Monday, November 20, 2006

Haftasonunun ardından rejime devam:-)

Önceki postuma yorum yazarak bana yardımcı olan arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum. Haftasonunu kazasız belasız geçirdim sayılır:-) Cuma günü annemle konuşup cumartesi davetinde yapacağı yemekler üzerinde bir anlaşmaya varabildik. Izgara köfte, pilav ve patates salatası yapmayı kabul etti. Normalde bizim sevdiğimiz kızartmalar, börekler ve başka nefis tatlar yapardı ama bizim için nispeten daha hafif yemekler yaptı sağolsun. Yalnız tatlı konusunda anlaşamadık. Benim niyetim tatlıyı bizim götürmemizdi. Böylece sevmediğim bir tatlı alabilecek ve yemiyecektim. Ama annem tatlıyı kendi yapma konusunda taviz vermiyordu. Üstelik seçtiği tatlı benim hayır diyemeyeceğim un helvasıydı ki bayılırım. Çocukken gece yarıları anneme un helvası diye tutturup kadıncağıza yaptırmışlığım vardır. İki annem de un helvası konusunda ustadır. İşte bu kötüydü ve irademi sınamanın zamanı gelmişti.

Cumartesi günü 3 gibi yola koyulduk. Köprü kalabalıktır diye düşünüp sahile yöneldik ve arabalı vapur ile karşıya geçmeye karar verdik. Hayatımızın yanlışını yapmışız. Bakırköyden itibaren bir trafik, bir trafik. O neydi yaaa. Bir de vapur sırasında bekledik. Orada ailecek bekleşirken kırlangıçların showunu izledik. Hiç rastladınız mı bilmem, kırlangıçlar gruplar halinde uçuşuyorlar, bazen birbirlerine iyice sokulup kara bir daire oluşturuyorlar, bazen biraz uzaklaşıyorlar, sonra 3 grup birleşip showa devam ediyor. O sıkıcı kuyrukta bu keyif bizi kendimize getirdi. Biraz da kuyruğun arkasını kaçırdığını iddia edip aralara girmeye çalışan arabalar ile bağrıştık ve onları araya sokturmadık:-) İşte öyle böyle zaman geçti. Vapurda araba içerisinde araba dışında birşey görmeden giderken hava da kararmaktaydı. Eşim uyuyor, daha doğrusu uyumaya çalışıyordu. Çünkü sıkıntıdan oğlumla benim çenemiz düşmüştü. Hatta konuşmalarımız artık sarhoş konuşması gibi anlamsızcaydı. Sıkıntı insanı sarhoş mu ediyor nedir. Bi uyutmadınız dedi bize sonunda, zaten amacımız da onu uyandırmaktı:-) Valla eve vardığımızda saat 6 ya geliyordu!

Annemlerde keyifli bir akşam geçirdik. Yemek listesine fava da eklenmişti, biraz yediğimi itiraf ediyorum. Evet pilav ve patates salatası da yedim. Veee bir un helvası da götürdüm. Ama normlade 4 tane yerdim sanırım. Başıma gelecekleri bildiğimden gündüz sadece meyve yemiştim. Yemekte kayınbiraderim (eşimin kardeşine kayınbirader mi denir, bu konuda cahalım da) ve oğlu da vardı. Çocuklar olunca sofra daha da şenleniyor değil mi?

Pazar günüm yemek yaparak ve oğlumun dersleri ile ilgilenerek geçti. Siz ne yaptınız? Güzel vakit geçirdiniz mi?

Rejime tam hız devam. Moral bozmadım, hafta sonu aklıma bile gelmedim kilomun durması. Bunun normal olduğunu biliyorum. Olumsuzluklar beni yıldırmaz, tersine daha itici bir güç olur. O nedenle bu beni daha da hırslandırdı. Ayrıca bir müddet tartılmamaya karar verdim.

Renkli haftalar:-)

14 Comments:

Blogger - said...

Süpersin canım, bir un helvasından birşey olmaz, hem biz kilo verdikten sonra da bu şekilde yaşayacağız di mi? Aç kalarak zayıflayınca insan daha fazlasını geri alıyor, buna kesin eminim artık.Yavaş yavaş sağlıklı şekilde kilo vermek lazım.Sonrasında da dengeleyerek yemek gerekiyor.Yani eskisi gibi nasılsa bozdum diye tonlarca yemek yememek, 1 gün çok yediysen ertesi gün salata,meyva gibi hafif gıdalarla geçiştirmek lazım.Sen bu işi başaracaksın eminim :)

1:12 AM

 
Blogger Bng.U said...

ilk yorum benden diyordumki butterfly önce davranmış:)))
Kilo durması takılcak bişi deil illaki veriliyor yeterki alınmasın benim gibi :(
Bu hafta güsel haberler olur umarım:)

1:31 AM

 
Blogger renkler said...

Kelebekçizğim, umarım hep beraber başarabiliriz:-) Bugün de biraz sıkıyorum çünkü dün normal miktarda yemek yedim sayılır.

ccc, ben de korkuyorum tartıya çıkınca kilo almış görünmekten! hani durmasını anlayabilirim ama kilo alırsam moralim işte o zaman bozulur.

2:13 AM

 
Blogger renkler said...

Mercancığım ben zaten cumartesi ve özellikle pazar hiçbiryere gitmiyorum. Gün hemen bitiyor. Trafik denen şeyden herkes gibi nefret ediyorum...

