Güzellik mi, zeka mı?
Temel'e sormuşlar: Güzellik mi, akıl mı. O da güzellik demiş. Neden diye sormuşlar, Temel de "e güzellik geçicidir da!" demiş. Arada bu fıkra aklıma gelir... Tıpkı dün güzellik yarışması öncesinde ünlüler ile yapılan sohbeti izlerken...
Öncelikle bu tip yarışmalara karşı değilim. Yani yok kadın meta olarak kullanılıyor falan filan safsatalarına inanmıyorum. Alan memnun satan memnunsa insanlara ne? Nasıl ses yarışmaları yapılıp güzel ses bulunmaya çalışılıyorsa insan güzelliği de sınanabilir. Hem artık erkek güzellik yarışmaları da var, eşitiz yani:-)
Neyse konu bu değil... Yarışma öncesinde bir juri üyesi ile sohbet ediliyordu. Kadın diyor ki benim için önemli olan, kültürlü olması, bir kaç dil bnilmesi, üniversite mezunu olması. Şimdi ne alaka? Kardeşim bu güzellik yarışması, kim 500.000 ytl ister yarışması değil. Tabiki de oturmasını kalkmasını bilmeli, belli bir kültürü olmalı ama 3 dil bilse ne olur, bilmese ne olur... Yani güzellik yarışmasında ne olur diyorum. Sonuçta 3 dil bilen, ama diğerlerine göredaha çirkin bir kız mı birinci olmalı. Geçin bunu. Ayrıca günümüzde üniversite okumuş olmak kültürün, entellektüelliğin bir kanıtı kesinlikle değil. Dil öğrenmek de hiç bir şeyin kıstası olamaz. (Hani eşşeklik baki diye bir laf vardır)
Sonuçta ben juri olsam kesinlikle boyuna, posuna, yüz güzelliğine ve gözlerindeki ışığa bakardım. Yani bön bön bakmayacak. Zaten o ışık zeka belirtisidir, okullar değil.Yoksa beş dil bilmiş, iki üniversite okumuş ne yazar.
Yarışmayı son on kalana kadar izledim ve yatmak zorunda kaldım. Zira hala 100 dakikadan fazla zaman kalmıştı! Kim kazandı bilmiyorum.
Yarışmadan notlar:
- Modern ve değişik bir yarışma hazırlanmış ben beğendim
- Sunucuların kadın olanı (Hande Subaşı) abartılı bir şekilde uzunken, erkek olanı ki adını bilmiyorum çok kısaydı. Hiç hoş durmuyor. Yani kadın rahatsız edici şekilde sivri duruyordu. Bence seçimlerde biraz dikkat etsinler,
- Kızların en küçükleri 18, en yaşlısı !!! 24 idi. 24 yaşındaki benim favorimdi. Kızın gözleri tam istediğim gibi ışıl ışıldı. Ve yüzünde bir anlam vardı. Aslında bence insanların yaşı ilerlediğinde yüzindeki anlam derinleşiyor, bakmasını filan öğreniyor. 18 liklerin çoğu doğal olarak daha saf bakıyorlardı.
-Kızların çekingen veya dışa dönük olup olmadıkları kreografilerdeki hareketlerde ortaya çıkıyordu. İçe kapanıklar hoş, şımarıkça yapılan hareketleri yaparken komik oluyor, diğerleri ise çok sempatik görünüyordu.
- Aradaki reklamlar bıktırıcıydı. Eş zamanlı olara başka bir kanaldaki Umutsuz Ev Kadınlarını rahatça izleyebildim, düşünün artık. Erovizyon şarkı yarışmasını hatırlayın! Arada ancak bir iki dakikalık reklam molaları veriyorlardı. İnsana saygı bu işte. Hilafsız 20 dakika süren reklamlara bir dur denmeli!
- Favorilerim, 1, 17,19,5 numara ilk ona girdi. Bir iki favorim de... Sadece 1.82 boyundaki kızı da beğenmiştim ama o giremedi
İşte böyle. .. Dua etsinler, Salı günü yaptılar yarışmayı. Salı günü yapılmamış olsa izlemezdim. Fakat izleyecek fazla birşey yoktu, eşim 9 ve ayrıca güzele bakmak sevapmış:-)


10 Comments:
bende ilk ona kadar izledim bende anlamam canım şu güzellik yartışmalarını katılıyorum sana dil biliyor yada üniversite okumuş diye ne kalaslar ve cirkinler var kaç yıldır genelde canım güxel kızlar dururken onları secerler birde demezlermi türkiyenin en güzel kızı gitsinler ne güzeller var allhım sokaklrda bence öyle yapmalılar daha halktan kızları yani dedğin gibi boy post endam lazım güzel demek için cücutlar zaten 18 yasındaki kızda güzel oluyor yüzzz de önemli cücut var yüz de güzellik yok
12:58 AM
Hem zeki hem güzel olsun. Benim favorim olan kızıl saçlı kazandı. Yine de çok hoşlaşmıyorum bu tür yarışmalardan. Dediğin gibi seyredecek bir şey yoktu ve uykum kaçtı. E bir de Tancım dans etti. Daha ne olsun.:)
3:07 AM
Haklısın Civcivciğim, Pınar Altuğun birinci seçildiği yılı hatırlar mısın, kocaman bir göbeği vardı da dalga geçmiştim başta, sonra o seçildi! Yok dili varmış, yok güleryüzlüymüş. Gerçi sonradan pek yetenekli çıktı kızımız ama ondan daha güzelleri vardı.
4:27 AM
İnce Gülcüğüm, aptal olmasın tabi, aptallık yüze de yansıyor. Kızıl saçlı kızı ben de beğenmiştim. İyi olmuş...
4:27 AM
fikrim yok diyeyim mi?.:)
eşini kediye razı et lütfen. ev arıyorum ev.:(
5:30 AM
Bizde çok az bir süre izledik Renkler. Pınar mayolara acayip taktı, "ayyyy ne ilginççççç anne, niye hepsi aynı çirkin mayoyu giymiş" dedi :)
Kızlar bana fazla uzunmuş gibi geldi nedense :))
6:47 AM
Güzellik bakan gözdeymiş...
Ne demiş Aşık veysel; güzelliğin on para etmez bu bende ki aşk olasa;)))
Biraz felsefe yapayım dedim ama;((
Gerenk yoook bu tür yarışmalar bence lüzümsuz...
öpüyorum seni...
7:12 AM
Yağmur Damlacıkım, iknası zordur eşimin. Aslında çok uyumludur ve beni sevindirmeyi sever ama evde hayvan beslenmesine karşı bir gıcıklığı var ne yazık ki.
7:44 AM
Sevgili Çocuk Gibi, gerçekten de kötüydü gerçekten...
7:44 AM
Sevgili Ev Peris, çok haklısın. İşte anlamsız filan da eğlencelik... Bir çok boş yarışma gibi...
7:45 AM
Post a Comment
<< Home