Saturday, December 09, 2006

Evde olmak iyiydi valla...

Arkadaşlar,aslında haftasonları yazmıyorum ama bugün nedense kendimi çok iyi ve dinlenmiş hissediyorum:-) Maşşallah diyin bakiim... Dün evdeydim ve tüm temizliğimi bitirdim. Amanın ne zormuş ev kadınlığı arkadaşlar... Mutfağı beş kez dağıttım ve topladım. Her gelene ayrı yemek, şöyleki annem geldi, çayın yanına bişeyler, oğlum okuldan geldi, ona bişeyler, akşam yemeği ayrı bir olay zaten, oğlum için yarınki yemeği (yani bugünkü) bile hazırladım. Dolayısı ile bugün oldukça rahatım. Sadece salon parkelerini silmeyi bugüne bırakmıştım onu da bu sabah hallettim. Ama ne olaylı bir yer silmeydi o... Şöyle ki: Ben temizlik konusunda takıntısız bir kadın sayılmam, yani temizlik yaptığım günler evdekiler için pek kolay geçmez. Aynalar, camlar silinmiştir ama oğlum iki dakikada tüm el izlerini onların üstünde göstermeye bayılır. Ben de temizlik sonrası yüz kez uyarır ve onu takipe alırım. Banyo temizlenmişse ebeveyn banyosunu kullandırmaya yöneltirim ev halkını. Armatürlerin üzerinde leke görmeye pek dayanamam. Her el yıkayanın ardından banyoya girer ve silerim. Ama asıl sorun yer silmeleri sonucunda insanları hareketsiz brakma çabalarımın sonuçsuz kalmasıdır. Çünkü hepgezinirler! Hem de çıplak ayakla. Ne iz bırakır bilirsiniz (bilmez misiniz?) Taşlarda sorun değil ama parkede iğrenç oluyor. Çorap veya altı temizlenmiş terlik giyilmelidir ama giymezler işte. Bir de normalde televizyon veya bilgisayar başında oturan bu ahali ben yer sildikten sonra nedense bir harekete, ev içerisinde gezip tozmaya, oradan oraya koşturmaya başlarlar!!! Ha bir de oğlum cips yeme zamanını benim temizlik sonrama denk getirmeye çalışır! Parkelerimiz koyu olduğu için ıslak bezle (ki özel temizlik malzemesi kullanıyorum ki parlasın ve hoş koksun...) sildiğimde su izleri kalıyor. Bu nedenle diyelim ki 1 m2 bir yeri ıslak bezle sildim, hemen akabinde kuru bezle siliyorum. O zaman şahane oluyor. Bu da beni hain ayaklara karşı daha da hassas kılıyor. Bu sabah salonu silerken kahvaltısını, sütünü, portakal suyunu ısrarla sildiğim bölgelerde yiyen oğlum yerlere basmaması konusunda çok uyarılınca odasına ancak koltuktan koltuğa, oradan halıya ve en sonunda koridora uzun atlayış yaparak gitmeyi başardı. Kendisini tebrik ederim.

Neyse, kahve faslını da kahveyi taşırmadan yapmayı başardım. Şu an itibari ile oğlumun derslerini gözlemlemek ve destek vermek dışında bir işim yok. Akşam yemeği hariç. Öğlen dünden kalma brokoli çorbası ile idare ederiz. Akşam yaprak dolması yapmayı düşünüyorum. Annemi çağırdım yardıma ama gelir mi bilmem... Olmazsa iş başa düşüyor. Nimetçiğim, seni anp dolma saracağım canım. Mümkünse acıklı bir film izlemeden...

