Yılbaşı ertesi melankonisi...
Ne bileyim, tadım yok. Neden tadım yok bunu bilemiyorum. Allah'a şükür bariz bir sorun yok ama yeni yıl başladığından beri tadım yok. Yani durgunum, o neşem kayboldu gibi. Bir falda bu yıl artık çocuksuluğunuz bitecek, yerine akılcı biri gelecek, olgunluğa erişeceksiniz falan filan diyordu. Doğru mu çıktı nedir? Neşemi ve çocuksu yönümü yitirmiş olabilir miyim? İyi de ben öööle olgunlaşmak filan istemiyorum. Yılbaşı akşamı tam 12'ye on kala fotoğrafların silindiğini dehşetle farkettiğim andan beri neden bu sakin, hüzünlü, melankolik ruh hali içerisindeyim? Ne oldu bana?
Sonuçta giden sadece bir iki fotoğraf, fakat bu bir doyma noktası mı oldu nedir? Küçük ve anlamsız problemlerim çok mu birikti? Bunu da sanmıyorum çünkü hayatımın problemli olduğunu söylemek kesinlikle şımarıklık olur, hele ki çevremde o kadar sorunlu insan olduğu halde... Aslında kendimi mutlu hissetmeliyim. Mutsuz da değilim ki, sadece bazı anlar kendimi durgun hissediyorum. Hiç mi mutlu olmuyorum? Hayır oluyorum elbet ama eskisi gibi değil. Aslında oğlum ve eşim bu sıralar tek mutluluk kaynağım, varlıklarından huzur duyuyorum, onlarla film izlemek, oğluşla didişmek, konuşmak, eşimle bir kadeh şarap içmek mutluluk veriyor. E daha ne diyeceksiniz değil mi? Ne bileyim....
Arada bir böyle olur mu size de? Hayır bana çok sık olmaz da. Bazen sinirli hissedebilirim, kızgın, kırgın ama durgun ve melankolik değil! Hem de nedensiz yere.
Annem mutlaka hissediyor bu durumu ama hep başım ağrıyor filan diyorum (aslında yalan değil, başım da ağrıyor) Şimdi ne oldu diyecek! Gerçi kendi de mutsuz görülüyor bu sıralar, üstelik çoktan beri. Ben de neyin var dedikçe birşeyim yok yalanını söylüyor. Artık ben de sormuyorum yoksa daha çok içim bayılacak. Ana kız mutsuz mutsuz oturuyorum.
Yoksa büyüyor muyum:-P Yaşlanıyor muyum? Kendimi geri istiyorum, yaşadığım şu histen nefret ediyorum... Umarım geçici bir durumdur ve bir iki güne kendime gelirim... Hem bugün Cuma...
Bu arada dün bir kolejde yapılan uyuşturucu partisini gösterdiler haberlerde. Çok üzüldüm ve çocuklarımız adına korktum. Zati dokunsalar ağlayacak bir ruh hali içerisindeyim, çocuk tacizleri, dayakları, ölümler, kavgalardan gına gelmiş... Kolej veya devlet okulu, uyuşturucu kullanımı gençler arasında çok yaygın. Allah çocuklarımızı korusun. Yalnız kolejlerde bu işin daha fazla olabileceğini ve çocukların birbirinden daha çok etkilenebileceğini düşünüyorum. Çünkü bu çocukların parası var ve arkadaşlar arasında etkileşim o yaşlarda çok fazla. Tanınmış bir kolejde okuyan kuzenim okul çevresindeki neredeyse tüm seyyar satıcıların aslında uyuşturturucu sattıklarını ve lise dönemindeki çocukların çoğunun kullandığını anlatmıştı. Biz de dolayısı ile onu ve okulu sıkı takibe almıştık kendi çapımızda. Onu kötülüklerden ne kadar koruyabildik tam emin olamayız ama okulu kazasız belasız bitti de rahatladık! Tabi illa kolej olması gerekmiyor... Bu haberlere konu olan Kolejin hangisi olduğunu bilen var mı? Öğretmen ve yöneticiler daha dikkatli olsunlar lütfen, daha çok takip etsinler. Sadece parayı alıp insanları eğitir gibi yapmasınlar...
