Monday, October 01, 2007

Kayıp bulundu:-)

Kabul ediyorum, bloğumu ihmal ettim. Ama öyle bir tempo içerisindeydim ki! Tahmin edersiniz:-)

Geçen hafta Perşembe gününe kadar iki şeyi aklıma takmış durumdaydım:

1) Oğluşa iyi bir dershane bulmak,
2) Mutfağın temiz tutulması...

Geçen hafta malumunuz ülkemizdeki sınav sistemini, değişiklik ile ilgili düşüncelerimi, dershane gerçeğini ortaya koymuş ve sıkılmıştım. Bu sıkıntım evde de doruğa vurmuştu. Toplam 18 tane dershane ile telefon görüşmesi yaptım. Bunlardan bir kısmı sekreter gayet gevrek ve sıkkın bir şekilde yarım yamalak bilgilerle savuşturunca anında listeden çıkartıldı. Bir tanesi çok iyi ve bilinen bir dershane olmasına rağmen ilgisiz ve sert şekilde cevap veren kadın nedeni ile yok edildi. Üstelik fiyatların 3250 YTL olduğunu söylemeliyim. Müşteriler ile böyle konuşan bir yere asla yavrumu teslim etmem. Kadın anlamaya çalışmak için soru sordukça beni azarladı neredeyse. Deli mi ne! Gerçi onu şikayet etmek lazım ama kimsenin ekmek parasına karışmak istemem. Yalnız doğru bir davranış değildi.

Bunlardan bir kısmı telefonda fyatı söylemeye yanaşmayınca (ki inanın az bir sayı değil) listeden atıldı. Hayır neden söylenmiyor anlamıyorum. Efendim neymiş, gelin yüzyüze konuşalım, pazarlık yapalım mış! Bunun pazarlığı mı olur. Bir fiyatı olur, söylersin. Bana uyarsa görüşmeye gelirim. Tipime göre mi fiyat belirleyeceksin.

Bir de şu soru var, nerede oturuyorsunuz? Semt söylemek yeterli değil, site vs. ismi istiyorlar. Ona göre fiyat belirleniyor herhalde. Şimdi aslında şöyle: Bizim semtte çok fakir bir muhit de var, orta direin oturduğu Toplu konutlar da var, çok iyi ve eğitimli (sözde) ailelerin oturduğu siteler de var ve hatta villalar da var. Adamlar buna göre davranacaklar sanırsam...

Bir de biz sizi arayalım, ayrıntılı bilgi verelim diyenler, zorla telefon numaramızı alanlar var ve evet size dönüyorlar ama defalarca dönüyorlar. Biz başka yere yazdırdık demeniz bile sizi kurtarmıyor.

Bu kafa karıştırıcı ve sinir bozucu telefonlar nedeni ile ikinci bir takıntım oluştu: O da mutfak temizlemek. Kafam karıkken bunu yaparım. Yani ya yer silerim, ya deli gibi yemek yaparım vs. Bu sefer kurbanım mutfak olmuştu. Hep temiz duracak. Her yemek sonrası köşe bucak temizledim durdum. Tezgahın üzeri leke olursa tüm temizleme işine yeniden başladım. Annem bize acıyıp yemek yapıyor diyelim. Onun düzeni farklı, kullandığı bezler farklı, temizlik anlayışı farklı. Bu nedenle onun ardından mutfağa girmek ızdıraptı. Hele eşim salata yapmaya girsin! Peşinden bir giriyordum, yerlere sular damlamış, üstüne basmış, masaların üstleri lekeli, Tanrım işkence! Elimde olsam kimseyi mutfağa sokmayacağım.

Eşim benim hastalıklı halimi görüp Çarşamba akşamı bu olaya bir son verdi. Mutfağı son kez temizledikten sonra (sanırım son kez) oturduk, elimde kalan (yani listeden çıkartılmamış) dershanelere baktık. Üç tane iyi dershaneye karar kıldık ve ertesi sabah onlardan randevu aldık. Randevu alma sırasında (ki bu görüşmeleri eşim yaptı) birini eledik. Sonra erkenden çıkıp ikisi ile görüştük. En sonunda üç senedir ÖKS birincisi çıkartan ve çocuklara en sıcak yaklaştığını hissettiğimiz dershanede karar kıldık. Aslında o kadar iddialılar ki, şok olmadım diyemem. İlk yüzden filan bahsediyor. İyi bir okul kazansın, bu arada mümkünse bunalıma girmesin oğluş yeter! Offf... Çocuk bunalacak üç yıl. Hala korkum geçmedi, bu doğru değil bunu da biliyorum.

