah etmelirdi

3:53 AM

 
Blogger Annelog Atölye said...

Bizim havuzdan da daha bir yaşını doldurmamış bir bebek mikrop kapmış geçenlerde:( Hastanede kalmış iki gün. Bone olayı çok kasıcı gerçekten:(

3:57 AM

 
Blogger renkler said...

İnce Gülcüğüm, anasını pek bir düşünür maşallah benim oğluş. Yerim onu! Valla adam yapar mı yapar! Biliyorsun tavla oynamak, kapı önüne paspas koymak (nedenini sorma) yassak!

4:02 AM

 
Blogger renkler said...

Iyyy, aklıma o vücut kılları geldi zaten. Bazı adamlarda kıl benim saçımdan çok! Bone ne yazar... Aslında havuz görünüşte temiz, yani düzenli çalışılıyor ama bilinmez tabi...

4:03 AM

 
Blogger renkler said...

Yağmur Damlacıkı, benim. Ama şimdi daha güzelim dermişim. O sıra 56 kilo idim, yüzüm daha inceydi, şimdi yuvarlaklaştı ve bence daha iyi oldu. Havuza ben de çok girmem ama bazen dayanamıyorum. Duşsuz zaten girilmesi yasak ama ne kadar uyuluyordur bilemiyorum. Sırf su da yeterli değil tabi. Ayyy düşününce miğdem bulanıyor.

4:04 AM

 
Blogger renkler said...

Gamzeliciğim, suç hem annelerde hem de çocuk havuzu yapmayıp tasarruf ettiğini sanan şahsiyetlerde!

4:05 AM

 
Blogger renkler said...

Handeciğim, denizin yerini hiçbir havuz tutamaz. Ne özledim denizi... Ayy bu posttan sonra havuza filan giremeyeceğim galiba.

4:07 AM

 
Blogger renkler said...

Civcivciğim, her yerde bir emekli albayımız var galiba. İyi de yasaklar insanı feci sıkar. Bak bne diye tutturunca başlarına ne geldi. Eeee Allah'ın sopası yok...

4:08 AM

 
Blogger renkler said...

Annelogcuğum, işin bir de o boyutu var tabi! O kadar küçük çocuk sokulmamalı! Bir de anneler havuz başında dinlenmekten çok çocukların peşinde koşturuyorlar. Bazı rahat annelere de şaşıyorum. Mesela çocuğa bakmıyor, çocuk kolluksuz kendini atıyor. Kaç kez tehlike geçiren oldu! Allah korusun...

4:10 AM

 
Blogger Dut agaci said...

Bone olayini bizde otelde yasadik.Ben bundan cok memnundum cünkü yüzerken elime sürekli sari ,siyah sac kili takiliyordu ben tiksinmekten yüzememistim,hele uzuuun sacli arap hanimlarinin saclari daha cok dökülüyoooor.Iyyyy

6:19 AM

 
Blogger renkler said...

Rabiacığım aslında haklısın. Fakat yasakla da olmuyor ki! Üstelik hem devri daimi kuvvetli, hem de taşmalı sistem, saçların ortada olduğunu ben görmemiştim. Ayyy havuzdan soğudum valla:-)

6:57 AM

 
Blogger ev perisi;) said...

Ben bizatihi alışık olduğum için bu bone işine pekte yadırgamadım doğrusu;))
Madem bone var o zman küçük çocuk yok!
Nasıl ama?
muhabbetle...

11:34 AM

 
Blogger Noni said...

Ben de o bone kafaya takilinca kaslarin kalkmasina ve Mr. Spock gibi gozukmeye gicik olurum!
Gecen gun de sirkette kimya muhendisi biri ben hayatta havuza girmem cunku icine konan kimyasal maddelerin ne oldugunu gayet iyi biliyorum diyordu, konan bu maddeler cilde cok zararliymis...

12:10 PM

 
Blogger renkler said...

Sevgili ev perisi, bone belki bir derece hijyen sağlıyor olabilir. Gerçi adamların amacı sağlıklı ortam değil, saçlardan dolayı filtreler tıkanıyormuş, her gün temizleyecek adam yokmuşç. Yani bizi düşündüklerinden değil...

10:50 PM

 
Blogger renkler said...

Noniciğim aynen, iğrenç oluyor. Zaten bu muhabbetler sonucunda havuza bir daha girmeyeceğim sanırım....

10:50 PM

 

Post a Comment

<< Home