Monday, October 08, 2007

Hepimiz Türküz, hepimiz Mehmetçiğiz...

Sanırım hepiniz hüzünlüsünüz... Sanırım hepiniz dün haberleri izlerken isyan ettiniz, ağladınız. 15 yavrumuzu şehit verdik. Kelimeler o kadar yetersiz kalacak ki... Ne desem, ne yazsam bilmiyorum.

Düşünün yavrularımızı ne kadar zor yetiştiriyoruz. Bir zarar gelmesin diye üstlerine titriyoruz. Kimse üzmesin, kimse ağlatmasın, incitmesin diye sırasında yırtıcı aslanlar gibi koruyucu olabiliyoruz. Elimizde olsa onları pamuklara saracağız. Ama dış dünyaya karşı koruyamıyoruz. Geliyor bir terörist onları elimizden alıyor. Bir insan evladı nasıl büyütülür biliyorlar mı onlar?

Çok üzgünüm, daha fazla yazmak da içimden gelmiyor. Dün de geç öğrendim ne yazık ki... Sadece bir gazetede şunları okudum. Diyordu ki hiç bir TV programı bu olay sırasında yayınını kesmemiş. Dansöz oynatmaya devam etmiler. Ya da haber programları spor programlarını kesmemişler... Ayrıca D.inkin cenazesinde olduğu gibi saatlerce program yapılmamış. Üzücü... Ne diyeyim.

Unutmayalım, hepimiz Türküz, hepimiz biriz...

24 Comments:

Blogger Mutluveumutlu said...

İnsan düşününce delirecek gibi oluyor. Duyunca kim bilir kimlerin ocakları yandı diye düşündüm. Allah rahmet eylesin, Allah yakınlarına çok büyük sabır versin.

11:12 PM

 
Blogger uykucu said...

ateş düştüğü yeri yakıyor malesef.insanlar artık alıştı heralde şehit haberlerine aynı klişe laflar ediliyor hemen unutuluyor. gerçektende o akşam sadece stardaki yarışmada bahsettiler şehitlerden başka hiçbir kanaldan haber alınamadı...sabah gazeteler boy boy fotoğraflarını koymuş ölünce haber oldular canlarım benim..

12:29 AM

 
Blogger EBRU said...

Sevgili Renkler seninle aynı duyguları paylaşıyorum. Bir anne olarak dün haberleri izlerken o annelerin duygularını yüreğimde hissetim. İçim cız etti. Sonra kendi oğullarımı düşündüm. Onlarda askere gidecekler nasıl koruyacağız onları. Çok korkuyorum çok. Allah ölen şehit askerlere rahmet eylesin, ailelerine de sabır versin inşallah. Ülkemizde insan hayatı çok ucuz, olan ölene ve onun ailesine oluyor. Çok acı :(

12:39 AM

 
Blogger renkler said...

Mutlucuğum, Yazarken o kadar mutsuzdum ki Allah Rahmet eylesin demeyi bile unutmuşum... Allah hepsine Rahmet eylesin. Nur içerisinde yatsınlar. kalanlara Sabır dilemekten başka yapılacak birşey yok. Hiç birşey yaralarını saramaz.

12:40 AM

 
Blogger renkler said...

Figenciğim, o akşam çarıntım vardı ya, TV filan izleyemedik. Bir ara bir film açtık DVDde. O nedenle ertesi gün arkadaşım Wish söyleyince duydum. Üstelik öğleden sonra filan.

12:42 AM

 
Blogger renkler said...

Ebrucuğum, Allah tüm yavruları korusun. Düşünsene ne kadar gençlerdi... Bizim çocuklarımız nasıl kuzularımızsa onlar da anneleri için öyleydi. Çok acı... Allah Rahmet eylesin.

12:43 AM

 
Blogger Gamzeli said...