Neyse, bu işi halledince eşim de evde olduğu için hafta içi İstanbulun tadını çıkartalım dedik. Çok sevdiğim babamın mekanına, Sultanahmede gittik. Turist gibi gezdik, Kapalıçarşıya gittik. Bir sürü güzel dekorasyon fikri aklımıza geldi yine. Ne zaman oraya gitsek bir sürü fikir verir burası bize. Bu arada eşim keyfimi arttırmak için güzel bir çanta da aldı bana. Gerçi boşuna masraf oldu ama gerçekten hoşuma gitti.

Bu arada salon masasına değişik bir örtü düşünüyorum onun için ince kadife aldım, ihtiyacım olan ipler vardı onları aldım. Orjinal deri- post karışımı halılar vardı çok beğendik ama almadık. Sedef altlıklı orjinal satranç takımlarında aklımız kaldı ama kendimize hakim olduk. Eve döndüğümüzde yorgun ama dingindik...

Cuma Cumartesi ve Pazar aklımızı evle bozduk bu sefer ikimiz de... Ev dekorasyonunu biraz değiştirmeye karar verdik. Yarın neler yaptığımızı anlatırım.

Öptümmm....

28 Comments:

Blogger - said...

renklercim canım bende bu aralar baya bi ihmal ettim blogumu, bu sabah anca yazabildim. Senin postları da yeni okuyabiliyorum. Valla bu çocuklara gerçekten yazık, ben allahtan ki sadece öss-öys yarışı içinde oldum diğerlerine öylesine girmiştim. Hiç o yaşta dershaneyle, kursla uğraşmadım. Çok zor valla işimiz.
Umarım oğluşuna çok ii bir dershane bulabilirsin canım. Telefondaki olaylar hep pazarlama için. Sana ücreti söylemiyor çünkü yüzyüze senin tepkini görüp ona göre strateji değiştirecek. Tam ticarethaneye dönmüş olay, eğitimcilik filan değil.

Bizler fazla ihmal etme :P

2:57 AM

 
Blogger Nasıl geçti habersiz... said...

evet o telefon da fiyat söylemem olayı beni de çok sinir etmişti. onlarla bir daha ilgilenmemiştim.oğluna yansıdımı peki bu paniklerin? o kadar iddialı olanı hem iyi... hem oğlanı bunaltmasın... o yönü var. ööf,ay boşver benim dediklerimi.hakkında hayırlı olsun.
ama şu cemaatlere bağlı 3 harfli ismi olan meşhura vermediniz değil mi? aman.aman!
bu paniklerini oğluşa yansıtmadın inşallah.

3:07 AM

 
Blogger Emre said...

Oh be nihayet bir karara vardınız, bu kurslar resmen para tuzağıymış ya ve kimsede bunlara ya kardeşim neye göre belirliyorsunuz ücretinizi diye sormuyor nedense, sıkıntıdan insan kendini nasıl avutacağını bilemiyor dimi.

3:11 AM

 
Blogger renkler said...

Kelebekçiğim, sen şanslıymışsın. Ben de kolej sınavında kendimi hiç sıkmamıştım ama annem iddialıydı. Bir de öğretmen, düşün. Bir arkadaşından da ders almıştım. O dersleri hiç unutmam. Allahım bitse diye dua edersim. Bir de çok iyi bir iki çocukla ders almıştım. Ne yalan söyleyeyim, benden iyilerdi, kadın da onlara uygun soruyordu. Ağlamamak için kendimi zor tutardım. Hala düşündükçe hiddetleniyorum.

Sen de bizi ihmal etme:-)

3:12 AM

 
Blogger renkler said...

Yağmur Damlacıkım. Üç harfli değil, beş harfli. Aman cemmata bağlı filan, korkarım ben. Hangisinden bahsediyorsun acaba? M ile başlayanı mı?

3:13 AM

 
Blogger renkler said...

Emreciğim, en azından karar verdik. Umarım hayırlı olur. Haftasonu bayağı yoğun geçti oğluşun. Şimdiden bıktım dedi:-) Aslında acıyorum da... Ama hayat bu.

3:27 AM

 
Blogger Mutluveumutlu said...

Renkler'cim oğluşunun dershanesi hayırlı olsun. Umarım herşey gönlünüzce olur.
Evdeki değişiklikleride bekliyorum :)))

3:30 AM

 
Blogger Unknown said...

İş sizden çıkmış top artık oğluşta sanırım hadi hayırlısı allah utandırmasınnn...

