Wednesday, August 15, 2007

Bizim site, meraklı ahali...

Bizim sitedeki insanların aşırı meraklı ve dedikoducu tipler olduğunu farkettim bu sıralarda. Nasıl mı?

* Annem üst kat komşusunu çok seviyor. Arada görüşüyorlar. Ama ben de, o kadın da çalıştığı için tanışmak kısmet olmadı. Yani görsem de tanımam. Fakat geçenlerde anneme damadınız kilo almış demiş. Haydaaaa, hiç görmediğimiz bir kadın nasıl oluyor da eşimin aldığı bir iki kiloyu farkediyor?

* Geçenlerde eşim babama beyzobol sopası ve topu aldı (neden aldığını artık hiç sormayın...) Bu sopaları elinde taşıyıp eve geldi eşim. Akşamına bir komşu beyzbol oynuyor musunuz, nerede, nasıl, kimlerle gibi bir sürü soru sordu... Zaten adam eşim ne spor yaparsa onu mükemmel yaptığını iddia eder, kendini beğenmiş ve kıskanç bir tip... Ama burada yattı işte:-) Gerçi onu da bildiğini iddia etti ama çüş artık.

* Büyük tesadüf eseri alt komşu ile yan apartmandan bir kadının kahvaltıda bizimle ilgili konuştuklarını öğrendim. Kötü birşey dedemişler ama...

* Geçen büyük bir ev mobilya ve aksesuar satan mağazada alışveriş yaparken bir komşuya ve eşine rastladık. Kadın neler aldınız diye sordu. Biz de japon yazı ve resimleri ile süslü zarif bir porselen çerçeve almıştık. Kadın sarılı paketi görüp bakabilir miyim dedi. Açtık gösterdik ama bu ilginç geldi. Bir kere onlar bize geldi, bir defa da biz onlara gittik. Yani çok samimi değiliz... Ben kimsenin ne aldığına bakmam mesela. Ancak çok samimi olacağım.

* Aynı komşunun erkek olanı eşime" sizi çok görüyoruz, konuşuyoruz da Renk hanım hiç görmüyor bizi" dedi. Allah Allah, her dakika size mi bakacağım... Hem ben çevreme çok bakmam. Rahatsız edici bakışları da sevmem, tesadüf bana bakan bir erkeğe filan rast gelsin de istemem bakışlarımın. Öyle fıldır fıldır nerede kim var demem yani. Görmem görmem. Zaten evdemiyim ki...

* Benim için soğuk diyorlar kadınların çoğu sanırım. Herkezle konuşmuyorum diye. Ama ne bileyim seçiciyim sanırım. Ortak konumun olması lazım. Yoksa oturup dedikodu edeceğim bir site kültürüne sahip değilim. Kadınların bakışları çok feci valla. Kadın kadının kurdu mu derler ne derler! İnanın bazen öyle uzun bakıyorlar ki, ben bakıyorum çeviriyor, veya çevirmiyor, bakmaya devam ediyor. Eşime söylüyorum, cidden öyle diyor. Manyak mı bunlar? Neye bakıyorsun möl möl diyeceğim birine görecek!

* Ya seçiciyim derken kibirli ve kendimi üstte görüyorum anlamına değil, yanlış anlaşılmasın. Mesela havuzda yanımda bir kadın vardı geçenlerde. Hemen konuşmaya başladık. Ben de susmam güzel bir konuşma olursa. Ama kadın oradakilerin seviyesizliğinden yakınmaya başladı. Tabi kendisi yalılardan geldi ya buraya:-P Dediki "çoğu kiracı bunların herhalde" Ne yani kiracılar aşağı insanlar mı? Ne alaka. Hiç sevmem bu tip konuşmaları. Anında sohbeti bitirdim. Güneşlenip kitap okudum ve suratımı astım. Ondan sonra soğuk diyorlar. Hiç işim olmaz kusura bakmasın.

* İlk taşındığımızda görüştüğümüz bir çiftin erkek olanı eşim "mangalda kanat çok severim" dediğinde çok şaşırmış ve sen kanat yermisin, hani suşi yersin ancak, kanat ve seni pek düşünemiyorum, sende aristokrat tipi var" demişti. Eşim mangalcı bir tipe benzemez, evet... Ama ağızına Suşi koymuşluğu da yoktur. Ama aristokrat tip nasıl oluyorsa adamlara ilginç gelmiştik herhalde ve insanların ilgisini çekmiştik. O günden sonra birisi başını balkondan uzatıp akşam yemeğimizi görecek ve" Oooo Renk hanım ne o? Kurufasulye pilav mı yiyorsunuz, hiç yakıştıramadık size" diyeceklermiş gibi geldi hep!

