Tuesday, December 11, 2007

Gece ve Karanlık ikilisi üzerine...

Heyooo! Yine sobelenmişim. Bu sıralar ebe sobe dönemim ne güzel. Semra öğretmenimiz sobelemiş beni. Demiş ki “Gece, karanlık nedir senin için?”

Karanlığı, geceyi sevenler de vardır elbet ama benim içimi sıkar. Allah kimseyi karanlıkta bırakmasın derim. Evimde, yuvamda, ailem ile berabersem huzurda hissederim kendimi. Ama gece vakti dışarıda olmayı sevmem. Bu nedenle eşimle gece gezmelerimiz, gece eğlencelerimiz yoktur bizim. Yani çok enderdir ve kısa sürer. Zaten evimden uzakta kendimi rahat hissetmediğim için gittiğim yerde rahat durmam, hemen kalkmak isterim…

Karanlık ve gece bana çocukluğumu da anımsatır. Tek başına odamda yatmak zorunda olduğum geceleri. Ağabeyim ile hiç aynı odada kalmadık, hep ayrı odalarımız oldu. Bu da yalnızlık demekti. Gece o günlerde karanlık odada dışarıda rüzgar ile oynaşan kavak ağaçlarının ışıklar arasından süzülen gölgesi demekti… Onlar ile ilgili kurulan kork lu senaryolar demek idi… Karanlık korkutucuydu ve yalnızlığımı yüzüme vururdu. Uykusuz dakikalar demekti. Tabi çocuktum, hemen uyurdum ama uykuya dalmadan önce huzursuzlaştırırdı işte…

Gece, üniversitede okurken çalışma saatlerimdi. Projeler çizip dururdum ve gecenin sessizliğini dinlerdim. Hiç fark ettiniz mi? Gecenin garip bir sessizliği vardır. Kendi çapında bir sestir aslında o… Yine yalnızlığını anlatır. Herkes uyurken sen oturmak ve çizmek zorundasındır. Dışarı baktığında bir iki açık ışık görürsen sevinirsin çünkü senin gibi uyanık insanlar da vardır dünyada… Aslında o kadar da yalnız değilsindir…

Gece oğluşumun bebekliğinde uykuya tutunmak için ölüp bittiğim ama uyuyamadığım anları yaşatmıştır bana… Bebeciğimle baş başa uykusuz anlarımızı, kah ağlayan, kah gecenin bir yarısı olmasına rağmen kahkahalar ile gülen bebeğimi anımsatır. Ninnileri, gece oyunlarını, bazen de uykusuzluktan görülen halüsilasyonları (valla görüyordum)

Hala içeri tek başıma gidip dönerken eğer koridor karanlıksa ürker ve hatta koşa koşa salona giderim. Eşim bu hatun deli midir nedir demiştir mutlaka beni peşimden atlı kovalıyor gibi koşar görürken :-)

Geceler ve karanlık… Çok da sempatik değil. Ama yaşamın parçası işte… Allah yüreğimizi karartmasın, önemli olan o…

Ben deee, Mutlucuğumu, Kakaolucuğumu ve Fikrimin incecik gülünü sobeliyorum.

15 Comments:

Blogger HAYAT said...

gecenin karanlığı ve sessizliği bazen insana hoş gelir karanlıkta oturmak sessizlik hep bana iyi gelmiştir huzurunu buluyorsunuz sanki ...

11:26 PM

 
Blogger anemon said...

geceler bana güzel şeyler yasattığında sevmişimdir
ama kötü yaşattığı şeyrei hatırlamk dahi istemem hem sever hem ürkerim gecelerden

oğluşın bebekliğini hatırlattın bana renklerciğim uykusuz gecelri sabahın aydınlığını uykusuz gözlerele izlememizi

allh içimizi karartmasın amin cemi cümlemizin

12:31 AM

 
Blogger emre said...

