Proje sınıfı elitleri...
Bu sıralar en büyük üç sorunumdan biri hasta olamamaktı. Allah'a şükür dün rahatsızlandım. O aptal profesörün ilacını filan da kullanmadım. Telefonda ilaç söylemişti ya hani... Eczaneye gitseniz eczacı da verir o kadarını. Valla bir günde inceldim hani. Allah düşmanıma vermesin. Sinirim de geçiverdi.
Yine de laylaylom değilim tabi. İkinci derdim oğluşun okul ve dershane durumu. Ders çalışmakta zorlanıyor çocuğum. Sıkılıveriyor. Ders çalışmak külfet geliyor beyimize... Ama ders çalışmaya zorunlu olduğunun da bilincine yavaş yavaş varıyor sanırım. Bazen iyi çalışıyoruz, o zaman yaptırdığım testlerde başatrılı oluyor, bazen de ağlaşıyoruz şu sıralar.
Bu sene oğluşu dershaneye yollama konusunda kararsızdım biliyorsunuz... Hala da çok doğru bir iş yapıp yapmadığımdan emin değilim. Yalnız olumlu yönleri var:
1) Zorunluluktan da olsa hafta sonu 6 saat dershanede çalışma yapıyor.
2) Dershane gidiş yolunu gösteriyor, çıkabilecek soru türlerini veriyor, bol test çözüyoruz.
3) zorunlu çözülmesi beklenilen test ödevleri var. Ben yap desem yapmaz ama ödev olduğu için yıllardır koşullandırılmış olan oğluş yapmak durumunda kalıyor. İKİ HAFTADA 520 SORU ÇÖZMEK HEDEF VE ÖZDEV!
4) Sınav havasına girebilmemizi fazlası ile sağladı.
Fakat tuhaf olaylar da olmuyor değil. Mesela benim oğluş dershane eğitime başladıktan iki hafta sonra başladı. O nedenle seçme sınavına girmedi. Dedilerdi ki en iyilerin olduğu bir sınıf var, proje sınıfı bu... Sonra da üç alt sınıf var. Ben de dedim ki, şimdi sınava girmedi, en iyi sınıfa verin diyemem ama en kötüsü de olmasın, çünkü fena değil çocuk... Başladı 2. dereceden iyi sınıfa. O sınıfta sınıf öğretmenini, diğer öğretmenleri, arkadaşlarını, havayı sevdi.
Bu arada her hafta sınav oluyorlar. İlk iki sınavda maşallah iyi sonuç aldı. Bu sınavlara göre tekrar sınıflar düzenlendi. Bizimki en iyi sınıfa, proje sınıfına irdi. İyi bir olay ama abartmadık. Yani velilerde ve hocalarda öyle bir takıntı var, aman çocuğum proje sınıfına girsin diye. Ne oluyorsa artık. Bence büyük bir olay değil...
Bizimki sınıfa başladı ama bir hafta önceki haftasonu ateşi olduğu için dershaneye yollamamıştım. Tabi o dersleri kaçırdı. Normalde ben çalıştırırdım ama sonraki hafta içinde 3 sınav birden vardı. İşin kötü yanı okuldaki ve dershanedeki konular farklı! (Matematik ve sosyalde) Ben okul sınavlarını seçmek durumunda kaldım ve o konulara yöneldik. Dershanede Matematikten açı ve çokgenleri işlemişler, bizimki küme ve olasılıklardan sınava girdi mesela...
Sonuç olarak o haftaki dershane sınavdan kötü not aldı. Zaten bekliyorduk da. Bildiği konulardan hep yapmış ama matematik ve fen berbattı...
