Thursday, October 19, 2006

Sabah sabah iki konu...

1)Eski Zaman Bayramları:

Bugün hepinizin içi kıpır kıpır değil mi? Mutlu uyandınız, ekstra bir güç ile işe geldiniz veya farklı hisler ile çocuklarınızı ve eşinizi yolladınız. Ben mutlu kalktım. Saat beş buçukta baş ağrısı ile uyanmama rağmen... Saat altıya kadar dolandım durdum, sonra kalktım, TV izledim. Eşime değişik bir kahvaltı olsun diye milföy hamurdan peynirli börek yaptım. Pek hamarattım sabah sabah. Sonra yedide sıkılıp eşimi uyandırmaya gittim, onunla şakalaşır ve uyandırmakta zorlanırken biraz sesimi yükseltmişim sanırım, içeriden oğlum susuuunnnnn diye bağırdı. Bu durum eşimi ayılttı:-)

Neyse, demek istediğim keyifliyiz çünkü haftaya bayram var, tatil var. Perşembe ve cumayı kullanamadığım yıllık iznimden aldım ama her zamanki gibi kritik işler var ve haftaya gelebilirim. Ama olsun 5 günü tatil:-)

Eski zaman bayramları başlığımda kastettiğim o 1800 lü yıllara ait Osmanlı dönemi anlatılan şaşalı bayramlar değil tabi. Benim çocukluğuma, küçük renklerin bayramlarına ait bayramlar. O dönemlerde yine "nerede o eski bayramlar" şeklinde klasik cümle ile vurgulanan bayram günleri aslında biz çocuklar için yeterince güzeldi... O kadar güzeldi ki o özlemle anılan bayramlar kimbilir ne idi ki böyle diyor büyüklerimiz diye düşünürdüm.

Benim çocukluk bayramlarım yaza denk gelirdi. Bu çok güzeldi çünkü dışarıda oynayabilmek hoştu, üstelik güzel kıyafetlerle, onları kirletmek pahasına... Biz bazen teyzemlere Ankara'ya giderdik. Orada en büyüğü benden 2 yaş büyük, en küçüğü 5 yaş küçük boy boy 5 kuzenim vardı. O kuzenlerimin de bir sürü bizler yaşında kuzeni vardı... Onlarla hem çok iyi anlaşır hem de birbirimizi yer dururduk. Anneannem de teyzeme gelirdi genelde... Oturulan kalabalık bayram sofralarını hatırlıyorum... Curcuna ile mutlu mesut, ama bol bağırışlı, bol çocuklu, bol nefis yiyecekli sofralar... Teyzem ailenin en güzel yemek yapan kadını idi. Anneannem elini ona vermişti. Ben hala takılırım teyzeme, elini bana ver diye. Kızlarına rağmen bana vereceğini söyler ama kraliçe Elizabeth gibi tahtı da bırakmak bilmez:-) Neyse... Bayram sofralarının vazgeçilmezleri el yapımı su böreği ve baklava olurdu ki annemler de teyzeme günler öncesinden yardım ederlerdi. Yaprak sarmaları küçük parmağım şeklinde, hepsi aynı boyda sarılır ve lezzetinden yenmezdi. Burada parantez açayım: Teyzemin Allah Rahmet eylesin bir kayınvalidesi vardı ki biraz titiz ve Semra hanıma yakın bir kadıncağızdı. Sulu köfteler, dolmalar aynı boyda olmalılardı ve o kadıncağız da nefis yemek yapardı Allah için. Teyzem bu ortamda yaşamış bir gelin olarak ve anneannemin elini alarak mükemmel lezzette yemekler yapardı anlayacağınız:-)

Gelelim şu bayram harçlıklarına. Nedendir bilinmez en iyi harçlığı ben toplardım. Belki kuzenlerim çok kalabalık olduğu biz ise iki çocuk olduğumuz için etraftakiler bize daha bol harçlık verirlerdi, ya da ben çok şirindim:-P Bazen harçlıklar mendillerin içine konurdu, bu durumda misafirliğe gidilen evden çıkar çıkmaz mendillerin içindeki para miktarı kontrol ediliridi. Mendillerin boş çıktığı da olurdu tabi:-) (Ne komik o zamanlar tertemiz, ütülenmiş kumaş mendiller kullanırıdk, bu geldi şimdi aklıma)Bu harçlıklar ile bayram el öpmeleri sonrası kendimizi dışarı atar, çatapat, süs, toka, sakız, çukulata ve bilumum gereksiz şey alıp parayı hızla tüketirdik. Bazen annem bu gereksiz alışverişleri önlemek için benim harçlıkları alırdı. Ben de kuzenlerimden borç alırdım. Anneme bunu söylediğimde onlara borcumu ödemek zorunda kalırdı... Bayramlarda sokaklara tezgahlar açılır oynanmayan oyuncaklar, okunmayan kitaplar satılırdı. Nedense bu gereksiz alışverişverişleri çok severdik...