Ahh ahh yazık daha gencecik hepsi, hayatının baharlarında ailesi nasıl üzgün nasıl, annesinin yerinde olmak istemezdim şu durumda ama bir yandan da gururla oğlum şehit düştü bu vatan uğruna demek içinde isterdim...Başımızdakiler yan gelip yatsın olan bizim ana kuzucuklarımıza olsun :((((

1:25 AM

 
Blogger böğürtlengözün annesi said...

Ne güzel anlatmışsın, ne zor büyütüyor, en ufak hastalıklarında biz anneler kendimizi daha çok hasta ediyoruz onların güler yüzünü görmek için. Akşam o annelerin yüreklerine ne acılar düştü . Allah sabır versin.
Ben onlara, üzülürken sevgili devlet büyüklerimizin ettiği lafı duyunca üzgüntüm yerini sinir aldı sadece.
Yapılan bu saldırılar , onların kararlılığını ve hırsını dahada artırıyormuş.Daha kaç şehit vericez , kaç eve ateş düşecek acaba harekete geçmek için, çünkü daha kararlılıkları artma aşamasındalar...

2:40 AM

 
Blogger anemon said...

renklerciğim çok üzgünüz ama bir çok insan çok duyarsız bence basak bir sey yapılmalı ki korksun su mendeburlar
analrın yüreklerini yaktılar en acısıda tvdeki programların bizim vatanımız evlatlarına bile baskalrına gösterdiği saygıyı göstermemelri yazıklar olsun yazıklar ki onlar bizler için canlarını hiçe saydılar
sonra görürüm onları nasıl dansöz oynattıklarını

3:15 AM

 
Anonymous Anonymous said...

sevgili renkler bazen sizi okuyunca bir akıl tutulması yaşıyorum. gencecik insanlar hele kişisel hikayelerini okuyup dinleyince, terhis olunca yapmayı düşledikleri şeyleri öğrenince acı daha bir somutlaşıyor, insanın ruhu donuyor. bu acıyı anlamamak veya paylaşmamak için insanın vicdandan, akıldan yoksun bir yaratık falan olması lazım. söz söylemek ne kadar anlamsızlaşıyor, boğazımda sadece bir yumru var. ama neden hepimiz türküz diye faşist bir nefretle acını dillendiriyorsun. ben türk değilim. bu ülkenin yurttaşıyım ama türk değilim. insan olmam, bu ülekinin yurttaşı olmam, o genç insanların benim güvenliğim için pisi pisine öldüğünü bilmem acımı, yasımı, öfkemi anlamlandırmama, haykırmama yetmiyor mu sizce. ayrıca şehit olan o genç çocuklarımızdan ikisi kürttü. ve annelerden biri tek kelime türkçe bilmiyordu. yüreği parçalayan bir ağıtla komutana sarılırken barış istiyordu. bilmiyorum hepimiz türküz demediğime göre sizin nezdinizde bir vatan hainiyim sanırım. üstelik de Hrant'ı canı kadar seven bir insan olarak ve bu tür olaylar karşısında Hrant'ın ne kadar kahrolacağını bilen birisi olarak. en az sizin kadar bu ülkeyi ve bu halkı seven bir insana duyduğunuz kini ve öfkeyi sonuna kadar haklı bir acıyı dillendirmenin aracına niye dönüştürüyorsunuz. siz bilinçli ve bilgili bir insansınız, eğer bu ülke insanını anlamak konusunda siz de bir çaba harcamayacaksanız kime inanç duymalıyız. lütfen hepimiz türküz demeden de ortadaki acıyı en az sizin kadar yakıcı hisseden rumlar, ermeniler, kürtler, lazlar, çerkezler, araplar olduğunu biliniz. ve türkiye halklarına güveniniz. acımız ortak, yüreklerimiz de. sevgiler. alice...

5:37 AM

 
Blogger Yaz said...

Hala boğazımda düğüm var. Çok canım yandı duyunca. Allah ailelerine sabır versin. Tüm düşmanlarımızın ve bu gencecik canlara silah doğrultanlarında cezasını versin inşallah.

5:40 AM

 
Blogger renkler said...

