Wednesday, November 29, 2006

Kendilerini tortellini sanan piruhi ve mantıcıklar

İlk olarak güzel bir haber vereyim. Dün tüm moralsizliğimle spora gittik. Ben aygın baygın yürüyüş bandında bir yerlere varamadan yürürken eşim tartıldı ve kilo verdiğini söyledi. Neyse, diğer hareketler iyiydi, özellikle ağırlık çalıştım ve bunu seviyorum, zaman geçti. Sonra içimdeki şeytan yine beni dürttü ve tartılmaya karar verdim. İşte iyi haber: Toplam 4 kilo 200 gram vermiş bulunmaktayım. Yihuuuu! Oysa biliyorsunuz ve aşağıda da anlatacağım haftasonu ve hatta pazartesi epey yedim. Bu bünye biraz tuhaf galiba. Kuğunun söylediği gibi arada yemek yemek şok etkisi yaratıyor sanırım. Sonra da rejime devam edince sanki yeniden rejime başlamış gibi kilo veriliyormudur nedir? İlginç ama bir mutlu oldum, eski rejim motivasyonuma kavuşTum.

Gelelim bu günkü postuma: Arkadaşlar, cuma ve cumartesi bütün gün evdeydim ya kendimi yemek yapmaya verdim. Cumartesi gecesi yaptığım tatlıları yazmıştım. Yemek yapmaya bazen çok üşenirim, ama genelde bana terapi gibi gelir. Özellikle hamurişleri ile uğraşmak hoşuma gider. Cumartesi yapınca yiyeceğimi bildiğim hamurişi yapmaya kalktım. Size tariflerini vereyim bari, aç aç resimlerini görmek bile hoşuma gidiyor:

Piruhi- Tortellini karışımı bir yemek:

Annem arada bildiğimiz mantıyı biraz daha büyük karelere keser, içine peynir koyar, üçgen kapar ve haşlar. Üzerine sadece eritilmiş tereyağ dökülür ve afiyetle yenir. Mantıya nazaran daha az tercih etsem de değişiklik adına arada yapılan hoş bir yemektir. Adının Piruhi olduğunu söyler. Bunun ıspanakla yapılanı da vardır.

Cumartesi mantıya nazaran daha kolay olduğu için piruhi yapayım dedim. Üstelik mantı çok yiyeceğim, azla tatmin olmayacağım bir yemek, piruhi ise benim için yemeklere ek olarak az miktarda yani tadımlık yenilebilecek bir çeşit. Yalnız piruhiyi biraz değişik yapmak istedim, şöyle ki, tortellinin biçimi hoşuma gider ve çok severim. Hamuru daha yumurtalı ve sert olduğu için içine su dolmaz oysaki annemin piruhisinde biraz şişme oluyordu.

Şöyle yaptım efendim:

- 2 bardak un
- 2 yumurta
- çok az su, hamur sert olmalı.
- Tuz tabi, unutmayın

İçi:
İçi iki çeşit yaptım. Aslında sadece peynirli yapacaktım ama eşim kıymalı da yap dedi, kıyamadım

- Yağsız sert, böreklik peynir
- Maydonoz

- Kıyma
- Soğan
- Tuz
- Karabiber

Sosu:

- 5 domates,
- maydonoz
- 3-4 diş veya zevkinize göre sarımsak
- Az zeytinyağı
- 1- 2 kesme şeker
- Acı pul biber
- İncecik kesilmiş yeşil biber
- karabiber
- kekik
- tuz

Yapılışı basit bana gööre, hamur yourulur. Dediğim gibi sert olursa daha iyi. Aşırı sert de değil ama. Şu kulak memesi kıvamı var ya, biraz daha sertçe. Hamur üç parçaya ayrılır, nemli bez konur. Kahve yapılır, mutfağınızda yer varsa, dışarı bakarak keyifle içilir. Sonra içler hazırlanır. Maydonozu mümkün olduğunca incecik doğrayın. Peynir ile neredeyse hamur gibi birleşsin.

Dinlenmiş pazılarınızın ilkini 1 mm kalınlıkta açın. Düzgün açılıp açılmaması hiç önemli değil, kendinizi kasmayın. Çay bardağı ile yuvarlak kesikler oluşturun. Herbirine içleri bir miktar koyun. Yarım ay kapatın, ama sıkıca kapatılmalı. Hiç boşluk olmamalı yoksa içlere su girip şişiyor ve tadı hoş olmuyor. Hepsi bu şekilde oluşunca her yarın daireyi iki ucundan resimde görüldüğü gibi birleştirin. Şapkacılar oluşacaktır, zaten bildiğim kadarı ile tortellini şapka demek.

Sonra bunları kaynar tuzlu suda haşladım. Çok yumuşamasın ama dişe de çok gelmesin. Damak zevkinize güvenin ve ona göre yapın işte. Ben iki değişik iç olmasına rağmen karışık pişirdim, ayrı ayrı değil.