Eğer bayramda evdeysek bitmek bilmeyen bir misafir ordusu ve misafirlik ile geçerdi zaman. Bayram ziyaretleri genelde kısa olurdu ve tam arkadaşlar ile oyuna dalmışken anneler hadi gidiyoruz diye bağırır, biz de ekstra zaman için yalvarırdık. Gündüz amcalar bir istisna idi bu konuda. Onlar akşam gelir ve gece bitimine kadar kalırlardı. Ağabeyim ile aynı yaşta oğulları vardı ve ben dışlandığım için onların bu uzun ziyaretleri beni mutlu edemezdi.

Biz de ev ziyaretine giderdik ama babam genelde misafir ağırlamayı, dışarı çıkmamayı tercih ederdi. Dostları bunu bildiğinden genelde bizden beklemeden gelirlerdi. Hoşgörü bu olsa gerek... Annemin ev sahipliği zaten dillere destandı. O nedenle ister bayram, ister sıradan bir gün genelde bizim evde hoş sohbetler ile dolu misafirlikler yaşanırdı.

Bayramda en keyif aldığım olay çukulata- şeker kısmı idi. O dönemlerde çukulata akabinde getirilen likörler çok moda idi. Annem çukulata ile beraber rengarenk, çeşit çeşit likörler alırdı. Çok hoş likör bardakları vardı. Babaannemin hediyesi antika likör şişesi be bardağı benim çeyizime girmişti ve hala onları kullanırım, incecik, hoş kendinden kuş ve çiçek motifli bardaklar içimi aydınlatır. Çocukken bize ikram edilmeyen bu likörlere o kadar özenirdim ki büyüyünce bunu ben de içeceğim derdim. Tadını bilmiyordum ama tatlı birşey sanıyordum. Annem o bardaklarla meyve suyu verirdi bazen... Büyüdüm, o mada bitti, likör ikram edilmiyor pek ama ben her bayram mutlaka likör alır ve bayram sabahı çukulata ile beraber güzel kadehlerimde içerim.

Bayram kıyafetleri ise çocukları en mutlu eden etkenlerden biridir. Günler önce alınan bu kıyafetler asla önceden giydirilmezdi kirlenmesinler diye. Hele ayakkabılar benim en sevdiğim aksesuarıydı giysilerin. Genelde kırmızı kıyafet, siyah rugan ayakkabı seçerdim. Annem bu konuda beni zorlamaz, kendi stilimi oluşturmama izin verirdi:-)

Şimdi, kendi oğluma ve çevremdeki çocuklara bakıyorum... Bayram geliyor diye bir heyecan yok. Artık bayramlar kışa geliyor bu bir etken olabilir mi? Aşleler tatşle dağıldığı için çoluk çocuk buluşulamıyor diye olabilir mi? Eski bayramlar artık gerçekten kalmamış olabilir mi? Sizde durumlar nasıl?

Hiçbir bayramda tatile gitmedim, 9 gün olanlar dahil... Çünkü bayramlar özel ve onları ailelerimizle geçirmeliyiz. Annemleri ve babamı yalnız bırakmak istemiyorum. Geçen konuşma arasında eşim 70 yaşlarında olan ebeveynleri için "daha kaç bayram kutlayacaklar ki" dedi. İçim bir fena oldu. Allah gecinden versin ama yaşlı insanlar için hayat kısalmış oluyor tabi... Bu nedenle onları mutlu etmek en iyisi diye düşünürüm. Yılbaşlarında da dışarı çıkmam hiç. Zaten sarhoşların dolacxağı ortamları sevmem ve gerilirim, zorla eğlenemem de... Umarım bizim çocuklarımız da benim düşündüğüm gibi düşünür.