Gamzeliciğim, haklısın canım. Olan o yavrucuklara oluyor.

7:40 AM

 
Blogger renkler said...

Böğürtlen gözlücüğümün annesi, artık birşeyler yapmak lazım. Yeniden eskisi gibi binlerce şehit vermeye başlamadan...

7:41 AM

 
Blogger renkler said...

Civcivciğim, çok duyarsızız bu kesin... Bazen bize bomba filan mı attılar diye düşünüyorum. Hani duyarsızlık bombası filan. Yoksa hep böylemiydik?

7:43 AM

 
Blogger renkler said...

Sevgili Alice, faşist olduğumu hiç sanmıyorum. Ama milliyetçiyim, kesinlikle evet. Ne yazık ki günümüzde Atatürk milliyetçiliğinin adı faşizm oldu! Sen kendini Türk saymayabilirsin, bu senin düşüncen. Ama unutma D.inkin cenazesinde biz E.rmeniyiz diye bağıran binlece Türk vatandaşı burada biz Türk değiliz ,E.rmeniyiz, uyruğumuz E.rmeni anlamında bağırmıyordu, biz hepimiz biriz, ırkların önemi yok, Türk, K.ürt, E.rmeni hepimiz biriz, bu ülkenin parçasıyız anlamında bağırıyordu. O zaman biz Türküz demenin neresi Faşizm? Atatürk milliyetçiliğine sıkı sıkıya bağlıyım ve kendini bu ülkenin vatandaşı olarak gören herkesin Türk olarak hissedebileceğini düşünüyorum. Düşünmeyen varsa kendi bilir. Kimseyi vatan haini görmeye de hakkım yok. Ona ben karar veremem. Herkesin fikrine saygı duymaktan başka çaremiz yok. Ne dersin?

7:49 AM

 
Blogger renkler said...

Yazcığım, amin canım. Bu arada yeğenin askerden döndü mü?

7:50 AM

 
Anonymous Anonymous said...

