Monday, October 22, 2007

Günler, günler...

Hayat herşeye rağmen devam ediyor. Bunun iyi ve kötü yanları var. İyi, çünkü Allahım bize sabır ve dayanma gücü vermiş. Tüm acılar ilk günkü gibi devam etse dayanılmaz bir hal alır ve hayat yaşanamaz hale gelir. Kötü... Çünkü gencecik insanlar ölmüşken, ülkemiz ciddi bir durum ile karşı karşıya gelmişken, hiç birşey çözülemiyorken ve insalardaki ümidin devamı için hala birşeyler yapılamazken mutlu olmak, gülmek, yemek içmek bazen acımasız geliyor. Ama hayat bu diyoruz.

Bir an önce herşeyin güzel olması, terör denilen illetten kurtulmamızı, oğullarımızı güle oynaya yolladığımız askerlikten yine güle oynaya karşılamayı diliyorum. Allahım yardımcı ol bize... Ülkemizi koru, kurtar... Güzel günler göster. Hepimizi bunun için dua edelim ve olumlu enerji verelim. Ne olur.

Günler öylesine geçiyor ki! Aylardan ekim olduğunu bazen unutuyorum. Tarihi yazarken ekim olduğunu farkediyorum ve o kadar yabancı ve uzak geliyor ki... Bazen herşey boş geliyor. Bu hissi sevmiyorum. Ama sonbahar sendromu da işlemiş durumda şu an.

Geçen cuma oğluşu sınava götürdüm dersaneye. Zaten neredyse her hafta var. Bu cuma da varmış. Bazı veliler ile arkadaş olduk. Değişik karakterleriz aslında. Mesela yanımda bir bayan vardı, 15 yıl sonra kızı olmuş, tek çocuğu... Kendisi ilkokul mezunu ama cin gibi bir kadın. Çok ortak noktamızın olmaması anlaşmamızı engellemedi. Sıkılmamak için yanına oya almış, çok becerikli. Para sıkıntısı çektikleri zaman kızının çeyizi için yaptıklarını satmak zorunda kaldığını anlattı. Çok iyi durumda olmadıkları kesin ama kızının okuması için dershaneye yazdırmışlar. Üstelik arayıp iyisini bulduk dedi. Kızı en iyi sınıfta okuyor. Yani zeki de...

Ayrıca geçen sınavın birincisinin de ailsesinin durumu iyi değilmiş ama daha önce girdiği sınavlarda çok iyi puan aldığı için dershane okutuyormuş. Çok iddialı veliler ile de konuştuk. Zamansızlıktan, çocukların okul ve dershane arasında hiçbirşeye zaman bulamadığından şikayet ettik hepberaber. Ortak ne sıkıntılarımız çıktı...

Cumartesi oğluşun öksürükleri ile uyandım. Cuma akşamı dışarı çıkmak istedi ve bence hakkıydı. ma çok terlemiş olmalı. Dershaneye gidemedi. Aslında iyi oldu çünkü bu hafta üç sınavı var. Okulu ihmal ettik. Bir de saçma şekilde okulda işlenenler ile dershanedekiler ayrı konular olabiliyor. Haftasonu derslere çalıştık ama çok verimli olduğunu söyleyemeyeceğim.

Pazar günü biliyorsunuz evlilik yıldönümümüzdü. Gündüz kuaföre gidip kumrallaşan saç fdiplerimi sarılaştırdım, tekrar tamamen sarı kız oldum. O dipler ne uzamıştı! Biraz da uçlarından aldırdım, kendine geldi. Akşam eşimle yemeğe gittik ama tadım tuzum yoktu. Çok hoş bir akşam olmasa da beraberdik ve önemli olan sadece buyduç Allah beni oğlumdan ve eşimden ayırmasın, aile huzurumu bozmasın...

İşte böyle... Battaniye hala bitmedi. Dik dik bitmiyor ayol. Ama annem dikilenleri gördü ve çok güzel oluyor dedi ki bu çok güzel bir gelişme. Annem de beğendiyse artık hoş olacak:-)

Kayınvalidem geçen benim için eşime hamile mi diye sormuş. Neden böyle düşündü acaba. Kilo aldım ondan mı? Yoksa Allah mı söyletti. Hayırlısı:-)

Sizlerin günleri nasıl geçiyor? Siz de benim gibi tatsız tuzsuz, öylesine mi yaşıyorsunuz?