Çok güzel bir haftasonu geçirmenizi diliyorum. Haftaya daha şen şakrak ve renkli yazarım umarım:-) Bugün biraz grimsiyim...


37 Comments:
Canım çok normal, bana da olur nedensiz yere kendimi kötü hissederim. Hatta bugün bir nedeni var kötü olmamın. Çok moralim bozuk. Verdiğim 5 kionun 4'ünü geri almışım hem de kocişin gelmesine 11 gün kala :(
11:40 PM
Evet ilk defa seni gri gordum, umarim son olur. Hadi canlan lutfen ve "pembe gozluklerini" takarak yeniden bak etrafa. Durgunluk sana yakismiyor. Bu 1-2 gunluk gecici bir seydir. Haftasonu ne yapacaksin??
11:59 PM
Canım oluyor arada böyle hisler. Önemli olan kafanda büyütmeden bir an önce sıyrılmaya çalışmak. Düşünsene biz evimizin kapılarını dışarıya kapatıp mutlu ve huzurlu yuvamızda otururken başka yerlerde kim bilir neler yaşanıyor. Ve ne kadar şanslıyız bir çok insana göre. Hadi silkelen ve değiştir sana ait olmayan bu rengi...
12:10 AM
Kelebekçiğim kilo alma konusunda senin bloğa yorum yazdım:-) Herkese dönem dönem oluyor sanırım bu sıkıntı durumu...
12:18 AM
Kuğucuğum valla bana gri de hiç yakışmaz. Geçen bir tunik aldım gri, neden aldım bilemiyorum beni bir soldurdu bir sokldurdu. Neyse bugün cuma, en azından bugün mutlu hissederim sanırım... Pembe gözlükerimi nereye koymuştum ben:-)
12:19 AM
Yazcığım haklısın kafamda büyütürsem bu halim kronikleşecek. Silkelenmeye ihtiyacım var dediğin gibi. Zaten biraz açıldım bugün. Cuma diye olabilir...
12:27 AM
Canım,
Senin neşeli hallerine alışkınız biz. Ama zaman zaman insan kendini böyle hissedebiliyor. Sağlık olsun da canım gerisinin inan o kadar önemi yok. Annen de belki sen böyle olduğun için mutsuzdur. Yapma ne olur. Her iyi anın tadını çıkar lütfen. Haftasonunun çok çok iyi ve neşeli geçmesini diliyorum canım :)
12:53 AM
Bocurukçuğum, hayatta en önemli şeyin sağlık olduğunu biliyorum. Zaten şaşırdığım da mutsuz olacak hiçbirşeyin olmaması. Ama dediğin doğru, zaman zaman böyle olması normaldir. Annemin mutsuzluğu yeni değil. Aslında ağabeyime üzülüyor sanırım, hani bekar filan... Geçecek inşallah hatta kendimi daha iyi hissediyorum. Öğlen Wish ile Sturbacksa gidip kafein depolayacağız.