sevgili renkler, acılardan da sloganlardan da öyle çok yoruldum ki artık. söylemek istediğimi nasıl olsa söyleyemeyeceğim çünkü anlaşılmayacak. hiç bir acı diğer acının karşıtı değildir. ben ister kandırılmış deyin, ister mecbur bırakılmış her ne nedenle olursa olsun dağa mahkum edilmiş o çocuklar için de, ne uğruna öldükleri artık iyice muğlaklaşan 13 askerimiz içind e çok derinden, çok yürekten acı duyuyorum. söylemek istediğim sen ve ben yani işte çocuğunun geleceği için endişelenen, kilo vermeye çalışan, evini güzelleştirmeye çalışan eminim ki biraraya gelsek üstüne konuşup, kahkahalar atacağımız bin türlü ortak konusu olan iki ayrı kadın, sadece kadın olduğumuz için, sadece anne olduğumuz için, sadece insan olduğumuz için ölen tüm çocukları bağrımıza kendi çocuğumuz gibi basabilecek iki kadın başka hiç bir kimliğe ihtiyaç duymadan da birlikte ağlaşabiliriz, birlikte acı çekebiliriz. söylemek istediğim şu; sen dil bilen, okuyan yazan, bilgiye erişen aydınlık bir kadınsın. seni okumak keyifli, hüzünlü, iç karartıcı ya da bayram sevinci yaşatıcı olabiliyor. ben seninle konuşamazsam, biz seninle anlaşamazsak eğer (yani birbirimize bu kadar benzediğimizi düşünürken) bu ülkede birbiriyle kimse konuşamaz. yılmaz özdil'in 1 ekimde hürriyette yazdığı yazıyı anımsıyorum. biz o ölümler için de bu kadar acı duyduk mu? o acının karşıtı mı şimdi duyduğumuz acı? işim nedeniyle uzun süreler geçirdiğim ve çaresizliklerine, yoksulluklarına yakından tanık olduğum bir coğrafyanın teröre teslim edilmiş insanlarını da tanıyorum. onların şu anda bizler kadar acı çeken yüzbinlercesi olduğunu biliyorum. üstelik onların acısına korku da eşlik ediyor. çünkü biliyorlar ki insanlar acılarını hemen nefret ve öfkeyle dillendiriyor. üstelik çoğu kez insanların samimi içten acıları, kör milliyetçilerin propaganda aracına, savaş çığlıklarına araç oluyor. sorun şu uzun süredir bu ülkede milliyetçilik bir tür kutsal kavram haline geldi ve insanlar ülkesini, halkını sevmek gibi pozitif ve sonsuza kadar savunulacak bir duyguyu milliyetçilik olarak addeder hale geldi. böyle olunca da milliyetçi olmamak neredeyse vatan hainliğine falan denk gelir oldu. oysa benim söylediğim milliyetçilik negatif bir ideolojidir. ülkesini, halkını sevmesi için insanların milliyetçi olmaları gerekmez, hatta ortada milliyetçi olarak dolaşanlara bakınca bunun tersi bile söylenebilir. milliyetçilik icat bir ideolojidir ve hiç sevmediğim bir kelimeyle söylersek "bölücüdür". mustafa kemal'e sonsuz saygı ve hayranlık duyan biri olarak diyebilirim ki (baskın oran'ın atatürk milliyetçiliği kitabından da yola çıkarak) atatürk milliyetçiliği ile bu günlerde herkesin ağzından düşmeyen ve neredeyse sahiplenmeyeni asacak hale gelinen milliyetçilik arasında dağlar kadar fark vardır. mustafa kemal'in milliyetçilik anlayışında her ne nedenle olursa olsun bu gün bir çok gazetede olduğu gibi senin sayfanda da gördüğüm gibi 13 çocuğumuzun ölümü Hrant'ın cenazesini hatırlatmaz. çünkü iki acı birbirinin muadili ya da muhalifi değildir. yani hrantın cenazesine katılıp o sloganı atanlar 13 çocuğumuzun ölümünden de aynı acıyı duymaktadırlar, ve bunu kanıtlamaları gerekmez. zaten acı nasıl kanıtlanır. sadece slogan atarak mı? sevgili renkler, senin çocuğun ve benim çocuğum birlikte bilimde, edebiyatta, sanatta ve belki sporda yüzümüzü ağartacak birlikte gurur duymamızı sağlayacak, ülkemizi onurlandıracak başarılar kazanacaklar. birlikte yanyana, kardeşçe. öyle çok eminim ki eğer konuşurlarsa ve birlikte düşlerini paylaşırlarsa senin çocuğunun mesela ogün samasttan, benim çocuğumun da bir rum ya da ermeni milliyetçisinden çok daha birbirine benzeyen, birbirine yakın duyguları ve düşünceleri, düşleri vardır. biz yarını barışla yaratacak bizimki gibi çocukların dilini kullanalım. onların düşlerini paylaşalım istiyorum. asker çocuğu olduğunu biliyorum ama nedeni ne olursa olsun bunca yıldır kör bir şiddetten başka sonuç doğurmamış "terörle mücadele" yöntemlerini de daha mantıkla düşünüp eleştirebilelim. kimseyi adlandırmayalım, yaftalamayalım, kendimiz gibi sayalım. ve içinde yer aldığımızda mutlaka kendimizi daha iyi, daha dünyalı ve belki daha yurtsever bulabileceğimiz başka kimliklerimiz olduğunu da bilelim. (mesela seni milliyetçilikten çok daha güzel ve iyi anlatabilecek bir dolu şahane kimliğin olduğunu ben biliyorum.) bir ülkeyi ve bir halkı sevmenin tek adı milliyetçilik değildir. yine yerini işgal ettiğim için özür dilerim, ama bu gün bu konuyla ilgili seninkine benzer o kadar çok yaklaşım gördüm ki, dayanamadım her zaman ki gibi. affet lütfen. sevgiler. iyi akşamlar. alice...