24 Comments:

Blogger [ fiкяiмiи iиcє güℓü ] said...

Hayat devam ediyor ama, işte dediğin gibi tatsız tuzsuz malesef. Gülümserken bile suçluluk duyar oldum ben...
Canım valla Allah çocuklarımızın ve tabi bizim yardımcımız olsun. Benimkinin de İng. sınavı vardı bugün. Üç gündür çalışıyoruz. Bilmiyorum ki, bazen de herşey boş geliyor. Haydi bitir artık battaniyeyi de bebe patikleri örmeye başlıycaz ya.:)

12:12 AM

 
Anonymous Anonymous said...

Renkler ciğim evlilik yıldönümünüz olduğunu bilmiyordum. Allah bir ömür boyu ayırmasın sizi, hep mutlu ve huzurlu olun.Nice nice yıllara. sevgiler...

12:15 AM

 
Blogger renkler said...

İnce Gülcüküm, şu battaniye bitsin, hemen başlıyorum. Valla daha bebiş yokken kıyafetlere başlayan ilk kadın olacağım sayenizde. Yakında kızın çeyizine de başlarım artık:-)

12:32 AM

 
Blogger renkler said...

Handeciğim, Cuma çok kısa bahsetmiştim. Zaten öyle bir döneme denk geldi ki, öyle kutlama filan yapmadık. Sağol canım...

12:33 AM

 
Blogger sofi said...

Öylesine akıyor günler ama inadına sarılmak lazım yaşama, daha senin bebek gelecek, çocuklar okuyacak, iş güç sahibi olup evlenecek, hatta torunlarımız olacak...

1:16 AM

 
Blogger renkler said...

Sificiğim, buırakmamalıyız tabi. Zaten sürekli koşturmaca. Sanırım gelip geçici. Arada olur bana bu zaten. Sonbaharı sevmiyorum.

1:36 AM

 
Blogger Damak Tadı said...

Canım uzun süredir sana yazamadım.Gerçi artık kimseyi ziyaret edecek zamanımda olamıyor.Bu yüzden özür diliyorum canım..Ayrıca evlilik yıldönümünüz kutlu olsun canım.Allah bir ömür boyu sizi ayırmasın.Kocaman öpüyorum seni canım benim.

Nice güzel yıllara tekrardan.Torunlarının torunlarını görürüsünüz inşallah bitanem..Anneciğin ellerinden sevgilerimi gönderiyorum.

1:45 AM

 
Blogger kakaolusevgi said...

Ülkemizin evlatları ile ilgili içim yanıyor ama haberleri bile dinlemek istemiyorum.İçim cız ediyor,Allah daha acılar yaşatmasın..
Evlilik yıldönümünüz kutlu olsun,nice senelerinize inşaallah.
battaniye bitince nasıl mutluk verirbaktıkça..

2:29 AM

 
Blogger anemon said...

renklerciğim aynen dediklerin gibi tatsızda olsa hayat devam ediyor bende oğlusun dersleriyle haşır neşirim hatta limdi okuldan geldim sutarım yerlere düştü bazı öğretmenlerden güzel seyler duyarken bazılarının çocukları anlayammsından şikayetçiyim hatta müdür bile fark etti ne bu surat diye sende iyi olanları duycaksın öbürleri için çocuğa yüklenme sakın diye bu yıl sınıf öğretmeni çok ilgileniyor en azından benim oğlusumaun sınıf biirncisi olam gibi (bazı annleri anlamıssındır cok garip insanlr var çünki)düşünmediğimi ve okmayı okulu öğretmenleri yeniden sevdirmk için uğraştığımıda
bendede var o bosluk hissi boşamı yasıyorum gibi filan oluyor bu berbat bir durum
battaniyeni merak ettik hdi göster artık bitsinde
çokmu kilo aldınki rejim ne alamde bu arada

2:54 AM

 
Blogger uykucu said...

hayat güzeldir herşeye rağmen!!yazık çocuklara zengin olupta okutmayıp şirket başınamı geçirsek bunları:)yıldönümünüz kutlu olsun,inşallah 4 kişiyle devam edin hayata.

3:20 AM

 
Blogger renkler said...

Gülcüğüm sağol. Canım, neden bu kadar zamansızsın bu sıralar? Umatrım herşey yolundadır. Herşey güzel olsun senin için. Layıksın çünkü..

4:43 AM

 
Blogger renkler said...