Sonuçları proje sınıfında okuyan sınıf hocası kadın (her sınıfın sınav koçu niteliğinde sınıf öğretmeni var, herşeylerinden o sorumlu) notları okumuş ve daha o sınıfa başlayan oğluşuma "hiç proje sınıfına yakışmayan bir not" demiş. Sonra oğluşun adı notu ile anılır olmuş sınıfta... Bilirsiniz çocuklar acımasızdır! Çocuklara kızmıyorum ama öğretmenin o lafını ve tutumunu çok doğru bulmuyorum. Şöyle yapabilirdi: Oğluşu yanına çağırıp "ilk iki sınavın çok iyiydi, neden son sınavdan kötü aldın, bir sorunun mu var, istersen özel ders ile hızlandırabiliriz" filan diyebilirdi (özel ders de mümkün...) Ödül mutlaka olmalı. İlk üç, beş filan sınıfta onore edilmeli, minik hediyeler verilmeli .Bunu yapıyorlar, diğer sınıfta hep ilk üçte olduğu için ona da minik hediyeler veriyorlardı) Ama kötü notları okumak ve asmak, bu şekilde bir teşhir bence hoş değil.
Bunu aslında oğluş o gün söylemedi. Oğluş eşim ile pazar sabahı dershaneye hiç istemeden, nefret ede ede giderken "bu sınıf hocası ne kötü bir öğretmen, hiç sınıf öğretmeni böyle der mi dedi." O anda kapı ağzında öğrendim. O sinirle müdürü aradım, bu doğru bir davranış mı diye sordum. Bu bazı çocukları hırslandırıyor dedi. Ben çocuğumu rencide ederek hırslandırmadım hiç! Ben çocuğumun onurunu kırarak başarılı olmasına yol açmadım! Ben onu öyle yetiştirmedim ki! Saçma bunlar. Kötü anlamda hırslandırmayı kabul etmiyorum, kusura bakmayın...
Üstelik dershane bir seçimdir. Gidip gitmemesi de, hangisine gideceği de... Sonra özür filan diledi, ders veririz, arayı kapatırız dedi. Ben kapatırım o arayı sağ olun dedim. Oğluş ile de konuşmuş, bir derdin olursa yanıma gel demiş. Adam olumsuz diyemem Allah için...
O hafta Allahtan sınıf toplantısı vardı. Sevimsiz sınıf hocamız girdi. Aman ne havalar, aman ne abartmalar. Sanırsınız proje sınıfı değil de bilim adamları sınıfı. Nasıl bir zümre ayırımı bu! Velilerde bir hırs! Ya bu bebelere yazık değil mi...
Toplantıda genel konuşmalardan sonra konuyu açtım. Dedim ki, "iyi güzel, çocuklar iyi bir eğitim alıyor, hepsi ateş parçası, dersler hızla ilerliyor, ama bu arada çocuklarımızın ruhsal durumlarına da önem vermeliyiz değil mi? Onlarda ruhsal tahribat yapmamalı, dersten, okuldan, sınavdan soğutmamalıyız. Çocuğumun iyi bir okula girmesi kadar, belki daha da çok ruhsal durumunun düzgün olması önemli. Çocukların hırsı ve yarışı kendileri ile olmalı. İstediği ve hedeflediği okula ve puana olmalı. Arada iyi günleri de olacaklar, kötü de..." Kadın yanlış anlamış oğluş, ben daha çok çalışırsan iyi olur dedim diyor ama ben oğlumu tanırım: Kurduğu cümle ancak öğretmene ait olabilir, o konuşma tarzı oğluşun uyduracağı birşey değil. Üstelik giderayak söylediği birşeydi, şikayet amacı da gütmüyordu. Tüm gün saklamış bizden, ben de sınavdan kötü aldığı için sessiz diye düşünmüştüm.
Kadın bir de bunları özel olarak konuşalım isterseniz dedi. Ben de" Yoo, bence bu herkesi ilgilendiriyor dedim. Siz herkesin notunu sınıfın önünde okuyorsunuz, bu konuda herkesin içinde konuşulmalı dedim. Velilere de dönerek, bence herkes çocuğunun pasikolojisini de korusun, proje sınıfında olmaya odaklamasınlar dedim. Çünkü bu çocukları büyük bir stres altına sokuyor. Çıkanlar olduğu gini sınıf düşenler de oluyor. O çocuğun psikolojisini düşünün!O stres ile başarısız da olunabilir, başarılı da. Ama stres sonucu başarı bana çok sağlıklı gelmiyor.
