Benim oğluşun disiplini ile ilgili daha önce de yazı yazmıştım. Hani alerji olur, doktorun reçetesine, yasaklarına bir bir uyar filannn. Geçenlerde yine minikliği aklıma geldi. Yaptıkları, söyledikleri, kurallara bağlılığı…
Benim minik adamın o sıralar 4- 5 yaşlarındaydı. Bir gün dayısı bize geldi. Şeker getirmiş. Şu olipslerden… Ağabeyim ağzına bir tane attı. Sonra daha erimeden çatır çutur yemeye girişti. Bizimki ise adaplı adaplı emerek yiyor. Hemen dayısına döndü ve “Şekey katıy kutuy yenmez, eme eme yeniy” dedi. Bizimki ders veriyor. Biz de dayıya hemen kızdık, eme eme ye bakim diye.
Sonra bir gün bir doktor arkadaşımın arabasına bindik, oğluş arkada oturuyor. Benim arkadaş doktor ve bayan olmasına rağmen asla arabası 2. el olarak alınmayacak biridir. Yani her türlü kural ihlali, bakımı ihmal etme, hızlı gitme vs ondadır. Arabasına bindiğimde, hele oğluş da varsa çok tırsar ve uyarırım. O da eleştiriden hazzetmez. Ona en güzel lafı oğluş söylemişti. Bizimki kırmızı ışıkta durmadı ve geçti. Küçük olmasına rağmen çok dikkatli olan oğlum “Kırmızı ışıkta duyuluy, geçilmez!” demesin mi…
Yine aynı arkadaşımın aynı arabasında gidiyoruz. O sıralar anaokuluna gittiği ilk sene, 4 yaşında Bizimki dışarı gökyüzüne baktı. “Kümülüs bulutları vay” demesin mi. Baktık ki hakikaten havada büyük pamuk toplarına benzer, beyaz kümeler halinde bulutlar var. Arkadaşım koptu. Bu kümülüs bulutlarını nereden biliyor dedi. “okulda örendik” dedi bir de… Şimdiki çocuklar cidden harika Aziz Nesin…
Bir başka kuralcılığı 2 yaşlarında uykudan kalkması sırasında oluyordu ve çok komikti. Ben o sıralar çalışmıyordum. Bazı sabahlar onun uyanışına rast geliyordum. Bu aynen şöyle yapıyordu. Gözlerini açıyor, açar açmaz yatağında oturuyor ve kendine “kalk kalk” diyerek komut veriyordu. Robot gibi, bir yat, sabah keyfi yap, boğuşalım, yok! İlla anında kalkacak.
Bir ara odasını toplamaya takmıştı. Küçük olduğu için yatağı beraber topluyorduk. Tamam çok güzel ama kalkar kalkmaz yatak toplanacak! Gerçi bu özelliği benden görmüştür. Ben de dağınık odaya tahammül edemem. İlla toplanacak hemen. Bir gün ona bakmaya bir aile büyüğümüz gelmişti. Kadın yaşlı. Demiş ki bizimki, yatağımı toplayalım. Kadın da annen gelince toplasın demiş. Oğluş bütün gün kafayı takmış, akşam bana şikayet etti.
İşte böyle. Artık o kadar programlı değil. Ama mesela öğretmeninin dediği kanundur, o yapılacak. Gerçi ne zaman ve kim tarafından yapılacak önemli değil… Yani anası da yapabilir baskı ile .Geçen sene yaptığım resimleri, İngilizce süsleme ödevlerini, şiir süslerini unutmadım oğluş! Seni seviyorum minik kuşum… Çooookkkk….
18 Comments:
Canım yaaa, konuşmalarını yazmışsın aynı Sezercik vallahi :)
12:46 AM
:))))) Ay alem bu çocuklar. O yarım yarım konuşmalar. Kümülüs bulutlarında koptum iyice. Yerim ben o mavişi. Maşallah.:)) Yatak toplama huyuna bayıldım. Benimki sabah yataktan kalktığında, çarşaf bir tarafta, yastıklar yerde. Üzerinde zaten bir şey kalmamış. O kadar deli yatıyor yani. Yahu adam, alezi bile yerle bir ediyor. O kadar.:) İnşallah, bu düzenli ve kurallara uyan bir insan olarak, çok işine yarar bu durumu.:))
12:51 AM
canım:) demek ki bir kere daha belli oldu ,çocuklar kendi karakterleri ile doğuyorlar.
bu anlattıkların benim koca kazık la hiç bağdaşmıyor.
kurallar çiğnenmek içindir,ve heeeerşey ancak kendi canı istediğinde yapılır(bu sülale özellikleri,maalesef)
benimki de gözünü ayakta açardı ama düz duvara tırmanmak için.
hazırlık artı lise bir dahil olmak üzere bana hep söylenen şu oldu: "hiç susmuyor ve oturmuyor."(şimdide hiç kalkmıyor:P)
düşün bu her sene sınıf başkanı .lise 2 ve 3 de okul başkanı oldu,duruldu. hocaları başkanlığın ona çok ağırlık verdiğni söylediler.
daha öncede yaka silktiren cinsinden değil ama,sakın yanlış anlama. herkes tarafından da çok çok ama çok sevilen bir tip.