4:51 AM

 
Blogger Gamzeli said...

Aferin sana, kendine güvenmen yeterli bence...Un helvasını bende çok severim...Süper birşey oluyor doğrusu..Ayy canım nasıl istedi yaa şimdi olsada yesem...

6:14 AM

 
Blogger renkler said...

Gamzeliciğim, gün içinde canım neler istiyor bir bilsen... Hamileyken bu kadar aş ermemiştim:-)

7:26 AM

 
Blogger Annelog Atölye said...

Tebrikler azmin ve iraden için! Haftalık ödül olmuş annenin yemekleri:)

7:45 AM

 
Blogger renkler said...

Annelogcuğum, teşekkürler. Gerçi ben hergün ödül istiyorum!

7:59 AM

 
Anonymous Anonymous said...

Rejimin en guzel tarafi ara sira yapilan kacamaklar:))
Trafik nedir bilmiyorum cunku metro ve trenle ise geliyorum sadece hafta sonlari alisveris ve sehir disi icin araba kullaniyorum o zaman da trafik olmuyor boyle rahatiz, yoksa buaraninda trafigi Istanbul'dan beter

8:06 AM

 
Blogger renkler said...

Yağmurcuğum, metro çok büyük bir nimet aslında. Fakat ne yazık ki İstanbul'da olması gerekli metro ağı daha yapılamadı. Metro ağı geliştirilirse trafik için fayda olur tabi. Yalnız ne yazıkki Türkiye'de insanlar araba ile doğmuş gibi public transportlardan yararlanmayı istemiyorlar. Bu da içlerinde bir adamla trafikte dolanan arabalara neden oluyor.

8:11 AM

 
Blogger Damak Tadı said...

Sevgili Renkler'ciğim,
Bir şeyi itiraf etmek istiyorum.))
Senin yorumlarına bayılıyorum hem mutlu ediyor beni hemde gülümsetiyor mutlu mutlu..Çok sağol canım benim sen çok tatlısın..

Gelelim kırlangıç sürüsüne bende arka balkonda kahve içiyordum pencereyi de açmıştım malum şeyler.))İşte o sırada sürüyü gördüm öyle bir gösterileri vardı ki bir ara balkona girecekler diye korkudan pencereleri kapadım.Sonra hemen resimlerini çekmek için makineyi kapıp balkona gelene kadar onlar gittiler sonr ayine geldiler fakat benim kafam oynar kafa gibi bir sağa sola derken çeke çeke koca ağacın resmini çekmişim hay elime tövbe tövbe.))Kestiremedim demekki bu arada da korktum inan jet hızıyla kara bir sürü halinde..Aklma birden kuşlar filmi geldi çok ürperdim hemde çokkk..Bakar mısın olayı ne kadar büyütüp korkunç bir hale getirdim ben o gün.Cumartesi öğleye kadar gün böyle geçti.Gün dediğim 2 saat topu topu geç kalkmıştım zaten,öğleden sonra da ver elini ofis yolları zaten.
Kilo işine gelelim annenle anlaşman iyi olmuş..Bu kadar hafif yemeğin arasında helvaya laf etmezsin diye bak annen hemen yapıvermiş ne güzel.Anneler neden hep böyledir anlamam ben.Senin annende çok tatlı sanki benim annemin kızkardeşi gibi geldi bana.Sen anlattıkça ben annemi görür gibi olup gülümsüyorum.Biz alıştık canım sizin evin hallerine,bir de senin tatlı tatlı anlatışın yokmu inan çok hoşsu.Oyyyy çok yazmışım kusuruma bakma lütfen sayfa senin senin yazından çok nerdeyse benimki oldu kusuruma bakma lütfen.çenem düştü sanırım çok özür..

Sana ve ailene mutlu bir hafta diliyorum.Ağız tadınız bol mutluluğunuz daim olsun.Annenin de ellerinden öperim iletirsen memnun olurum..SEVGİYLE KALIN..

10:59 AM

 
Blogger Damak Tadı said...

CANIM UNUTMUŞUM YAZMAYA AZMİNE HAYRANIM LÜTFEN BÖYLE DEVAM ET,ARADA KAÇIRSAN DA ÖNEMLİ DEĞİL.
ARKADAŞLARIN YAZDIKLARI GİBİ HAFİF ŞEYLERLE GEÇİŞTİRDİĞİNDE KİLO SENİ DEĞİL SEN KİLOYU KONTROL ALTINA ALMIŞ OLACAKSIN.UMARIM DİLEDİĞİN KİLOYA ÇABUK ZAMANDA İNERSİN.SENİN ÇOK BAŞARILI OLACAĞINI BİLİYORUM BEN.)

11:03 AM

 
Blogger Bocuruk said...

Harikasın canım ya :) Arada bir olacak tabii böyle ufak kaçamaklar. Sen başaracaksın bu işi. Kolaylıklar diliyorum sana :)

1:49 PM

 
Blogger renkler said...

Gülcüğüm, benim ve annem için söylediğin sözler için teşekkür ederim. Anneme senden bahsedeceğim ve selamını ileteceğim:-) Sen de annenin elinden benim için öp canım.

Bocurukçuğum, kaçamaklar olacak ama bu sıralar sık oldu gibi. Ceza olarak dün gündüz sadece meyve ve domates yedim:-)

10:35 PM

 

Post a Comment

<< Home