Neyse, proje sınıfının bir handikapı da rüzgar hızı ile ilerlemesi ve kadının bununla övünmesi ilginç! Bence özümseyerek konu işlemeleri gerek. Valla ortamda bir kaos hakim ne diyeyim... Bir de okul ile aynı konularda gidilmediğini söyledim. Öyle değil diyo! Proramları çıkarttım verdim eline. Efendim her okul farklı konu işleyebilirmiş! İyi de bizim okul kitap sırası ile gidiyor. Tüm kitaplar da ortaksa bu sırayı izlemek en doğrusu.Bu şekilde gştmeyen de şansına küssün ne yapalım...
En çok eşimle ben konuştuk. Tüm ortamlarda olduğu gibi... Tartışacağız ki işe yarasın bu toplantılar. İyi yönleri de övdüm. Sezarın hakkı Sezara şimdi... İyi olan da çok şey var. Cidden iyi bir dershane, yöntemleri, soruları, kitapları , çoğu hocası iyi. İyi niyetliler de...
Cuma günü de veli semineri varmış. Dört gözle bekliyorum. Bir iki çift lafım da orada olacak! Bekleyin beni! Öööle susmak yok!
İşta böyle... Kaos hakim şu an minik ailemin eğitim dünyasında... Zavallı bebelerimiz de mahzun mahzun süzülmekte!
20 Comments:
tek kelime ile içim parçalandı.acıdım bütün çocuklara oğluşun şahsında.
ben oğlumu hiç sokmadım böyle yarışlara.baştan buna karar verdim,uyguladım. sonra da aman bunu biraz zorlasa idik iyi olurdu dediğimiz dönemlerde olmadı değil. ...
ama pişmanda olmadım.
ama sen de şundan dolayı haklısın.sistemle oynuyorlar. bütün her seneki notları dikkate alınacakmış artık sınav için diye.
nacizane tavsiyem şudur. onu sen çalıştır, bazı -mesela fen- dersine de özel hoca tut.
hem okulla başa baş gitsin test çözümü de, sınavı da.
daha yaşı çok küçük.bence yüklenme bu kadar yazık ...
--------------------
ayrıca hastalanmana çok sevindim gerçekten ya. rahatlamışsındır biraz.
3:11 AM
Ben öyle öğretmene öğretmen değil tacir derim zaten. Öğretmen dediğin çocuğun psikolojisinden anlamalıdır. Ne demek not ile rencide etmek ya. Ben bu yüden dershanelerdeki aşırı rekabet ortamlarının çocukların özgüvenini zedelediğini düşünüyorum. VE kızımı asla Liseden önce de dershaneye göndermeyi düşünmüyorum. Doğu da değil dershane doğru düzgün okul yok. Bir sınıfta 60 kişi okuyor. Öğretmen 5 sınıfa birden ders veriyor. Kitap yok, bilgisayar yok ama pat bir bakıyorsun o çocuklar kolejleri, iyi yatılı okulları, iyi üniversiteleri kazanmışlar. Ben kendim de dershaneye hiç gitmedim. Ve istediğim üniversiteyi de kazandım.Bence herşeyi önüne hazır koymak yerine kazanma isteğini ve azmini yerleştirmeliyiz çocuklarımızın beynine. Yazık ya çocuklar çocukluğunu, gençler de gençliğini yaşamalı biraz. ama ne yazık ki epğitim sisteminin yetersizliği velileri illa dershane yoluna itiyor. İki ucu .... değnek yani. Ama ben bu dershane konularında çevremden çok örnek gördüm. Kafayı yiyor çocuklar. Hele veliler ben yok canımdan seni dershaneye gönderdim, o kadar para ödedim bi yeri kazanamadın dedikleri zaman haberlerde görüyoruz işte çocukları. intihar edenini mi istersin evden kaçanı mı... SOnra daha bu yaştan o kadar yükün altına girince iş hayatından da soğuyor bu çocuklar.Neyse çok uzattım canımcığım. Çok öpüyorum. allah kolaylık versin ne diyeyim. aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık...