BU şapkalar pişerken sosunu hazırlamış olun. Şöyle: Domatesler rendelenir, sarımsak rendelenir, zeytinyağı da katılarak karıştırılır ve pişirilmeye başlanır. Pişmeye yakın tuz, baharatlar, şeker ve en sonunda maydonoz incecik kesilmiş olarak katılır. Suyunu çekince alınır. Şeker kullanılmalı, çünkü sosun içindeki domatesin asitini almalı. Her türlü makarna sosunda bu tarifi kullanıyorum. Taze fesleğen de varsa süper olur:-)

Pişen ve iyice ama çok iyice süzülen piruhileri sosa atıp azıcık pişirin, şöyle bir dakikacık.

Sonra afiyetle yiyip miğdeyi büyütün. Yedim, pişman değilim:-)

Tortellini aslında kremalı ve permesan peyniri ile nefis oluyor. Bunu yapmayı şu an için düşünmüyorum ama tarifini veririrm başka bir postta...









Mantı:


Bu yemeği iki pazıdan yaptım ve eşimle paylaştık. Kalan son pazıyı da oğluma mantı yaptım çünkü bayılır. Normalde mantı hamuru için yumurta çok oldu ve sert geldi. Ayrıca her zaman çok daha ince açardım bu biraz kalın oldu. Belki inanmayacaksınız ama biraz daha küçük de yaparım. Ama tadı fena değildi. O tabaktakini oğlum tam bitirmedi, kalan iki kaşık mantı gece yarısı tarafımdan temizlendi:-)

Mantı aslında bizim aile ve tüm konu komşu, tanıdık tarafından sevilen ve sık yapılan bir yiyecekti ben çocukken. Toplaşılır ve el birliği ile kilolarca mantı yapılırdı. Annemin misafirler için yaptığı özel yemeklerdendi. Aslında bir gün önce elbirliği ile yapıldığı ve tatlı dışında başka çeşit gerektirmediği için daha kolay bile sayılabilirdi. Ben sanırım kendimi bildim bileli mantı yapımına yardımcı olurdum. İlk kıymaları hamurlara koymakla başladım. Birkaç yıl içinde kaç pazı yapılırsa yapılsın eldeki kıymayı ne artacak ne de eksik kalacak şekilde paylaştıracak beceriye erişmiştim. Sonra mantı kapatmasında da görev aldım:-) En sonunda evlendikten sonra tek başıma yapmaya başladım. Annem daha büyük yaptığı için bana yardım etmeyi pek sevmez, bana kızar bunlar ne hap kadar diye. Eeee görünüm de cici omalı değil mi?





Valla arkadaşlar, yine de mantıyı tercih ediyorum ama yapımı daha çabuk ve değişik bir yemek isterseniz tortellini de diyebilirsiniz, piruhi de yapın derim.

Renkli yemekler...

20 Comments:

Blogger KUGUU said...

super super super resimler RENKLERcgm askolsun yaaaa canim nasil manti cekti simdi. Bu arada bir resimde kahve fincanin ve keyfi de gozukuyor:)) Son olarak verdigin kilo harika tebrik ediyorum seni.

1:05 AM

 
Blogger Nasıl geçti habersiz... said...

Hayatım sevindim senin adına.
Ben bir önceki yazıdaki yorumuma cevap yazmışmısın diye girdim,mantıyla karşılaştım.
İlginç olanda komşum beni saat 11.30 da mantı yemeğe davet etti,bunu yazıp hemen gidiyorum.Yoksa seni yerdim canımı çektirdin diye.:((
Ve böyle hadiselerin (yani bu saatte mantı)hayatım da sık olduğunu zannetme, ilk defa oluyor çünkü. Ben de kahvaltı etmedim,kalkınca biraz hurma yedim ,aç karnına yenince boğaza iyi geliyormuş diye 2 gündür yiyorum zaten de çok severim.
Yani aç olarak gidiyorum hoşcakal.

1:34 AM

 
Blogger renkler said...

Kuğucuğum, valla benim de canım feci çekiyor! O kahve fincanı da kendini expresso fincanı sanan Türk kahvesi fincanı:-) Çok severim kahve keyfini...

1:45 AM

 
Blogger renkler said...

Sevgili Yağmur damlası, Afiyet olsun canım, benim için de ye. Şanslıymışsın ve için temizmiş:-) Bu postun ardından mantı süper olur... Hurmayı ben de severim ve Ramazanda biraz abarttım.

1:46 AM

 
Blogger HULYA said...

Sevgili Renkler,
İlk olarak seni verdiğin 4 kilo için kutluyorum.Bu harika bir haber.Bir de bana nostalji yaşatığın için ikinci bir tebriği hakediyorsun.Kıbrıs'ta piruhiyi halam yapardı,ama bizde hellim kullanılır.Görünce canım çekti ama yemiş kadar oldum.Ellerine sağlık.

2:08 AM

 
Blogger renkler said...

Hülyacığım, Hellime bayılırım biliyor musun* Salı günü eşimle akşak akşam kaşındık ve dolaptaki hellimi kızarttım. Piruhi hellim ile eminim çok güzel olur, aslında denemeli:-)

2:20 AM

 
Blogger Damak Tadı said...