* Anlatmıştım, geçen Pazar günü herkes birbiri ile kavga ediyordu havuzda. İki kadın dalaşıyor, bir de görseniz hanfendiler çok kibar!!!!! Daha güzelce olanı buna "Ben buraya ............... Sitesinden geldim, kaç yıllık .................liyim, yeni görmüyorum" dedi. Yani havuzlu, siteli yaşamı diyor. Aynı inşaat firmasının karşıdaki yerini söylüyor ki bizim de evimiz orada, oradan geldik. İyi de ne alaka. Bu sana büyüklük mü veriyor. Karşındakine görmemiş mi diyorsun?Ne? Zaten kadına çok tepki geldi O da gitti kırıta kırıta.

* Aynı kadın, aynı kadına, aynı kavgada ve aynı mekanda bir de şöyle dedi: "Havuza geldiğinizde eşiniz terliklerini dezenfekte suyuna basmadı, ben gördüm" Baa ba ba! Yaaa oturduğu yer de uzak. Gelen giden kadınların kocasına mı bakıyor bu kadın ne. Bana dese sen benim kocama mı bakıyorsun da görüyorsun diyiverirdim. Ama öbür kadın çok hazırcevap değildi. Size ne dedi sadece...

*Başka bir kadın yanındaki başka bir kadının kocasına (daha önceden tanıştıklarını sanmıyorum) dert yanıyordu bu kural tanımaz site sakinlerinden!!! Efendim bone takmayanları zorla havuzdan almalılarmış, mahkemeye vermelilermiş, siteden attırmalılarmış! Oha artık... Bu konuda görüşümü biliyorsunuz. Kakasını söyleyemeyen çocukları havuzlara sokan bir yerde bone nedir ki? Hem sana ne be kadın. Saatlerce konuştu. Adamcağız arada başını sallıyordu, ne yapsın! Çocuğunu havuzdan getiren eşi konuşmayı sonlandırdı da kafamı dinledim.

* Bir başka hödük(biz ona hödük diyoruz çünkü kadınlara pis pis bakıyor. Beni keserken yakaladık kaç kere, eşim gıcık oluyor, alt katlarındakilerle yumruklaşmışlardı geçende) gelmiş, burası belediye havuzuna dönmüş diye ortamı aşağıladı. Girme o zaman, git villandaki özel havuza gir. Tabi öyle bişeyin varsa... Hayret

* Zaten o gün sinirliyim. Gelmişler terelelliler bana... Ben de heyyyttttt! diyerekten herkese girişecektim. Eşim hadi eve gidelim dedi de kutuldu ahali. Neydi o yaaa....

* Herkes bir havalı, bir bilmiş... Sanırsın köşklerden yalılardan gelmişler.

Anlayacağınız bu ahalide herkes herkesin ne yediğine, ne içtiğine, ne giydiğine, kilosuna, boyuna, posuna bakıyor. O nedenle her an kendinize bakmalısınız. Pöh. Beraber yaşam ne zor.

32 Comments:

Blogger uykucu said...

yerini hazmedemeyen çok var,herkes anasından paşa çocuğu doğmuyor hem doğsada kast sistemimi var burda ne üstünlüğün var ki.gıcık komşularla çevrilmiş etrafın kolay gelsin.bende bizim siteye havuz yapılsa ne güzel olur diyordum felaket olurmuş! hiç bir komşumu doğru dürüst tanıyıp sohbet etmedim zaman yokki, evime zor zaman ayırıyorum birde komşumu gezicem .benide çok soğuk buluyorlarmış amannnn deyip geçiyorum.

12:36 AM

 
Blogger renkler said...

Figenciğim, bir de benim tipim biraz soğuk sanırım. Ama tanıdıkları zaman çok severler. Ama benim karşımdaki insanı sevmem, ısınmam lazım. Yoksa soğuk duruşuma devam ediyorum. Aslında soğuk tipim biraz da benim kalkanım sanırım...

Bu arada iyi komşularım da var. Yok değil...

12:59 AM

 
Blogger Burcu said...

parayla mobilya ev filan alabilyorsun da ne insanlık ne de görgü alamıyorsun.bu tipler de özür dilerim ama sonradan görme tipler.hani eskiden Kaynanalar vardı ya hep böyle tipleri görünce o dizi aklıma gelir valla.tamam ordaki gibi abartı olmasa bile saçma salak davranıp, kendileri çok matahmış gibi başkalarını beenmeyen çok tip var-ki ben onların erkeklerine TİPİTİP, kadınlarına TİPİTOŞ diyorum :)
çok öptüm cnm sabır lazım bir de gerilemeyen sinir icadı gerek hepimize :)

1:36 AM

 
Blogger Alphecca said...