Kalabalık sofraları sevdiğim için hep çok çocuğum olsun, onlarında çocukları olsun, ileride benim de sofram kalabalık olsun derdim, bu nedenle ikinci çocuğum olması iyi olur(bir bahane daha var işte:-))

Sonuç olarak sevgili dostlarım; size şeker tadında bir bayram diliyorum. Umarım sofralarınız kalabalık, huzurunuz bol olur. Haftaya siteler giremeyeceğim ama dönüşte yazacak güzel şeylerimin olmasını umuyorum:-)


2) İşte Aşk::

Oğlumla benim resmimi yayınlamıştım hatırlarsanız:-) Hani şu kedicikler... İşte şimdi de eşimle benim resmim! Yarın bizim evlilik yıldönümümüz. Onu çok sevdiğimi söylemek istiyorum. O ve oğlum benim canım. Allah bizleri birbirimizden ayırmasın. Onunla yaşlanmak istiyorum. Beni, oğlumu ve annemi mutlu ediyor. Onu bu balıklar gibi öpüyorum kocamannnnn....


Renkli tatiller:-)

18 Comments:

Blogger EBRU said...

Renklerciğim öncelikle ve öncelikle evlenme yıldönümünüzü kutluyorum. Bir yastıkta nice nice mutlu, sağlıklı seneler geçirmenizi diliyorum. Kayınvalidemin bir sözü vardır şimdi ben bu sözü sana söylüyorum. "Nice nice mutlu senelere eksilmeden ÇOĞALARAK :)". Bayramlara gelince Ahhh nerede o eski bayramlar düşüncesine ben de katılıyorum. Nasıl bir heyecan nasıl bir mutluluktu bayram bizler için. Yeni kıyafetler alırdık. Akşamdan hazırlardım giyeceklerimi büyük bir heyecanla. Sabah erkenden kalkar giyerdim cicilerimi. Sonra doğruca annemin babamın yanına el öpmeye giderdim. İçin için bana verecekleri bayram harçlığını beklerdim. Sonra kahvaltı yapılır hazırlanılır ve evden çıkılırdı. Doğruca babaannemlere giderdik. Amcalar, halamlar da gelirdi. Sizin ki gibi bizde de bir curcuna havası olurdu. El öpmeler, harçlıklar, para harcamalar, kuzenlerle yapılan oyunlar vs. vs. çok güzeldi. Sonra anneannemlere giderdik orda da ayrı bir kalabalık. Şimdi çoğu kişi için bayram tatil demek. Herkes bir yerlere gidiyor eski bayram havası yok anlayacağın. Bizim çocuklarda da bizim hissettiğimiz gibi bir heyecan olduğunu sanmıyorum. Onlar için bayram şeker çikolata ve tatil demek. İyi bayramlar...

1:27 AM

 
Blogger ceyda'nın tükkanı said...

Ne kadar güzel yazmışsın okurken eski bayramlara gittim ben yine:) Biz de hep anneanemlerde bir sürü yegen toplanırdık. Likör ve çikolata olayını ben de senin gibi her sene tekrar ediyorum ve ben kendi çocuklarıma ve arkadaşlarımın çocuklarına yine her bayram bayram mendili veriyorum:) Artık daha zor bulunuyor ama bu adeti unutmalarını istemiyorum:)

Evlilik yıldönümüz de kutlu olsun. Dilerim cok uzun yıllar hep mutlu olursunuz.

Bir de bebek istediğini yazmışsın. Bence hemen projeyi hayata geçir:))) Ben tek çocuk olduğum için hep kalabalık aile özlemi çekmişimdir ve benim şimdi 3 çocuğum ve dolayısıyla da kalabalık bir ailem var:))) İnan bana çok keyifli:) Her şeyin gönlünce olmasını diliyorum ve iyi bayramlar...

1:40 AM

 
Blogger me said...

maalesef Renklercim,eski bayramlardan eser kalmadı artık.Bizim apartman da 8 daire vardı,bayram günü ilk komşu ziyaretleri yapılırdı.Şimdi 54 dairelik bir apartmanda oturuyorum ve maalesef yan dairemde oturan komşu teyze ve eşimin arkadaşı ve eşi dışında kimseyi tanımıyoruz.Herkes birbirine yabancı...Annemin arifeden yaptığı hazırlıkların hiçbirini yapmama gerek yok,ziyaretçimiz olmaz zaten.
Bu arada,evlilik yıldönümünüzü kutlarım,mutluluğunuz daim olsun.

3:36 AM

 
Blogger renkler said...