12:57 AM
Canım Benim, geçen haftalarda bende öyleydim ama geçti şu tatilde yaşadıklarım beni ruhen dinlendirdi...Senin hep üzücü şeyler üst üste gelmiş , merak etme şimdi hafta sonu dinlendin mi? p.tesiye bişeyin kalmaz renklimcim...Hadi kendine iyi bak sana da iyi hafta sonları :)
2:40 AM
Sevgili Renkler ben de senin gibi hissederim zaman zaman. Hatta yılbaşı tatili sonrası hala kendime gelebilmiş değilim. Bir tuhaf hissediyorum kendimi ne bileyim. Dün eşimle de aynı şeyi konuştuk. Yaptığım bazı şeylerden bıkkınlık duyuyorum artık, yapmam gerekiyor ama ben yapmak istemiyorum. Tembellik yapmak istiyorum. Sabahları kalkarken zorlanıyorum. Her akşam sabah erken kalkıp spor yapacağım diye uyuyorum ama sabah o gücü kendim de bulamıyorum. Yani herkeste var birşeyler o nedenle olumsuzluğa kapılma. Başka bir konu çocuklarımızın geleceği. Çok korkuyorum, nasıl koruyacağız onları bu iğrenç insanlardan. Çocuklarımızla çok iyi iletişim halinde olmamız lazım.Kanımızın son damlasına kadar korumak için uğraşacağız değil mi:) Sana bol renkli günler dilerim. Sevgiler...
3:32 AM
bazen hic sebepsiz yada sebepli ne farkederki, icimize karamsarlik düsüyor...bi yandan kendimizi teselli etmeye calisirken yinede yetmiyormus gibi geliyor yani bana öyle oluyor...ne kadar cok böyle düsünürsende okadar da derine dalip kurtulamiyorsun,senin en azindan sana ait güzel renklerin var!!her sikildiginda tutunacagin güzelliklerin var:))
o haberi maalesef bende seyrettim,ne kadar kötü bisey...gündüz vakti,ve tuvalette...gizli sakli bir yerde degil...ne biliyim belkide parali okudugu icin görüpte ses cikartmiyorlarmi acaba??cünkü imkansiz kimsenin farketmemesi, hemde ders basladi diyor cocuklar, en azindan ögretmen bildirmiyormu bu ögrenciler derse girmedi diye...cok aci durum, bukadar basit olduysa bunu icmek,söylenecek söz yok!!
4:17 AM
Gamzeliciğim, iyiye gidiş var. Eşim akşam seni nereye davet edeyim dedi, belki birşeyler yaparız ve kendime gelirim. Sen de kendine iyi bak... Güzel haftasonları
4:19 AM
Ebrucuğum sanırım biz çok yorulduk. Tatiller de işe yaramıyormudur nedir? Hani hüzünlüyüm dedim ya, mesela oğlum şaklabanlık yapıyor, Ona bakıyorum içimden ağlamak geliyor, yaptığı resimlere, ödev yazılarına, arkadaşları ile konuşmalarına, safça yaptığı işlere bakıyorum hüzünleniyorum, eşimle güzel bir akşamda konuşuyoruz, gözlerinin içine bakıyorum, hüngür hüngür ağlamak istiyorum, anlıyor musun? Garip...
Uyuşturucu konusu çok ciddi. İleride asla benim çocuğum kullanmaz diye düşünmemeliyiz, çok ciddi takip etmeliyiz hayatlarını. Allah yardımcımız olsun. İnşallah bu tip ve başka kötülüklerden uzak kalırlar. Off şimdi yine ağlamak geldi içimden...
4:24 AM
Birtenciğim daha demin senin blogdaydım, kalp kalbe karşı mı denirdi bu durumda:-) Karamsarlık halim yine devam ediyor ama sanki daha kendime gelmiş gibiyim Allah'a şükür.
Şu kolej olayı TED de yaşanmış. İnanılmaz bişey. Paralı okullarda karışamayabilirler belki duruma. Yoksa dediğin gibi nasıl öğretmen farkında olmaz bu kadar çocuğun yokluğunu. Şimdi aileler zengin ve nüfuzlu olunca öğretmenler ve hatta idare korkuyordur çocuklara karışmaktan filan. Bu çok kötü. Çocuğumu ilkokulda koleje vermedim, özellikle vermedim çünkü hayal dünyasında yaşamasını istemiyorum. Derslai daha hafif veriyorlar ve çocuğunun çok başarılı olduğunu iddia edip buna inandırıyorlar... İyi bir devlet okuluna verdim ve öğretmeni iyi... Ama lisede ne olur bilemiyorum...