Çok enteresan şeyler gerçekten, ben bahçeli evin işinden gücünden yakınırdım, burada yaşamak ayrı kültür derdim ama sitede yaşamakta başka bir kültürmüş gerçekten Renkler :)))

Pek içli dışlı olmadığın için seni merak ediyor olabilirler. Diğer yandan görüşmediğin halde bu kadar çok şey olabiliyorsa, bu ahali ile içli dışlı olmakta riskli sayılabilir.

Ne meraklı insanlar var yani, hayret !!!!

1:49 AM

 
Blogger Gamzeli said...

Her yerde öyle vallahi, iş yerinde oturduğun mahallede, otobüste, markette her yerde yaaa...ne meraklı millet...

1:58 AM

 
Blogger Bir Derin Masalı said...

Renkler ciğim seçici olmakla en iyisini yapıyorsun. Seçici olmak burnu büyük olmak demek değildir. Sadece paylaşımlarında seviye ve mutluluk, ortak yön aramak demektir. Öbür türlüsü boş muhabbet, dedikodu ve yüzeysel bir şeyler oluyor işte. Öpüyorum...

2:12 AM

 
Blogger Mutluveumutlu said...

Ahh renklerzim bu meraklı komşular her yerde var.İnsanlar kim nereye gitmiş,ne yemiş,ne lamış öğrenmeye çok meraklılar.Annemlerin oturduğu emekliler mahallesi gibidir,yaşlı teyzeler amcalar sürekli camda kapıda.Geçen annemelr bize gelirken pazardan bişeyler almışlar,babam arabaya koyarken görmüş komşular.Ertesi gün babamın işyerine gitmiş bi amca,demişki "ahmet bey dün mutluyamı gidiyordunuz,damadamı bakıyorsun"...Terbiyesizliğe bakarmısın,babamın sinirleri ayağa kalkmış tabi ama yaşlı diye ses çıkarmamış,şimdi zorunlu olmadıkça selam vermiyormuş o amcaya :)

3:20 AM

 
Blogger Emre said...

Ya bunca gıcıklığı yapan insan topluluğu keşke dönüpte şöle bi kendilerine baksalar dimi ama

4:09 AM

 
Blogger Bocuruk said...

Sürekli çalışıyor olmaktan olsa gerek benim de gün, gezme, dedikodu kültürüm hiç yoktur. Ama şunu çok iyi biliyorum ki para insana insanlık vermiyor hatta bir miktar da kaybettiriyor. Allah kimseyi sonradan görme yapmasın. Ne demiş atalarımız "güzelliğine güvenme bir sivilce yeter, malına güvenme bir kıvılcım yeter". Birşeyleri ile övünen insanları bu nedenle anlamam hiç:((

4:43 AM

 
Blogger Benim Hayatim said...

çok komik olmuş yazın gülümseyerek okudum. Bu arada aman dikkat bu ne böyle mercek altında yaşar gibi :)

5:22 AM

 
Blogger enne said...

Çok haklısın. Maalesef bir arada yaşayan insanlar olarak kimsenin hakkına saygı duymayanlarımız var. Bizim apartmandaki yönetici emekli albay ve kapıcı ile karısı sanki onun emir erleri. Köpeğini onlar gezdiriyor, kızı bizim apartmanda oturmadığı halde arabası parkta duruyor. Geçen sene yazlığına gittiğinde kapıcı ile karısı yan tarafa biber, domates ekmişler, öyle güzel bir bahçe olmuştu ki orası. Yönetici gelip görünce hepsini söktürmüş!!! karısı da ayrı alem, sinir oluyoruz ama yapacak bir şey yok.
Bir de biz kiracıyız burada, apartman toplantılarına biz çağrılmıyoruz. Sadece ev sahipleri gidebiliyor! Aynı paraları ödüyoruz ama. Umurunda mı diye soracak olursan, hiç değil. Ben dalga geçiyorum onlarla. Yine de bir arada yaşamak zor gerçekten.

5:50 AM

 
Blogger bgm said...

Renkler,
sitede yasadıgın durum her yerde var. bu tamamen insanların ahlak ve görgü kuralları anlayısının degismesinden kaynaklanıyor bence.