3:37 AM
Allah kolaylık versin Renkler :)
Malesef oğluşunun da bir koşturma içinde olması gerekiyor, malesef sistem bu ama haklısın, dengeli olmak, abartmamak, sınavları hayatın merkezi yapmamak lazım.
3:37 AM
RENKLERCİM:
tuttuğumu kopartırım diyorsun en doğrusunu yapıyorsun bence çocuğuna o şekilde söylemesi bencede çok yanlış hemde çok onun psikolojisini düşünmek beni kötü ben kendimden biliyorum okuduğumda o okulda yaşadığım 2 .sınıfa giderken olan bi olay geldi aklıma öğretmenimiz bize hangi baharda hangi ay vardır diye soru soruyordu bizi kaldırdı o zaman bende yanlış cevap verdim diye kulağımı öylece bir çekmişti ti kulağımda ki küpe bile kırılışmış öyle yapması daha da bir soğuttu o psikoloji korku bambaşka bir şey o zaman sizin gibi aile velileri yok ki şimdi görüyorum çocuklarıyla ilgilenen veliler keşke o zamanda öyle olsaydı
sevgiyle kal hoşçakal
4:18 AM
notları okusun ama bu not bu sınıfa yakışmıyor diyemez ya, daha onlar ufacık çocuk. Herkesin ii günleri ve kötü günleri olabilir. Öğretmenleri ciddi psikoloji eğitimi almaları gerek bence. Bu arada toplantıdaki konuşman harika olmuş canım ben kimseyi kırmamak için bu tip konuşmalaraı yapamıyorum. İnsanların hatalarını söyleyemiyorum, o zaman onlar da tepeme çıkıyolar :(
oğluş kendini üzmesin hiç.
5:30 AM
of ya bende şimdiden başladı okul kabusu. hangi okula, hangi öğretmene verelim telaşındayım daha 3 yıl var ama .biz çocuklarımızın üstüne titreyelim ,normal psikolojide çocuk yetiştirmeye çalışırken hasta ruhlu tipler olmasınlar. kafayı notla bozan ,hırslı tipler yani .bende okul hayatımdan çok kötü şeyler hatırlıyorum ve oğlumun bu tür şeyleri yaşamaması içinde sürekli yanında olmayı istiyorum(öğretmen olup aynı okulamı girsem)o öğretmen müsfetteleride çocuktan çok kendini düşünen, kendi için övünen tiplerden, gerçi çoğu öğretmen aynı olmuş bu dönemde..çocuklar daha bu yaşta yarış atı gibiler sanki ne olacaksa ?kolay gelsin bildiğin yoldan şaşma, doğru yoldasın..
5:31 AM
Oğlunuzun yerinde kendimi gördüm birden. 4 yıl önce ÖSS'ye hazırlanırken Özel Derece Sınıfı'ndaydım dersanede. Derece bekliyorlardı yani. Bunun için de nefes almadan yaşamamızı istiyorlardı. Hiç unutmam, çarşamba günü etüd günlerimizdendi. Tam o da yıl annem önemli bir ameliyat geçirmişti bir çarşamba günü, ve yoğun bakımda kalmıştı bir süre. Ve ben o durumda, neden etüde gelmedim de o çarşamba günü hastanede annemin yanındaydım diye bir sürü laf işittim, bir süre benimle ilgilenmeyi kestiler. Tabi baktılat ki benim sınavlar iyi, yeniden ilgilenmeye başladılar. Yok anneme geçmiş olsun ziyaretine geldiler falan, ama tabi benim gözümde değerlerini yitirdiler zaten. Eh, iyi kötü bir derece aldık, buralara geldik. Evet, adımı da yazıp afişlere astılar ama bu hale gelmemin ve kendi çapımda başarılı bir öğrenciysem eğer bu halimde de payları çok azdır. Benim için tek faydaları çözdürdükleri testlerle hızımı arttırmak oldu. O müdürün dediği gibi olmaz hiçbir zaman. Öğrenci böyle sözler karşısında motive olmaz. Hevesi kırılır, daha kötü olur.