Ebrucuğum,

Teşekkür ederim. Kayınvalidenin sözü çok hoşuma gitti, çok anlamlı:-) Bizim koca adam şimdiden başladı, oh ne güzel paralar gelecek diye:-) Başka bir heyecan yok. Haaa bir de spor ayakkabı istiyor, marka olacak tabi. Şu an için en takıntı konusu o...

6:00 AM

 
Blogger renkler said...

Ceydacığım,

Valla ben o mendilleri bir 15-20 yıldır görmüyorum:-) Hala varlar mı? Üç çocuğun ve eşinle mutlu bayramlar diliyorum. Darısı benim başıma:-)

6:02 AM

 
Blogger renkler said...

Prucuğum,

Sorma, modern hayat neleri tüketiyor. Bizim komşular var görüştüğümüz ama herkes tatile gidecek gibi görülüyor:-) Ben de öok bir hazırlık yapmayacağım. İki annemize ve babamıza gideceğiz. Onlar döktürür artık, biz de yeriz:-)

6:03 AM

 
Blogger nimetin.blogspot.com said...

renkler:)) tebessümle okuyorum hep yazılarını:) frekanslarımız tuttuğu için sanırım:)) ben bu bayram eski bayramlara dönüyorum. anneannemlerin yanına gidiyorum. annemlerde orada. ve butun teyze kuzen ne varsa orada. eski bayramlara benzeyecek biraz. yalnızca büyüdük harçlık veren taraf olduk. vay be bak harçlık veren tarafız. bozuk para hazırlamam lazım:))))) iyi ki hatırladım:)))

nimet

9:43 AM

 
Blogger vintage biscuit said...

nice mutlu aşk dolu yıllara **** bayramlara

1:52 PM

 
Blogger Gamzeli said...

RAMAZAN BAYRAMINI EN İÇTEN DİLEKLERİMLE KUTLAR , NİCE NİCE BAYRALAR DİLERİM...

SEVGİLERİMLE
İZMİR'Lİ KUĞU

1:23 AM

 
Blogger Asortik Krep said...

Ben likörümle çikolatamı her bayram kimse gelmese de hazırlar ve içerim :))
Çok kalabalık ve çok güzel bayramlarla büyüdüm..Ama hayat artık bayramları ya İstanbulda tatilde ya da burada tatilde geçirmemi gerektiriyor..Eski bayramları sadece hep beraber olduğumuz için özlüyorum..

3:42 AM

 
Blogger Bocuruk said...

Canım evlilik yıldönümünüz kutlu olsun ve de aynen istediğin gibi birlikte yaşlanın inşallah...
Bayramını da kutluyorum, ailenle birlikte mutlu, huzurlu ve sağlıklı nice bayramlara...

Sevgilerimle...

12:00 PM

 
Blogger zeyno said...

Nice yıldönümlerine..Sevginiz hiç bitmesin...
Veee ailen ve sevdiklerinle birlikte mutlu bayramlar....

12:21 PM

 
Blogger Age35 said...

Renklercimm.evlilik yıldönümünüzü kutluyor,ve de iyi bayramlar diliyorum..=)

2:18 PM

 
Blogger Nasıl geçti habersiz... said...

Bayramınız,evlenme yildönümünüz kutlu ve mutlu olsun.Uzuuun bir ömür boyu bir yastıkta kocamanız temennisi ile.

3:55 AM

 
Blogger Damak Tadı said...

Sevgili Renkler'ciğim,
Bende evlilik yıldönümünü kutlayıp bir daha ki sene kutlamınzda inşallah 4 kişi olursunuz tatlı arkadaşım benim..

Senin ve ailenin bayramını kutlayıp,sevdiklerinle nice güzel bayramlar diliyorum..Sevgilerimle..

7:04 AM

 
Blogger sevilay said...

Evlilik yil dönümünüz kutlu olsun, ALLAH daha bir yastikta kocatsin:)

Bugün diyoruz, eski bayramlar güzeldi diye, bizim cocuklarimizda büyüdügü zaman diyecekler, o zamanki bayramlar daha da güzeldi diye:)

5:22 AM

 
Blogger ev perisi;) said...

Seneyi devriyeniz kutlu olsun efendiiiim! nice mutlu yıllara...
Ayrıyetten geçmiş bayramınızı kutluyrum umarım güzel geçmiştir...
sevgiler...

12:17 PM

 
Blogger renkler said...

Bayram tatilinde ve sonrasında beni ziyarete gelen dostlarım, sizlere güzel bir hafta diliyorum...

10:35 PM

 

Post a Comment

<< Home