4:12 AM

 
Blogger Nasıl geçti habersiz... said...

Ma.rmara var bizim buralarda ya.( yine onların diye biliyorum)
ama ben f.e.m. i kasdetttim.

4:17 AM

 
Blogger kakaolusevgi said...

ABALCIM EŞİNİZLE ÇOK BENZETİYORUM BİZE SİZİ EV DEKORASYONU KONUSUNDA.BİZ DE HEP EVİMİZİ SÜSLEMEKLE İLGİLİ DEKORASYON ÖNERİLERİ DÜŞÜNÜR,HEM DE KÜÇÜKÜK BİR DEĞİŞİKLİK YAPTIK MI SEVİNİRİZ.
ÇOK MERAK ETTİM NE DEĞİŞİKLİKLER YAPTINIZ?SABIRSIZLIKLA BEKLİYORUM.
DERSANE DEKİ İLGİ KONUSUNDA ACAYİP HEMFİKİRİM.ÇÜNKÜ BEN DE HER İŞYERİNDE MÜŞTERİYE SAYGININ EN ÖNEMLİ HUSUS OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM.SAYGISIZLIĞA VE KİBAR OLMAYAN,İLGİSİZ DAVRANIŞLARA HAYATTA GELEMEM.AYNEN KAFAMDA BİTİRDİĞİM ÖLE ÇOK YER,MAĞAZALAR VARDIR.ÇOK TİTİZİM BU KONUDA.
İNŞAALLAH OĞLUŞUN İÇİN EN GZÜELİ OLMUŞTUR VE BİZ DE GÜZEL HABERLERİNİ ALIRIZ İNŞAALLAH BURALARDAN :))

4:28 AM

 
Blogger renkler said...

Mutlucuğum, teşekkür ederim canım. Umarım başarılı olur ablası... Yarın ev ile yaptığımız ufak değişikliği paylaşacağım inşallah:-)

4:35 AM

 
Blogger renkler said...

Elçinciğim, çok sağol canım. İnşallah başarılı olur. Allah onların yüzünü güldürsün.

4:35 AM

 
Blogger renkler said...

Yağmur Dmlacıkım, yok ikisi de değil neyse ki...

4:37 AM

 
Blogger renkler said...

Kakaocuğum, ne güzel benziyoruz ha? Dekorasyon çok zevkli. Hem de her zaman çok pahalı olması da gerekmiyor. Ben ev eşyasını tümden takım almayı sevmem mesela. Yok üçlü, ikili, tekli takım almayı, ortaya yine takımın parçası sehpa almayı... Birbirine uyumlu şık parçalar ile yaratmayı severim. Öbür türlü çok tekdüze geliyor... Bir de kendimiz bir şey üretip kullanırsak daha çok zevk alıyorum. Sanırım siz de öylesiniz.

4:39 AM

 
Blogger Damak Tadı said...

Canım,oğlun için inşallah en hayırlısı ne ise o gerçekleşir.Lütfen panik hallerini kendisine yansıtmasan.Gerçi aynı evin içersinde olup da yansıtmamak gibi bir durum nasıl olur onuda bilemem ya..))Yinede hayırlı oldun diyorum.Kapalı çarşı kimbilir nasılda güzeldir şimdi.Ramazan ayında bende çok severim mısır çarşısını ve kapalı çarşıyı..))İyi olmuş senin için canım hiç olmazsa biraz ruhunda dinlenmiştir.

Bana yazdıklarını büyük bir mutluluk ve keyifle okudum canım.Sende benim için çok özel ve çok iyi bir dost,arkadaşsın.Senin yerin bende inan bir başka tatlım.

Kendini fazla üzmemeye çalış tatlım.(elde olamdığını biliyorum)

Anneciğinin ellerinden sevgiyle öpüyorum.Seninde yanaklarından öpüyorum canım benim.

En güzel sevgilerle..Harika bir haftan olsun.

Tüm arkadaşlara, hayırlı ve bereketli bir hafta diliyorum.

4:44 AM

 
Blogger renkler said...

Gülcüğüm, güzel sözlerin için çok sağol canım. Sen de çok özel bir arkadaşsın benim için.

Pannik hallerimi oğluşa yansıtmıyorum merak etme:-) Komik ama ben panik hallerimi kendi içimde yaşarım. Çok yakınlarıma bile belli etmem. Ama eşimle paylaşıyorum tabi. Ama oğluma da konunun önemini anlattım. Kendisi için önemi ne biliyor. Bundan sonrası biraz da ona kalmış.