Ve şimdi bir eğitimci adayı olarak söyleyeceğim; aman dersanelere kendinizi çok kaptırmayın. Önceliğiniz hep okulda olsun. Hem biliyorsunuz artık her yıl sonunda sınava girecekler. Okul dersleri de çok önemli. Ayrıca okullar (birkaç özel izinlisi dışında) Milli Eğitim'in müfredatına bağlı olarak konuları işlemek zorundalar. Farklı gidemezler.
Küme ve olasılık dediğinize göre, oğlunuz 6. sınıf olmalı. Daha önünde çok var. Nasıl bir dersane ki bu, bir çocuğun daha yolun başında motivasyonunu, hevesini kırabiliyor. Ben eminim, sizin de yardımlarınızla, oğlunuz atlatır bunu. Toparlar.
Biraz uzun yazdım ama, okulumu bitireceğim bu yıl en çok düşündüğüm ve üzerinde durduğum konu bu. Dersaneciliğin gittikçe dömüştüğü ticari durum.
5:56 AM
Yağmur Damlacıkım, en üzüldüğüm olay da bana dedi ki, "anne, öğretmen öyle deyince ağlayacaktım az daha ama ağlamadım" Erkekliğine de yalıştıramamış. Ben de ağlamak istedim o an, ama anneliğime yakıştıramadım:-)
Canım, dershane olayına girmesek bu sefer testlere ve çalışmaya adapte olmayacak biliyorum. Zaten istekle çalışan bir öğrenci olsa ben çalıştırırım, o konuda kendime çok güveniyorum. Bıkıp usanmadan saatlerce anlatırım, yeter ki istesin. Dershane biraz onu zorluyor çalışmaya. Ama baktım olmayacak, butik dershaneler var, özel ders gibi bir iki öğrenciye yönelik dersler var. Onlara vereceğim. Bir iki yer ile görüşüm, çok tatlı insanlara benziyor. Ama onları da araştıracağım tabi.
Hastalanmama sevindim, çünkü hamile kalmam için üzene girmeli. Bir ay sonra ilacın etkisi de geçecek inşallah. Bakalım, hayırlısı ise olsun bir bebişim...
6:49 AM
Handeciğim, ben de kolej sınavı için annemin tanıdığı bir öğretmenden ders alırdım. Bir iki çocuk toplanırdık. O çocukların düzeyleri daha iyiydi sanırım. Ama matematikleri iyiydi. Benimse türkçe ve sosyalim. Hoca hep matematik çalıştırırdı. Ver çoookkk ağır problemler çözdürürdü. Dersten, matematikten, hocadan ve o çocuklardan nefret etmiştim. Bize susam tadında bir şeker verirdi. Şimdi o tada benzer ne yesem aklıma o korkunç saatler gelir. Offf...
Dershane konusunda birşeyler yapacağım. Çocuğuma hep aşılıyorum. Proje sınıfında olmak önemli değil, sen hep kendinle yarış, başkalarını umursama diye. canım bebişim benim:-(
6:52 AM
Sevgili Hislerim ve ben,Sevgili öğretmenlerimiz ne zaman çocuk psikolojisine önem verecekler merak ediyorum. Çoğu iyi niyetlidir tabi ama içlerinde çok kötüleri de var... Çocuk ruhunda tahribat yapan öğretmenlerden nefret ediyorum. Benimde sıkı bir şamarım olmuştu küçükken. Aptal bir hoca 23 Nisan çalışmasında yana baktım diye şak diye vurmuştu. Tüm o tören, gösteri, hareketler benim için sıfırlanmıştı, nefret etmiştim. Pislik adama çok beddua ettim, başına bişi gelmişse bendendir.
6:57 AM
Kelebekçiğim, konuşurken kırmamaya çalıştım ama düşündüğümü de söyledim. Zaten herkesin içinde şöyle yapmışsınız diye başlamadım konuya. Sadece çocukların ruhsal durumunu da düşünmek gerek dedim, o konuyu açtı. Çünkü müdürden zılgıtı yemiş sanırım. Çocuğum işin içinde olursa kırıcı olabiliyorum galiba.
6:58 AM
Ah Figenciğim, ahhh... Çok zor. Okul seçimi, öğretmen seçimi, ders çalıştırmak, okumayı sevdirmek, bu arada çalışan bir anne olmak! Çok zor. Allah senin de yardımcın olsun ne diyeyim!