Dimi önemli olan yüreğin aydınlığı allahım sen herkeze ferahlık ver yarabbim, şu koridorda koşma işini bende hala yaparım, eğer mutfakta işim varsa ışıkları yaka yaka gider dönerkende koştur koştur gelirim odaya çok komik oluyo belki ama napim korkakım biraz, bide karanlıkta uyurken asla ve asla ayağımı yorganın dışında tutatmam ya birisi ayağımı çekerse diye aklım çıkar deliyim acık galiba:)

1:29 AM

 
Blogger böğürtlengözün annesi said...

Bende hiç sevmem oldum olası geceleri ve karanlığı, heleki hatalığımdan beri iyice ürker olmuşumdur gecelerden. Dediğin gibi Allah yüreklerimizi karartmasın yoksa her gecenin bir gündüzü vardır...

1:38 AM

 
Blogger uykucu said...

benim geceden ödüm kopar aynı senin gibi koşarım ve eşimde hala güler koca kadın oldun ne korkuyorsun diye.gündüz en iğrenç korku filimlerini izlerim bişey olmaz, gece aklıma gelince tırlatırım.iyiki kutuplarda falan yaşamıyorum diyede sevinirim 6 ay gecede nolurduk ki:))

2:21 AM

 
Anonymous Anonymous said...

Eğer mutluysam severim geceleri ve karanlığı...Hiç dokunmaz bana...
Ama hüzünlü, mutsuz yada depresyondaysam çok dokunur bana...

2:46 AM

 
Blogger kakaolusevgi said...

Sobeni aldımmm,gece ve karanlık gerçekten yalnızlık.

4:27 AM

 
Blogger Mutluveumutlu said...

Bnede geceleri pek sevmem. Çok güzel bir konu, en kısa zamanda cevaplıyacağım. Sağol canım.

4:55 AM

 
Blogger Unknown said...

dediğine katılıyorum beynimiz ve yüreğimiz kararmasın...

5:36 AM

 
Blogger Nasıl geçti habersiz... said...

geceyi severim.huzuru başkadır.:)
ama karanlığı sevmem evet. bende senin gibi koşarıım.:)

5:48 AM

 
Blogger [ fiкяiмiи iиcє güℓü ] said...

Canım, karanlık koridorlardan kalbimi tuta tuta salona ya da yatak odasına koşturduğum çok olmuştur benim de. Allah karanlıklarda koymasın. Sobe için teşekkür ederim canım. En kısa zamanda yanıtlayacağım. Öpüyorum.

6:32 AM

 
Blogger Muhabbet Çiçeği said...

Canım , ne güzel anlatmışsın karanlık ve geceyi. Ben geceleri severim. Ama çok karanlıktan da korkarım. Öyle karanlıklarda öyle komik anılarım var ki:) O karnalık koridordan salona koşma işini eskiden bende çok yapardım. Ama sanırım alıştım artık. Çünkü çok fazla evde tek kaldığım günler oluyor. Öpüyorum tatlım

7:38 AM

 
Blogger Damak Tadı said...

Sana yakışır uslupda anlatmışsın.Kah kahkalı,kah korkulu,kah yalnız..))
Çocukken sevmezdim gecenin yalnızlığını.Şimdi hoşuma gider gecenin bir yarısı kalkıp oturmak ve rüzgarın ıslık çalan sesini dinlemek.Kısaca gecenin karanlığını ve yalnızlığınıda çok severim tatlım.

Seni kocamanından öpüyorum tatlı renklerim.Sen hiç yalnız kalma bitanem..

Sevgilerle

11:19 AM

 
Blogger SenaBera said...

Geceye bayılırım, bu nedenle zaten genelde çok geç uyuyorum.. Karanlığı ise sevmem, loş ışık bile sevmem pek, ille de aydınlık... Uykuya geçerken de ışık istemem hiç..

12:18 PM

 
Blogger berfin said...

renkler'im koridorda koşam işini hala yapan çok anlaşılan.ben de yapıyorum canım.ve ben gecelerden hele de karanlıktan çok korkuyorum:)evde tek kalmşılığım yok.eşimin işi çıktığı zaman kaçacak delik arıyorum hala:)ama çok güzel demişsin allah yüreğimizi karartmasın değil mi?öptüm.

12:19 PM

 

Post a Comment

<< Home