4:29 AM
Renklercim merak etme, bu hepimize olur ara sıra.Geçiyor, geçecek de.Sen yine o neşeli haline geçeceksin...
Ben şu günlerde duyduğum bir sözle kendimi iyi hissetmeye çalışıyorum.Psikolojide şöyle bir durum sözkonusuymuş
Kendini nasıl hissediyorsan, öyle olursun..O yüzden ben bugün iyiyim, mutluyum, huzurluyum diyorum sürekli kendime.Bende işe yaradı haberin olsun...
5:25 AM
Zeynocuğum, genelde bunu ben de yaparım. İyiyim şeklinde kendime telkin yaparım. Gerçekten işe yarıyor. Biraz açıldım bügün zaten... Umarım sen de iyisindir. İyi haftasonları:-)
5:38 AM
Oluyor be bazen böyle depresif durumlar. Hayat işte. Şu uyuşturucu olaylarından ben de çok korkuyorum. Hele gençler için arkadaşlarının en önemli kişi olduğu yaş dönemlerinde, yanlış kişilerle tanışırlarsa ne olur diye çok korkuyorum. Genelde herşeyi konuşup, her arkadaşını tanıyoruz ama yine de allah kötülerle karşılaştırmasın. Bu devirde çocuk yetiştirmek çok zor.
9:07 AM
Renklercim,demek TED kolejinde olmuş inanılır gibi değil.O okul iyi eğitim verdiğini düşündüğüm okullardan biri Ankarada ki özellikle...Bizim okulda özel okul ancak bizim müdürlerimiz bu konuda çok duyarlı .Her akşam okul çıkışında iki müdürümüz de kapıda olurlar dış kapıda öğrencileri uğurlarlar ve çok sık polis kapımızdadır.Müdürümüz gerekirse okulun çevresinde dolanır...
11:12 AM
Kolejler konusunda söylediklerine katılmıyorum..Bir tanesinde durum böyle diye hepsini o şekilde yargılayamazsın..
İyi bildiğim için ve bir dönem veli olduğum için söyleyebilirim ki her devlet okulunda çalışan öğretmen özelde çalışamaz..Zaten çalıştırmazlar..Mesela devlette nöbetçi öğretmenin katlarda nöbete çıkması o okul yöneticisinin idaresine kalmıştır ama özelde böyle bir şey söz konusu değil..Dönem sonu gelmeden söylerler seneye sözleşme yapmayacağız diye..Diyelim ki İlköğretim sınıflarından biri müzik odasına gidiyor, sınıf öğretmeni öğrencileri götürür diğer hocaya teslim eder..Büyüklerde tuvaletlere ve servislere kadar kontrol altında tutulurlar..Öğrencisi az olan kolejler lise öğrencileri için aslında ideal olanlardır..Okulda kuş uçsa öğretmenlerin haberi olur..Yine de herşey idarecilerde biter..En azından benim tanıdığım kolejlerde durum bu..İstanbuldakiler için konuşuyorum tabii.
Kim ne derse desin ilkokulda bir öğrencinin koleje gitmesi ingilizce açısından avantajlı hale getirir öğrenciyi..Lise de ingilizce görmese dahi problem olmaz..Çünkü temeli sağlamdır biraz da kendi başarırsa 2. bir dili olur..Mümkünse ingiliz hocaların ingilizce dersine girdiği kolejler tercih edilmelidir..Eğer kolejde ingilizce eğitimi almadıysa da bir öğrenci evdeki ebeveynlerden biri iyi biliyorsa yine iyi ingilizce konuşabilir..En azından benim şimdiye kadar gördüğüm iyi ingilizce konuşabilen çocukların öğrenmeleri bu şekildedir..Laf ebeliği yaptığımı sanmayın arkadaşlar, sonuçta gördüklerimi sizinle paylaşmak istedim..