7:00 AM
Püstüklü Mamacığım, bu dershanenin bir de VIP kısmı var. Daha bu sene başlamıyor sanırım veya sınavlara göre alacaklar... Onları düşünmek bile istemiyorum. O kadar olmasına gerek yok eğer psikolojisi gidecekse. İyi bir okulu kazansın, bu arada ruhsal olarak kötü olmasın. Aslında hayatta çok hırslı bir insanımdır ama hırsım kendim iledir. Ona da bunu vermeye çalışıyorum. Çalışırsa yapar biliyorum.
7:02 AM
valla şimdiden gözüm korktu...
başarılı olmak için çalışmak lazım,dershane hızlandırma ve yoğunlaştırma için doğru adres ama senin de yaşadığın gibi arada olan vukuatlardan etkilenmemeye çalışmak çok zor ...
Allh kolaylık versin...
12:59 PM
Offf ben de dershaneye göndermediğim için,yine de bir soru işareti var kafamda.. Göndersemiydik yoksa diye.. Öğretmenin lafına çok sinirlendim.İyi yapmışsın haddini bildirmekle.Oğlunun psikolojisini bozsunlar diye üste para ödeyecek halin yok yani.Allah yavrularımızın ve bizim tabii emeklerimizi boşa çıkarmasın,bize de hayırlı kararlar verdirsin Rabbim inşallah...
3:31 PM
Perili Köşkçüğüm, aslında sakin bir ortam yaratılırsa dershaneler iyi olabilir. Çünkü doğru bir anlatım yöntemleri var. Okul için de yardımcı oluyor. Ne yazık ki oğlum okulda anlayamadığı konuları burada anlamış oluyor. Beraber de pekiştirince iyice oturuyor. Sonra test de yapınca kalıcı oluyor.
11:38 PM
Sevgili Sena ve Beranın annesi, kendini bu konuda yıpratma. Dershane çalışma konsunda sorunlu olan çocuklar için daha iyi bence. Şöyle: Oğluş ders çalışmayı sevmeyen zeki bir çocuk. Bir de zekaya güvenince çuvallıyor. Dershane en azından onun haftasonu 6 saat derse konsantre olmasını ve zorunlu ödevleri yapmasını sağlıyor. Senin çocuğun eğer çalışmayı seven bir çocuksa dershaneye çok ihityaç yok derim. Sen mutlaka destek olmalısın bu yıllarda. Herşeyi öğretmek adına değil, takip, yol gösterme ve test belirleyip yaptırma konusunda... Yalnız mutlaka yardımcı kitaplar al. Güvendarın Tüm derlerini aldım. Önce açıklamaları beraber okuyup pekiştiriyoruz. Sonra testleri yaptırıyorum. İyi bir kitap... Bir de Zeka Küpü yayınları çok çok iyi. Her dersin açıklamalı kitapları var ayrı ayrı. Özellikle Türkçe açıklamaları çok iyi. Bir de onların testlerini yaptırdın mı yeter. Zambak Yayınları da iyiydi. Beşinci sınıfta kullandım, bu sene sadece yaprak testlerini aldım. İstersen dershanelerin kitaplarını da satın alabilirsin. Fatih dershanesinin ve kitapları çok iyi. Sakın Anafenin alma, çok hatalar buldum.
11:44 PM
bizim öğretmenimiz ansızın ve anıden çekti gitti bende sinir harbi yaşadım küçük çapta ya bu eğitimciler neden böyle eğitim almamışlar gibi çok kızgınım çok...
2:07 AM
Sena'ya ben de çeşitli yardımcı kitaplar ve yaprak testler alıyorum.Yalnız biz Anafeni okulun tavsiyesi ile aldık ve doğrusu ben heniüz incelemedim,bir bakayım. Tudem in kitabını da almıştık ,o da biraz ağır ve onda da hatalar var.Zambak tan biz de memnunuz..
5:35 AM
O hocadan ancak kurbanlık koç olur!
2:07 AM
Post a Comment
<< Home