Kuğucuğum dolunay geçti mi ne biraz iyiceyim. Ama evde oturmak o kadar iyi geldi ki hiç pazartesi işe gidesim yok. Sürünürüm artık... Ya ben ev kadını olmak istiyorum galiba. Eşime uyurulur... O KADAR KADIN ÇALIŞMALI TANTANASI YAPTIM DURDUM, ŞİMDİ EVİNİN KADINI OLMALI DİYORUM:-P

Bu arada dünkü sisi gören var mı? Bizim burada sis feciydi sdün abah. Eşimi uğurlarken bir sis vardı ama 10 dakika kadar sonra yani sekiz buçuğa doğru göz gözü görmüyordu. 3. katta olmamıza rağmen bahçeyi bile göremiyordum. Oğlumu uğurladım, saf saf yatak odasının french doorundan oğlumu gözleyim diye camları açtım. Normalde oradan okul görülüyor ve gidişini, okula girişini görür, içim rahatlar. Ben yokken de annem takip eder. Biraz oğlumuz konusunda pirpiriğiz:-) Ne okulu, site dışındaki duvar görülmüyor. Hemen güvenlik kapısını arayıp çocuklar rahat gidebiliyor mu diye sordum. O da "abla gidiyorlar, merak etme sorun yok" dedi ama bana biraz atıyormuş gibi geldi. Çünkü 2 metre ötesi görülmüyor ki! Çocukların oradan güvenle çıkması adam için yeterli sanırım. Tabi ben oğluşu göremedim ya içime dert oldu. Keşke ben götürseydim diye hayıflandım. Aslında okul yolu da sonuçta site içinde ve güvenli ama işte bunu bana anlat! Hemen öğretmeni aradım daha derse girmeden ama sanırım telefonu duymadı. Sonra durumu izah eden bir tel mesajı yazdım. Baktım birazdan aradı, oğlu burada merak etme iyi dedi. O kadar rehatladım ki...

Haaaa bir de dün beni YKM içindeki Christian Diordan aradılar. Yarın fransadan makyöz gelecekmiş yeni renkleri ve yeni ürünleri tanıtmak ve makyaj yapmak için. Beni genelde bu tip şeyler için ararlar. Ben eğer gidersem bana bir ton şey satmaları mutlaktır, dayanamam çünkü, ondan sonra bir ton para! Ama bu kez dedim ki: " Hayır gelmem çünkü Fransayı protesto ediyorum ve 10 yıldır kuladığım ürünlerinizi kullanmayacağım artık" Kadın OK, bunu not ediyorum dedi ve sesi sanki bu durumdan hoşlanmış gibiydi. Mutlaka bunu söyleyin, gelenler bilsin dedim... Hani dağ dağa küsmüş, dağın haberi olmamış olmasın. Arkadaşlar ben bunu yaparken hiç üzülmedim, umarım siz de UNUTMAMIŞSINIZDIR. Ne olur geçmişi unutmayalım ve fransız ürünlerini boykota devam edelim. İnanın herşeyin bir muadili bulunuyor. Hatta daha iyisi bulunuyor. Bu sayede güzel markalar ve ilginç ürünler buldum ben. Hatta bugün oraya gidip adamlara teşekkür edeyim diyorum, yıllardır hep sizi kullandım ama sayenizde çok daha ilginç marka ve ürünler bulabildim diye:-)

Postumu bitirine benim adamların tatlı tercihlerini alıp bişeyler yapacağım. İş bitti dedim ama ben duramam öyle boş, sıkılırım.

Öpüyorum, kendinize iyi bakın...

8 Comments:

Blogger KUGUU said...

RENKLERcgm dolunay senden tam gecmis gitmis sevindim cok:)) Bugun daha su anda yerime oturdum, bende de temizlik vardi. Yarin 30-35 kisilik davetim var.

9:28 AM

 
Blogger renkler said...

yardıma geleyim istersen Kuğu. Seni panik etmek istemem ama o kadar kişiyi nasıl ağırlayacaksın? Yemeğe filan mı alacaksın? Allah kolaylık versin canım:-)

10:14 AM

 
Anonymous Anonymous said...

Renklercim, ben de eger yolculuklarimda bir fransiza rastlarsam- ki hep rastlarim ve sohbet te ederim- bu sefer cok fena benzeticem zaten bu konuda. Ben de yalnizim temizlik konusunda artik ve bu ayin 22 sinde evimde baby shower gibi bir parti verecegim :S Ben de Kugu gibi tek basimayim :S Bakalim hayirlisi.