11:33 AM
renklerim hakkaten ya anneler hissediyor. benimde canımın sıkkın oldugu günün ertesi günü mutlaka annem arar rüyamda seni gördüm nasılsın diyerek girer konuya. arada gelir öyle durgunluklar. buna da ihtiyacımız var. ben bu gibi durumları genelde kızsal sebep konularından biri olarak algılarım çünkü kafamız o kadar çok şeyle dolu ki bazen şarja takmak gerekiyor. bazen bittiğimiz zaman oluyor o sebeple ara ara durgunluklar gelebiliyor:) takma kafana geçer;)
nimet
2:46 PM
Bana da olur arada, hatta şu an aynı şeyleri hissediyorum, çok şey bağlamıştım ben bu tatile, ama çok çabuk geçti ve çalışma hayatına çok hızlı giriş yapınca ondandır diye düşünüyorum :)
Tekrar iyi seneler mutlu , sağlıklı bir yıl diliyorum...
2:48 PM
Yeni yil sendromu heralde banada her yeni yilin ilk haftasi boyle olur, umarim fazla uzun surmez gerci sen hayatin butun renkleri diye basladin bloga bazen gri bazen pembe bazen simsiyah bazen de bembeyaz....ama hep pembe olsun
Ayrica ne zamandir bloglara ugramiyordum yeniyil hediyemi yeni gordum cok tesekkurler cok begendim artik adresimi mail atarim bekliyorum:)))
12:48 PM
Adına yakışır renklilikte çok keyifi bir blog..Aslında tesadüfen keşfettim seni, diet bloglarını gezerken..Hızımı alamadım da ilk yazdığın güne kadar gittim.Sebepsiz gel-git'ler hemen hepimizin hayatında olur muhakkak ve geldiği gibi de geçer gider.Sende de öyle olacaktır muhakkak...
Yalnız uyuşturucu konusundan yola çıkarak, özel okulların "olumsuzluklarına!" vurgu yapan yorumuna katılmadığımı belirtmek istiyorum. Yaptığın genellemenin yanlışlığına da dikkât çekmek istiyorum. Diyorsun ki " oğlumu iyi bir devlet okuluna verdim, koleje vermedim". Bu iyi devlet okulu; oturduğun mahallede, torpile ve yüklü bir bağışa gerek duyulmadan girilebilen, sıradan vatandaşın da çocuğunu rahatlıkla yazdırdığı, sınıf mevcudunun 50 kişinin altında olduğu, pilot okul tanımı çerçevesinde olmadığı halde rağbet gören,vs...bir okul ise sen ve oğlun gerçekten şanslısınız...
Kuzenimin çocukları, "iyi" bir devlet okulunda okuyor ve geçen sene bana anlattığı olayı sizinle paylaşıyor ve davranış bozukluklarının özel-devlet genellemesinin dışında ele alınması gerektiğini bir kez daha vurguluyorum:
Dışarıdan, okul-aile birliğinin desteği ile tutulan ingilizce öğretmeni, 5. sınıf öğrencilerini bir türlü susturamaz ve böyle davranmaya devam ederlerse, ders işlemeyeceğini söyler öğrencilerine. Çocuklardan biri kalkar ve "senin paranı ailelerimiz veriyor, bize ders anlatmak zorundasın" diyor!!!
Özel olsun, devlet olsun; bizim bildiğimiz ve öyle olmasını arzuladığımız, okullarımızın ilim-irfan yuvalarıolduğu ve bütün yavrularımızın en iyi eğitim-öğretimi almaya lâyık olduğudur. Eğitimin ailede başladığını, "saldım çayıra, mevlam kayıra" anlayışının her iki platformda da aynı hüsranlara yol açacağını hiç unutmayalım...
sevgilerimle...
6:16 PM
renklercim belki inanmayacaksın ama aynı durumdayım. bende de anlayamadığım garip bi durgunluk var.