Kakaolucğum, sağol canım. Battaniyeyi örmesi iyiydi de dikmesi feci sıktı artık. Fırlatıp atasım geliyor ama azcık kaldı, sabır diyorum. Dün elime alamadım. Oğluşla olasılıkları çalıştık...

4:45 AM

 
Blogger renkler said...

Civcivciğim, dün olasılıkları çalıştık oğluşla. Fen desen çok ağır. Üç sınav bir hafatda çok değil mi? Ben bunaldım, çocuk ne yapsın...

Ramazanda çok kilo aldım, bayramda da malum yenildi içildi. Rejim yapıyorum ama çok ağır değil.

4:46 AM

 
Blogger renkler said...

Figenciğim, başına geçireceğim bir şirketim olsa zaten uğraşmam bu kadar. Nasılsa gideceği yer belli olur. Yine mutlaka okumalı ama şimdi daha önemli:-) Bazen mimar olacak ne vardı tüccar olsaydım diyorum:-)

4:48 AM

 
Blogger Gamzeli said...

Allah ailelerimize sabır versin...
Bizimkilerde öyle tatsız geçiyor şu televizyondaki haberleri dinledikçe hop pturup hop kalkıyoruz..

Paraları olmadığı için kızının çeyizlerini satan kişiye çok üzüldüm alalh yardımcıları olsun inşallah...

Senin oğluşada geçmiş olsun ablacım, iyi bak kendine ,eşine ve oğluşuna tabiki anneciğinede :)

5:04 AM

 
Blogger Mutluveumutlu said...

Kimsenin tadı tuzu yokki canım, bloğa bile giresim yok, yeni yorum yazmak için pencere açıyorum, sonra kapatıyorum. Ama seninde dediğin gibi hayat devam ediyor...
Evlilik yıldönümünüz de kutlu olsun. Allah sağlıkla, mutlulukla, çocuklarınızla, torunlarınızla nicelerini kutlamayı nasip etsin.
Öpüyorum çok

5:32 AM

 
Blogger SenaBera said...

Evet tadımız da tuzumuz yok...
Canım evlilik yıldönümünüz kutlu olsun.!!Nice uzuuun,mutlu yıllar dilerim tüm sevdiklerin ve eşinle..

6:29 AM

 
Blogger renkler said...

Gamzeliciğim, kadının kızının çeyizlerini satöası üzücü olabilir ama ona da şunu söyledim: "Üzülme, iyi bir neden için kullanılmış. Yine yaparsın..." Hem kız daha 11 yaşında ayol! Bir de söylediğine göre 100 havlu kenarı dikmiş havlulara, bilmem kaç patik yapmış, kaç tane oya işlemiş. O kadar da abartmamak lazım çeyizleri bence... Emeğini satmış, o kadar da kötü değil. Şimdi durumları fena değil sanırım...

11:29 PM

 
Blogger renkler said...

Mutlucuğum, amin diyorum canım. Siz de uzuuuunnn yıllar beraber, mutlu olun...

11:29 PM

 
Blogger renkler said...

Sena ve Beranın anneciği, sağol canım. Amin diyorum ve aynısını sizler için de diliyorum.

11:30 PM

 
Blogger Gamzeli said...

Oooo baya abartmış o zaman, tamam çeyizi olabilir, güzel bişey ama o kadarda değil yani :)

2:14 AM

 
Blogger PERİLİ KÖŞK said...

hayat, endişeli bir şekilde tv başına geçmek ,acaba bugün neler oldu ,ne kararlar alındı,ülkem ne durumda sorgularıyla geçiyor....
doğal olarak her evin günlük telaşı,dersler,bugün ne yemek yapacağımlar....:(

6:42 AM

 
Blogger renkler said...

Gmzeliciğim, tabiki de. Çeyiz gibi bir adetin devam ettirilmesi çok güzel. Ama abartmaya da gerek yok. Ben de oğluşa çeyiz hazırlasam mı acaba:-) Kızım olmazsa yaparım valla. Hoş olur. Neden erkek anaları da bir iki hatıra bırakmasın?

11:36 PM

 
Blogger renkler said...

Perili Kökçüğüm, eminimki her evde benzer duygular yaşanıyor bu günlerde. Ben sıkıntıdan evi biraz ihmal ettim. İki gündür evi silmiyorum düşün artık!

11:37 PM

 

Post a Comment

<< Home