6:47 AM

 
Blogger renkler said...

Sashacığım, aslında çok kızmıyorum ama o gün biraz gelmişlerdi işte... Malum zaman öncesindeydim. Bazen gülüyoruz eşimle olanlara. Ama bazıları sinir bozucu (komşuya yan gözle bakmak gibi:-))

6:50 AM

 
Blogger renkler said...

Çocuk gibiciğim, ancak üç dört çift ile yakınız. Bir de annemin komşuları var, bazen onlarla görüşüyorum. Onun dışında ne zamanım var ne de sabrım.

6:52 AM

 
Blogger renkler said...

Gamzeliciğim, ben de meraklıyımdır ama insanların hayatı ile ilgili değil. Ama o insan bana kendini anlatırsa dinlemeyi severim. Her insanın hayatı değişik çünkü... Ama ben yalan yanlış öğrenmeye çalışmam.

6:53 AM

 
Blogger renkler said...

Handeciğim haklısın. Boş muhabbeti ne yapacağım değil mi? Zaten kafamın uyması lazım konuşmam için. Ortak noktan yoksa ilişkiler bir yerde tıkanıyor.

6:53 AM

 
Blogger renkler said...

Mutlu ve Umutlucuğum, ne terbiyesiz adammış öyle? Yaşlılıktan da değil bence fesatlıktan. Birşeyler götürsen kızının evine damadına mı bakmış oluyorsun... ne var dimi?

6:55 AM

 
Blogger renkler said...

Emreciğim, dönüp baksalar bile kendilerinde birşey görmezler ki... Dönüp baktıklarında gördükleri dev aynası çünkü...

6:56 AM

 
Blogger renkler said...

Bocurukçuğum haklısın. İnsan geldiği yeri hazmedebilmeli. Mesela yan komşularımı seviyorum. Ama adam kendini övmeye bayılıyor. Orada arsası varmış, burada şusu varmış, önemli arkadaşları varmış. Offf bunlar sıkıyor beni. Bana ne senin parandan pulundan.

6:57 AM

 
Blogger renkler said...

Sevgili Mücevher kutusu, Gülümsetebildiğime sevindim:-) Valla bizim eve cam ev diyorum zaten. Balkonu çok seviyorum ama çıktığım zaman mercek altında gibi hissediyorum...

6:58 AM

 
Blogger renkler said...

Enneciğim, kiracıların toplantıya alınmaması çok saçma. Çünkü onlar orada yaşıyorlar. Tamam parasal kısmı belki ev sahibini ilgilendiren konular olabiliyor ama bazı konularda söz hakkınız olmalı.

7:00 AM

 
Blogger renkler said...

bgm ciğim, haklısın. Her yer öyle. Yozlaşma sonucu bunlar. Yozlaşma para ile, hatta eğitimle çözülmüyor yani.

7:01 AM

 
Blogger - said...

Offfffffff çok güldümmmm yaaa, bu ne. Ben nefret ederim insaların özel hayatlarını didiklemekten ve açıkçası etrafıma karşı hem çok dikkatsiz hem de ilgisizim :p Bana ne ki, dolayısıyla benim hayatımla da fazla ilgilenmeleri hiç hoşuma gitmez. Mesela bizim apartman da bir muhtarımız var her giriş çıkışta hesap veriyoruz kendisine.

Bir de biz ev ararken karşı apartmandakiler bizim için "onlar öyle her evi beğenmezler" demiş. Hayır bir merhabamız bile yok diyebilirim. Nerden tanıyorlar ki bizi. Biz de fazla kendini beğenmiş göründük herhalde onlara. Zaten ben aynı senin gibiyim genelde insanlar soğuk bulurlar beni tanımadıklarında.

Sizin sitede de ne tipler varmış yaaa :)

7:59 AM

 
Blogger renkler said...

Kelebekçiğim, sizin karşı apartmandakiler de tiplermiş. Ne demek o her evi beğenmezler! Aslında takmamak lazım. Ama insan bazen takıyor.

8:06 AM

 
Blogger paticanlar said...

hayatım bugün bizim modem kafayı yemiş.
ding ding ding ding
tam bu hızda,bağlantı kesiliyor geliyor.
şincik biraz duruldu da,yorum attırvereyim.:)
alt yazındaki planlarımı okudun mU?
aman insanlar heryerde aynılar.:(
bir de böööyle poşete gözlerini dikene sinir olurken ben,senin komşuda süpermiş. paketi açtırmış:(
birkaç iyi dost yetiyor insana.
bir de şey soracağım:
sen güneşin batışını çekerken binaların yüksekliğini gördüm ya.

o havuzdan yararlanan kaç daire var?
yani her apartmana ayrı havuz mu? yoksa daha kalabalık insana mı ait? aay girme yahu şu havuza.((((

9:55 AM

 
Blogger kakaolusevgi said...