çocuklarım için en büyük korkum birgün uyuşturucu bağımlısı olmaları yönünde. okumuş okumamış, mesleği var yok, umurumda bile değil. tek isteğim uyuşturucu, kumar bağımlısı olmamaları sıradışı gruplara, örgütlere üye olmamaları.... işte hep bunlardan korkarım...
dün kayınpeder ''ne yapıp edin bu çocuklara ingilisçeynen alamancayı öğretin'' dedi. bende hepsinden geçtiğimi ama dediğim gibi bağımlılıklarının olmasını istemediğimi söyleyince ''bizim sülalede, ailede yok öylesi'' dedi. birden tepem attı, ''ay baba bizde çok!!! hepimiz uyuşturucu kullanıp, kumar oynuyoruz'' dedim... nasıl sinirlendiriyorlar insanı durup dururken yaaa. her zaman böyle dangıl dungul konuşur. acaba aslında durgunluğumun sebebi kaynana ve kayınpederin misafirim olması olabilirmi?
11:28 PM
Cenebazcığım, çocuklarımızı kontrol altında tutmak çok önemli ama belli bir yaştan sonra bunun güçleşeceğini biliyorum. Arkadaşlar özellikle önemli. Eşimin oğlu 17 yaşında, arkadaşlarını tanımaya çalışıyoruz. Mesela bir çocuk var, hiç hoşlanmadım ama sonuçta onu sadece uyarabiliyorsun, çok da zorlayamazsın...
10:40 PM
Ageciğim, siz şanslıymışsınız. Her okulun böyle olduğunu sanmıyorum. Aslında herşey yönetimde biter. Ben devlet hastanelerinin düzgün işlemesi ve temiz olması konusunda da başhekime çok iş düştüğünü düşünürüm mesela. Herşey para değil ve insanlar iyi yönetirlerse ülkemizde pek çok şey çözülür.
10:43 PM
Asortikçiğim, yazıma bir daha baktım, bu yazıda belirttiğim gibi Devlet Okulu veya kolej ve yazmamışım ama Anadolu liseleri hiç farketmez bu sorun var. Ama hala Özel kolejlerde daha fazla olabileceğini düşünüyorum. Sonuçta uyuşturucu satıcıları paralı insanlara uyuşturucuyu alıştırmayı daha çok tercih edeceklerdir ve o çocukların bunu alabilecek paraları var diye düşüneceklerdir. Ama bir genelleme yapılamaz tabi. Yabancı dil konusunda sana katılıyorum ama şu an için benim çocuğumun gerçek hayatı tanımasının lisandan daha önemli olduğunu düşünüyorum. Bazı iyi kolejlere gidebilmesini çok isterdim ama mümkün olamadı. Zaten Avustralya vatandaşıyız ve istediği zaman oraya gidebilecek, biz de burada yabancı dilini ilerletiyoruz küçüklüğünden beri. Bu belki bir şansı... Yani lisan tek kıstasım değil.
Herşeyin idarecilerde bittiği ise kesin, Age 35 e bu konuda görüşlerimi yazdım.
10:51 PM
Nimetciğim, o dediğin durumda vardı cidden... Belki o da etkili oldu. Geçen hafta yemek yapmayı bile unutmuş gibiydim, elimin ayarı bile yoktu...
10:52 PM
Güncüğüm, tatil sonrası daha kötü oluyor haklısın. Off bugün daha da kötüsü pazartesi:-)
10:52 PM
Yağmurcuğum, adresi bekliyorum:-) bloğumda böyle başlamıştım ve gerçekten de oluyor bazen. Neyse şimdi pembe olmasam da iyiyim, ara bir renkteyim:-)
10:54 PM
Sevgili Terazi hoşgeldin... Bloğumu sevmene memnun oldum.
Oğlum dediğin türde bir okulda okuyor, sınıfları 18 kişi. O nedenle şanslı olduğumuzu kabul ediyorum. İngilizceyi birden beri alıyorlar, kolej gibi asla olamaz ama biz takviye etmeye çalışıyoruz. Zaten Asortiğe yazdığım yorumu okursan yabancı dil tek kıstasım değil, onu zaten bir şekilde halledeceğiz.