1:06 PM

 
Anonymous Anonymous said...

Temizlik konusunda ayniyiz canim, bende öyle bir tik varki sorma. Eger oturma odamin masa altindaki hali, 1 cm bile kaymis olsa gözüm takilir ve onu düzeltirim. Cam, yer, banyo, mutfak vs. hep ellerimden öper, oohhh pardon, camlari genelikle esim yapar:) Oturma odamin cok büyük cami var ve benim boyum kisa oldugundan, esim sagolsun o siler ve temizler, ama ben karsisinda durar, bak canim, su kösede var, surayi unuttun, iz kaldi onuda sil, diye dirdirlanirim. Oda eger begenmiyorsan kendin sil der:)

Bu yer silme konusu,uffff ne zormus kadin olmak diymi? Bende evi komple temizligimde, ev halkini disari yollarim, baba ogul gezmede olurlar ve bende temizlik yaparim, en cok da yerlerle ugrasirim, cünkü bende yerlerde sürünerek silerim, bir kismi islak bezle silerim pesine hemen kuru bezle kuruturum, böylece hakikaten iz miz kalmiyor ve yerde sinek bile kayar yani:))

Mutfakta yemek yaptiktan sonra, dolap kapaklari, fayanslar yani heryeri bir islak bezle gecer sonrada cam sprayle parlatirim. (Dolap kapaklari parlak benim, o yüzden).

12:22 AM

 
Blogger renkler said...

Nilaycığım, yakın olsaydık yardıma gelirdim, hiç olmazsa yerleri silerdim:-) Ben kadın almıyorum çünkü genelde temizliklerini beğenmiyorum. Arada bir camlar, dip köşe için alıyorum o kadar. Valla Kuğu ile sen beni parti konusunda heveslendirdiniz. Acaba yılbaşı öncesi bir küçük parti mi versek? Sana da kolaylıklar dilerim...

4:51 AM

 
Blogger renkler said...

Sevilaycığım, halıların düz durması konusu benim de başımın derdi. Parkelerin çizgilerine paralel durmalı. Hatta bırak 1 cm yi sanırım minar olmamdan dolayı 1 mm bile rahatsız eder. Çerçeveler de düz durmalı! Aslında her konuda aşırı titiz bir insan değilim ama hiç olmazsa temizlik yapılınca biraz temiz dursun değil mi? Bak halıların üstünde yine cips parçaları, iplikler filan görüyorum! Çam ağacı süsledik dün, ağacın yşilleri de döküldü, sözde temizledim ama yinde de ortalıkta görüyorum. Ama rahatsızım bugün bişi yapamayacağım. Bu arada yerleri ben de sürünerek temizlerim. Eşim buna çok şaşar nedense. Vileda ile temizlik yapılmaz diyorum ama inanmıyor!

4:55 AM

 
Blogger - said...

Ya bende evimin kadını olmak istiyorum ama benim kociş bu lafı duyunca acayip köpürdü, sen boşu boşuna mı o kadar okudun dedi. Çalışmamama izin yok yani. Ama iş kurarsak belki bir nebze rahat ederim.

Bu arada dün ben de temizlik yaptım, salondan yatak odasına kadar tüm yerleri sildikten sonra kurusun diye beklemek zorundaydım. Kurumadan üstünden yürümemek için (temiz terlik bile olsa iz yapıyor) kendimi odaya hapsetmek zorunda kaldım.Yarım saat öyle uyumuşum...İyi oldu dinlendim bu arada da yerler kurumuştu zaten :))

11:01 PM

 
Blogger renkler said...

Kelebekçiğim, hepimiz çok ilginciz demekki yer silinmesi konusunda:-) Bu arada feci hastayım. İki gün deli gibi temizlik yaptım, terli terli ceyranda oturdum bir güzel. Al sana öksürük tıksırık. Birazdan sunumum var bi de...

11:15 PM

 

Post a Comment

<< Home