Canım üzgün de değilim Allaha şükür. İnşallah da bozulmaz. Ama takınca takıyorum bazn. Çünkü çok titizim bazı konularda...

Öpüyorum seni, kendine iyi bak. Umarım sağlığın iyidir. Ailene saygılar.

Tüm dileklerine AMİN DİYORUM:-)

5:19 AM

 
Anonymous Anonymous said...

Renkler ciğim nihayet dershane işinin çözümlenmesine sevindim. Ama sen biraz da kendine bak. Allah korusun bu gidişle sağlığından olacaksın.Öpüyorum.

5:22 AM

 
Blogger renkler said...

Handeciğim, aslında dershane olayı hallolunca kendime zaman ayırabildim. Gerçi benim kendime zaman ayırmam demek yine koşturmak demek. Ama güzeldi... Allah hepimize sağlık versin canım...

5:24 AM

 
Blogger [ fiкяiмiи iиcє güℓü ] said...

Hayırlısı olsun maviş için. Umarım istediği yeri rahatça kazanabilir. Bu kadar uğraştıktan sonra, emekleri ziyan olmasın yavrunun inşallah. Öper onu teyzesi ve başarılar diler.:))
Kapalıçarşı muhteşem bir yer hakikaten. Otantik örtüleri gördükçe, hemen eve gidip ben de yapıcam diyorum. Eve gidince nedense bütün hevesim kaçıveriyor.:))

6:20 AM

 
Blogger renkler said...

İnce Gülcüküm, sağol teyzesi. Allah yavrularımıza zihin açıklığı vermiş. Bugün gitmiş bir de basketbol seçmelerine katılmış ve okulun takımına seçilmiş bizimki. Aslında derslere engel olur ama spor da yapmalı. O kadar da katı olmayacağım canım!

Ben kadife düz bir kumaş aldım, ona orlon ipler ile minik çiçekler yapıp dikeceğim. Renkleri de odanın içindeki ağırlıklı renkler ve onlara uyumlu olanlardan seçeceğim. Bakalım nasıl olacak. Ama önce oğluşun battaniyesi bitsin. O da bitmedi gitti!

6:44 AM

 
Blogger Dut agaci said...

Canim aslinda o sekreter gibi isini hakkiyla yerine getirmeyenlerin ekmegiyle oynamayim derken onu calistiranlarin ekmegi ile oynamis oluyoruz.Kimbilir senin gibi kac müsterisini böyleleri yüzünden kaybetti bu dershane.Bu gidisata sen ben dur demez isek kontrolsuz gidisattan yine biz sorumluyuz.
Bende Öptümmm.

8:52 AM

 
Blogger nimetin.blogspot.com said...

hayirlisi olsun be renkler. fakat hakkaten iyi arastirma yapmışınız:))

nimet

11:05 AM

 
Blogger PERİLİ KÖŞK said...

ahhh bu dershane belirleme işi ne zordur ,olsa bir türlü olmasa bir türlü...
Allah kolaylık versin zor dönemler bunlar diycem ama sonra üniversite telaşı başlayacak...
kızlarıma 5. sınıfa kadar doyabileceğim demek ki sonra ders ve dershaneler yüzünden yüzlerini göremeyeceğim....

2:43 PM

 
Blogger renkler said...

Rabiacığım, sen de haklısın. Ama ikilemde kalıyorum ben de... Herkes işini iyi yapmalı değil mi?

12:07 AM

 
Blogger renkler said...

Nimetçiğim, hiç sorma. Aslında millet yazdan başlamış araştırmaya. Ben sıkıştırılmış bir zamanda araştırma yaptım. İki günde de halloluyormuş demek ki:-)

12:08 AM

 
Blogger renkler said...

Perili Köşkçüğüm, haklısın. Doy yavruna şimdi. Millet 5. hatta 4. sınıfta başlıyormuş dershaneye. Yakında 1. sınıfta vermeye başlarız dershaneye.

12:09 AM

 
Blogger kakaolusevgi said...

VALLAHİ TATLIM,ŞİMDİ OTURMA ODAMIZ İLE İLGİLİ ÇOK HAİN DÜŞÜNCELERİM VAR :)) HOŞ BİŞEYLER DÜŞÜNÜYORUM.BAKALIM.YAPARSAM GÖSTERİRİM.

3:56 AM

 
Blogger renkler said...

Kakaolucuğu, hemen hain fikirlerini hayata geçir derim ben:-) Bize de fikir vermiş olursun...

5:41 AM

 

Post a Comment

<< Home