yine hocalardan:
"hazırlıkta olupta bütün okul tarafından tanınıp sevilen tek çocuk.:)"
bu kimsenin evine gitmez,ama ufaklıktan beri hep bu aranır,gelinir. ders çalışabilmesiiçin ne mücadeleler verdim o gelenlere bir bilsen::(
ve bende kümülüste koptum hakikaten.benim yerimede öpoğluşu..)
birde bilse ki teyzesi ne sever o bulutları.slayt bile yapmıştır,onlara.:)
Heidi gibi üstünde yatmak ister.:)
şimdi alt yazına yorum yazacağım.:)
1:41 AM
Fıstık yaaaa, şekey katıy kutuy yenmezmiş, yerim ben onu...Şimdiki çocuklar cidden harika oluyorlar. Sen 4 yaşında nerden biliyosun bulutu hele de kümülüs olduğunu. Maşallah maşallah. Öpüyorum yanaklarından
4:08 AM
Ben her zaman diyorum bunlar geldikleri yerde herşeyi öğrenip geliyoooo,:) sevilesi sevgi pıtırcıkları çocuklar:)
5:22 AM
Bu kadar disiplinlisini de ilk defa senden duyuyorum vallahi Renkler ciğim... Çok alemmiş...ne şeke ya...ısır ısır ye böylesini...Öptüm seni...
6:28 AM
Gamzeliciğim, küçükken r leri zor söylerdi miniğim. Bir de bilmiş bilmiş konuşunca çok şeker olurdu. Darısı başına artık. İnşallah sen de ileride anlatacaksın yaptıklarını. Keşke oğluş küçükken de bloğum olsaydı.
6:40 AM
İnce Gülcük, o eskidendi tabi. Şimdi yatağı pek toplamak istemiyor. Arada bir oda toplama krizi gelir. Ama çok dağıtmaz ortalığı ne yalan söyleyeyim. Eskiden yatağı toplardı ama oyuncak toplamayı pek sevmezdi. Ellerini gösterip: "Benim elleyim minik, ben toplayamam" derdi. Bahaneye de bak! Şu an çok kuralcı değil ama öğretmeni filan çok dinliyor...
6:42 AM
Yağmur Damlacığım, ne güzeldir o bulutlar pamuk gibi değil mi?
Benim oğlan eskiden çok düzenli, disiplinliydi. Şimdi öğretmen dinlense de ders çalışmayı çok sevmiyor. Bir de erken yatma konusunda çok disiplinsiz! Uykuyu sevmiyor. Oğluş da çok hareketliydi, hala öyle yaramaz...Belki ileride durulur bilmem...
6:44 AM
Merhaba Renkler..
İade-i ziyaretim biraz geç oldu kusura bakma.. araya tatil girince iyice koptum buralardan.. ama geç de olsa merhaba demek istedim..
bence de "şekey katuy kutuy yenmez", ama emilmez de.. direkt yutulur.. ben öyle yapardım küçükken :))
6:45 AM
Kelebekçiğim, bunlara anaokulunda öğretiyorlardı. Herşeyin resmini gösteriyorlar, oradan kapıyor işte. Konu da ilginç gelmiş demek... Artık darısı başına, senin çocuğun da şirinliklerini dinleyeceğiz inşallah.
6:46 AM
Emreciğim, çok haklısın. Çok bıcırıklar... Hele ufaklık halleri çok şirin. Aslında her yaşlaının ayrı bir güzelliği var. Ben şahsen artık onunla konuşabiliyorum, dertleşiyorum, sohbet ediyorum, bazen o bana birçok şey öğretiyor... Bu dönemi çok daha keyifli ve az yorucu.
6:47 AM
Handeciğim, şimdi o kadar disiplin kalmadı tabi. Ama alışkanlıklarına bağlı olduğu için öğrendiği kurallardan çok vazgeçmeyen bir çocuk. Senin bıcırık neler yapacak bakalım.
6:48 AM
Sevgili Minik meleğin annesi, hoşgeldin:-) Bu eme eme yenir benim lafımdı. Ama yutulmaz demeyi unutmuşum bak! O daha da tehlikeli...
6:49 AM
İnşallah canım, allah nasip etsin herkese o günleri...
7:33 AM
ooo şekeriunutmuşum.:) bende katuy kutuy yerim onu.:)
ama oğlana yedirmiyormuşuz demek.bir gün dolabın arkasına saklanmış yerken babannesi görmüş:
şuuuş annemley duymaşın. böyle seşi çok güşeel"demiş.:)
7:41 AM
çok tatlıymış konuşmları ,ne kadar da doğal ,şimdi pek kalmadı diye sitem etme ilerleyen yıllarda bunlar gene depreşir ve düzenli bir çocuk olur bence...
8:34 AM
valla bravo kuralcıları bende çok severim söz dinleyip uygulamasısüper. yok ya siz ne derseniz deyin ben bildiğimi yaparım yapmaması muhteşem, bayıldım resmen.tabiki katıy kutuy yenmez dişler çürür.bende oğlumu böyle yetiştirmek istiyorum, ama nedense ortada kural sevmeyen öyle çok ki mesele baba kırmızı ışıkta yol boşsa geçiyor ben sürekli kırmızıda durulur desemde boş.evde koyduğum kurallar kreşte bozuluyor çünkü diğer çocuklar yapmıyor.şeker konusu en dertli olduğum, tüm çocuklar katır kutur cu. off of sizin oğlanın yanına stajamı versek bizimkini.
11:54 AM
Post a Comment
<< Home