Anlattığın olay çok kötü ama biliyormusun bu ruh hali kolejlerde o kdar yoğun ki. Hele lise öğrencileri arasında...
Kolej kötü, devlet okulu iyi filan demiyorum. zaten bir ülkede böyle bir ayrımın olması aslında çok çok acı. Eğitimde eşitlik nerede kaldı?
10:58 PM
Kurunaneciğim, Kayınpedere ve senin bu durum karşısında düşündüklerine çok güldüm. Hayret bişey değil mi? Senin durgunluğunun sebebi çok belli:-)
10:59 PM
Merhaba...Ben de adı geçen okuldan mezunum ve her zaman gurur duydum bununla...Çünkü o okulun verdiği şey sadece yabancı dil değildir, hayatta en önemli şeyi verir: kendine güveni...Adının böyle bir olaya karışmasından dolayı çok üzgünüm...Ama okulumun haberlerde sürekli "Ankaranın en ünlü okullarından biri" lafından alınıp "hemen araştırma yapıcaz bizim okul mu" diye açıklama yapmasını çok salakça buluyorum, görüntülerdeki okul TED değilse bile şimdi herkes TED diye hatırlayacak çünkü TEDden başka okul açıklama yapmadı. Bizimkiler şeffaf ya açık ya atladılar hemen...Ben o tuvaletlerin bizim okulun tuvaleti olduğunu sanmıyorum çünkü yeni binayı gidip gezmiştim, tuvaletler yepyeni moderndi, görüntülerdekilerse gayet eski tuvaletlerdi.....Umarım değildir ama TEDse de yazıklar olsun diyen ilk kişi gene biz mezunlar oluruz...
12:03 AM
Renkler, hayat bir çocuğun gördüğüdür bence..Sigara içen bir annenin çocuğu sigaraya başladığında üzülmesi(bu arada sigara içip içmediğini hatırlamıyorum, lafım sana değil örnek vermek istedim) bana çok inandırıcı gelmez mesela..Bunu annenin yine de söylediği kadar umursamadığını düşünürüm..
Ona hayatı öğretiyorum diye bir şey yok..Doğduğundan beri kayıt alıyor zaten ve o şekilde gidecek sadece dikkatini çekmek istediğimiz şeyleri gösterebiliyoruz ne yazık ki! Bunu büyüdüğünde farkedeceksin ..
1:55 AM
Lighter n ciğim, bu görüntülerin sadece TED de olduğunu sanmıyorum. TED ne olursa olsun çok köklü ve iyi bir okul, benim de bir çok akrabam ve tanıdığım oradan mezun... Onlar da şaştılar bu işe. Belki orası değildir ama neresi olması önemli değil, herkes çocuğunu öğrencisini biraz daha dikkatli takip etsin. Sonunda alınacak ders bu bence...
2:04 AM
Benim bu durumda ne yazacağımı tahmin edersin değilmi?
"... Biliniz ki, kalpler ancak Allah’ı anmakla huzur bulur".(Rad suresi:28)
"hasbünallahü ve ni'melvekîl" çek olur mu birtanem.
['Allah bize yeter. O ne güzel Vekil'dir (koruyucu) demektir.]
içini ferahlatır.benim orada yazdığım sıkıntı duası post'um vardı ya. O da çok işe yarar.
Ben oğlum liseye başladığında okul aile birliğine girdim yakın olayım olaya diye. onun da hoşuna gitti de Allah'tan.
Allah'ım hepimizin evlatlarını muhafaza etsin.
2:46 AM
Yağmur Damlacığım, sıkıntı duanı okuyorum arada, dualar huzur veriyor, Allahı anmak, bazen onunla konuşmak beni rahatlatır.
3:09 AM
Post a Comment
<< Home