ÇEVREMİZDEKİ İNSANLARIN ÇOĞU BÖLE.BİZE FARKLI GELMELERİNİN NEDENİ DE FARKLI OLMAMIZ.ÇÜNKÜ BİZİM BİR İŞİMİZ GÜCÜMÜZ VAR.EVDE OTURUP MEŞGALE BULAMAMAKTAN,BARİ İNSANLARI TAKİP EDELİM DEMİYORUZ DA ONDAN.
OLSUN YİNEDE KOMİK HARALA GÜRELE BİR ORTAM :))) ÇOK MALZEME ÇIKAR :)))

10:22 AM

 
Blogger BALDAN TATLI said...

İstersen en lüx siteye git yerleş aynı tas aynı hamam. İnsanımız değişmez hiç. Kendini bilmezler çok. İşleri yokki bunların. İşleri anca birbirlerini çekiştirmek. Yazık. Soğukı olduğunu sanmıyorum. Aynı düşüncelere bende sahibim. Benim içinde "sizi biz çok daha agresif sanıyorduk ama öyle değilmişsiniz" dedikleri çok oluyor hani. Sevgiyle kal

1:58 PM

 
Blogger renkler said...

Damlacıkım, havuzdan aslında çok daire yararlanıyor ama çok az insan havuza geliyor. Aslında Havuz çok büyük. Bir tek pazarları biraz kalabalık. Zaten Pazarları biz de inmiyoruz. Fakat geçen hafta dinlenmek istedik. Çünkü ben evde durdukça didiniyorum. Ama bir daha Pazar günü inmem. Hafta içi ve Cumartesi çok güzel oluyor. Kimse olmuyor... Herkezin yazlığı var anacığım, sitenin yarısı boş. Bir de havuzu hiç kullanmayan bir kesim var. O nedenlene çok sorun olmuyor. Bu Pazar kendini aştı ama...

Bu arada köydeki iş hayallerini okudum tabi:-) Valla ne iyi olurdu. Ama ben hayvanlardan pek anlamam. Ben çiftçilik yapayım orada:-)

10:46 PM

 
Blogger renkler said...

Kakaolu Sevgiciğim, bazı çalışan kadınmlar da öyle ama... Onlar da haftasonunda iş başındalar. Valla bazen ben çok eğleniyorum:-)

10:48 PM

 
Blogger renkler said...

Baldan Tatlıcığım, bence de soğuk değilim. Biraz da tipimden kaynaklanıyor. Bir de acayip gülen bir insan da değilim. İçten gülerim dermişim:-)

10:49 PM

 
Anonymous Anonymous said...

Sitenizin sessiz takipçisiyim. Çok güzel yazıyorsunuz, kendimden birşeyler buluyorum. Romanınızı da takip ediyorum. Ben de havuzlu sitelere hem özenmiş ama hep şüpheyle bakmışımdır. Yan veya alt komşuyla yan yana nasıl güneşlenilir diye. Tam da sizin yazında bahsettiğiniz olaylar olur mu diye aslında. Dedikodu olayına gelince ben de iyi ki çalışıyorum diyorum, yoksa mahalledekilerle başa çıkılmaz, hem de görüşecek kimse de yok zaten. Biz de dışardan farklı göründüğümüzden hep merak ediliriz. Her bahçeden girişimizde bütün balkondaki kafalar eğilip bakar. Ama selam verilmez çoğu zaman. Çünkü onlar ev hanımıdır ve sen akşama kadar dışarlarda erkek gibi gezen, akşam olunca (kendilerince) pis dağınık evinde yemeği bile olmayan çalışan kadınsındır. Böyle inanarak mutlu olurlar. Biraz uzattım kusura bakmayın çok dolmuşum bu konuda.
Pınar K.

11:58 PM

 
Blogger renkler said...

Merhaba Pınar K., üzülmen gereksiz. Sen de biliyorsun ki asıl çalışan kadınlar daha organize, daha hızlı ve daha pratik olduğu için evi her daim temizdir, yemeği de vardır. Ailesini aç bırakmaz. Kesinlikle onlar bu şekilde düşünüp mutlu oluyorlar dediğin gibi.

12:19 AM

 

Post a Comment

<< Home