Canım benim,çokmutlu oldum senin adına kilo konusunda.))Kilolar durunca arada böyle güzel kaçamkalarla tekrardan tetiklemiş gibi oluyorsun bu bir gerçek..Bak sende yaşadın nihayetinde..Oleyyy
alemsin inan bayılıyorum senin bu içten hallerine..))
Gelelim maharet isteyen tortellinilere.))Çok başarılı bir yemek olmuş ellerine sağlık.Yapılışını göstermeseydin kesin hazır alınmış sanırdım ben.))
Eeee öyle maharetli annenin böyle de kızı olur,yalan mı??
Afiyetler olsun canım,arada kendini bu tür güzelliklerle bence motive etmen gerekiyor,bunu hak ediyorsun.(fazka aşırıya kaçmadan)
Bizde piruhi hiç yapılmaz bilemeyiz,fakat kardeşimin eşi harika yapar.Onun sayesinde bizlerde tadıp midelerimize bayram ettiriyoruz canım.
Tekrar ellerine sağlık,azminden dolayı tebrikler canım.
Anneciğininde ellerinden öpüyorum.
Sevgilerimi gönderiyorum,sağlıkla kalın..

3:07 AM

 
Blogger cenebaz said...

Ay ne güzel böyle.Hem ye hem kilo ver. Kıskanmadım dersem yalan olur. Maşallah, iyi kilo vermişsin. Bu arada ellerine sağlık, piruhi de mantı da süper ötesi görünüyor.

3:16 AM

 
Blogger deriella said...

tebrikler renkler:)
bu arada kareli masa örtüsü, yeşillik ve hamurişleriyle küçük bir italyan lokantası ambiyansı oluşmuş çok sıcak gözüküyor..

3:17 AM

 
Blogger Nasıl geçti habersiz... said...

Öbür yazıda hamilelik kilonu yazmışsın ya.Ben hamilelikte sadece 8 kilo aldım.yazıyla sekiz kilo.
çocuk doğdu 4,5 kilo 60 santim.

(o çocuğu nasıl doğurdun diye sormazsın umarım.cevabı 2.ye cesaret edemeyişimizden belli oluyor zaten)
yani hastahaneden çıktığımda,doktoru teşhis koyduğu kiloda idim.(59)
metobolizması yavaş olanlar hamilelikte böyle olurmuş.

4:07 AM

 
Blogger renkler said...

Gülcüğüm, teşekkür ederim canım, daha önce de eşime bunlardan yapmıştım, op da hazır sanmıştı ve zor inanmıştı, çünkü hazırlarını da alıp kullanırım ben. O nedenle bu sefer yaparken eşime de gösterdim yapılış aşamalarını:-) Anneme selamını iletirim, sen de annişinin elinden öp benim için.

4:22 AM

 
Blogger renkler said...

Çenebazcığım, ye ye kilo ver durumu sayılmaz aslında, iki gün kaçamak, sonrasında rejime devam diyelim:-)

4:24 AM

 
Blogger renkler said...

Deriellacığım, hiç bu şekilde düşünmemiştim, cidden öyle olmuş:-) Bu arada Deriella'nın anlamı nedir?

4:24 AM

 
Blogger renkler said...

Tekrar selam yağmur damlası, kıskandım valla, şimdi kaç kilosun? Benim metobolizmam da çok hızlı çalışıyor galiba, hamilelikte çok kilo aldım. 56 kiloya doğumdan 1 yıl sonra düştüm...

4:26 AM

 
Blogger Gamzeli said...

Ayy canım çok sevindimm...Süpersinnnn sen yaaaaaaaa...

5:43 AM

 
Anonymous Anonymous said...

Bence mutluluk veren yemeklerden her ikisi de. Yani yediğimde vicdanen hiiiiç rahatsızlık duymadığım, tersine keyif aldıklarımdan. Ellerine sağlık. Özellikle piruhiye bayıldım gerçekten.

6:37 AM

 
Blogger renkler said...

Gamzeli arkadaşım, çok teşekkür ederim canım. Sesin, pardon yazın çok enerjik geliyor, çok güzel:-)

6:53 AM

 
Blogger renkler said...

Küçük evin mutfağı, yemek benim için başlıbaşına mutluluk, sanırım çoğumuz için de (annem ve oğlum hariç:-) bence keyif almak için sen de yap canım, hele kilo sorunun yoksa mutlu mesut yersin:-)

6:55 AM

 
Blogger Bng.U said...

ühühü postunu okuyunca acıktım.. akşam yemeğini sabırsızlıklı bekliorum tabi mantı fln yok ama olsun:))
ellerine sağlık..
verdiğin 4 kilo içinde alkış ;)

:)

7:25 AM

 
Blogger renkler said...

cCc ciğim, ben de o kadar mantı muhabetine akşam evde bir tabak çorba ile yetindim. Kader utansın:-)

10:33 PM

 

Post a Comment

<< Home