9:36 AM

 
Anonymous Anonymous said...

Off.. Çok kötü bir durum evet.. Allah rahmet eylesin..
:(
:(
:(

4:02 PM

 
Blogger SenaBera said...

Çoook çok üzgünüm...

5:15 PM

 
Anonymous Anonymous said...

alice kod adlı kişiye sormak isterim milliyetçilik bölücülük oluyorda, topraklarında doğduğu yaşadığı vatanın, bayrağını kabul etmemek, bu vatanın malına canına devletine zarar vermek için 20 yıldır elinden geleni yapmak, askerine, siviline, masumuna çoluğuna, çocuğuna, bebesine acımadan kıymak, toprağını parçalayıp ayrı ülkeler haline getirmek için uğraşmak bölücülük olmuyor mu? Ayrıca terörle mücadele konusu daha mantıklı nasıl düşünülebilir acaba? Ne tavsiye ediyor alice kod adlı kişi? Ne yapmalıydı bizim askerimiz? buyrun, istediğiniz gibi saldırabilirsiniz, dağlarda mayın, şehirlerde işine gücüne giden masum insanların otobüslerinde, duraklarında bombaları patlatabilirsiniz bu sizin en doğal hakkınız mı demeliydi? Yada çok özür dileriz! ne demek buyrun ülkenin istediğiniz kısmını alın sizin olsun, adına ne derseniz deyin mi deseydi. Nasıl oluyor acaba mantıklı terörle mücadele çok merak ettim?
Ayrıca askere kurşun sıkan hainlere de "dağlardaki çocuklar" demek, diyenin rengini belli etmiyor mu zaten?

Ayrıca ben büyük harflerle söylemekten onur duyuyorum TÜRKÜM, MEHMETÇİĞİM, MİLLİYETÇİYİM, VATANIMI SEVİYORUM, Türk olmam için bu vatanda doğmuş olmam yeterlidir benim için.

Saygılar

11:20 PM

 
Blogger Aysel said...

Allah rahmet eylesin, kalanlara da sabırlar versin.

Türkiye'de yaşayan insanlar, hangi ırktan gelmiş olursa olsun, Türktür. İlla dedelerinin ve onların babalarının analarının Türk olması gerekmez. İşte bu yüzden Atatürk "Ne mutlu Türk'üm diyene" demiştir. Irkçılığı ortaya çıkarmak isteseydi "Ne mutlu Türk olana" derdi. Ben Türk'üm ve kendini bu ülkenin evladı olarak gören herkesi de Türk sayıyorum.

12:28 AM

 
Blogger sofi said...

"Hepimiz Türküz, hepimiz Mehmetçiğiz..."
Alt kimliklerimizin hiç bir önemi yok,biz bu ülkede doğduk ve doyduk,tek bir vatanımız var ve tek yüreğiz.Yüzyıllardır barış içinde yaşayan bu halklar neden birbirine düşman edilmek isteniyor bence onu düşünelim ve uyanık olalım.Benim oğlum asker, hep içimde kötü bir haber alırmıyım korkusuyla yaşıyorum.

12:36 AM

 
Blogger BALDAN TATLI said...

Bu ülkede yaşıyorsak, kim olursak olalım kuralları ne ise onları yerine getirmeliyiz.Bakınız hepiniz nüfüs cüzdanlarınıza ne yazıyor tabiyetinde T.C.Bu hepimiz için yeterli mi. AMa yok bu yazsa bile ben bildiğimi okurum uymam bu kurallara derseniz kapı açık kimse tutmuyor.Bu teröristlerin bir çoğunun kimliklerinde de maalesef bu yazıyor.
Ateş düştüğü yeri çok yakıyor. Ateşler oldu bir kor. Ruhları hepsinin şad olsun.

1:32 AM

 
Anonymous Anonymous said...

NE MUTLU TÜRK'ÜM DİYENE!

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

2:14 PM

 

Post a Comment

<< Home