Wednesday, October 24, 2007

Hayatın renkleri... Bu sıra biraz gri mi ne?

* Dün nasıl yoğundum anlatamam. Yooo, anlatırım aslında... Sabahtan departmandan iki kişiyi de alarak önemli bir toplantıya gittim. İki kişiyi de yanıma alma sebebim onların da toplantılara alışmaları ve projeyi takip etmelerini sağlamak. Yoksa toplantılara sürekli ben ve Wish gidip duracağız. Artık gençleri yollamanın zamanı geldi. Aslında çok önemli olmayan toplantılara yalnız da yolluyorum...

Toplantı Cevahir Alışveriş Merkezinin karşısında bir yerdeydi. Yağmur altında gidip arabayı Cevahir'e bıraktık. Sonra caddeden karşıya geçip yürüdük. O sıra peşimize bir adam taklıldı. Alkolik olduğu belli biri, aramızda erkek olanından para istiyor. Yılmadı peşimize düştü. O kadar tırstım ki! Düşünün şehrin ortası, gündüz vakti. İş Merkezine vardık, içeri kadar girdi. Güvenliğe söyledik çıkarttı. Ama adamdaki cesarete bakın, güvenliğe bile kafa tutuyor.

* Neyse, toplantıdan sonra Cevahirde birşeyler atıştırıverdik, işe geri döndük. Sonra da epey yoğundum. Detay çizip durdum. Özel sistem projelerini seviyorum ama çok zor. Yüzlerce metre yüksekliğinde kulelere sistem geliştirmekten bahsediyorum. Bu konuda Almanyadaki merkeze çok muhtaç olmayı istemiyorum. Sonuçta biz de yapabiliriz Allah'a şükür. Almanya ile bu aralar ilişkilerimiz iyi değil. Nedense işleri anlamazdan geliyorlar, yapmıyorlar, müşteri ile aramızı bozuyorlar. Üstelik yaptığımız büyüklükte işleri hiç yapmamışlar, koca projeler. O müşteri ile ara bozulur mu? Geçen hafta Almanyadan büyük başlardan biri geldi. Müşteri de bunu bir öğle yemeğinde yakalayıp Almanyayı şikayet etmiş. Adam da Almanyaya gidince ortalığı ayağa kaldırmış. Beni aradı, tüm yazışmaları, toplantı tutanaklarını yolladım ve Almanyanın işi yokuşa sürdüğü ve geciktirdiği anlaşıldı. Şimdi bize gıcık olmuşlardır. Sinir tipler.

Almanların ve tüm diğer ülkelerin bize bakışı hep böyle arkadaşlar. Bizim iyi olmamızı, iyi işler almamızı çekemiyorlar. Kaç kez hatalarını yakaladım. Belki de bilinçli yaptılar. Allah muhtaç etmesin ne diyeyim. O nedenle kendi departmanımda gelişmeyi ve kendi kendimize tüm projenin üstesinden gelmemizi istiyorum. Az kaldı inşallah...

* Ağlamak ve gülmek arasında gidip geliyorum son günlerde. Sonbahar sendromu, ülkemizin durumu ve benim ilacı bırakmam ile dayanılmaz bir hal aldı. İlaca yıllardır alışmış bünyem tepki veriyor, bu da sinirlerimi geriyor. Mesela dün akşam güle oynaya denecek şekilde oğluşla matematik sınavı çalışma, arada bilgisayarda benim sevdiği top oyunu ile oğluşun kazandığı puan paraları harcama, battaniye dikme ile geçerken oğluş uyuduktan sonra ağlama krizi ile son buldu. Bir kadeh viski içirdi eşim de biraz kendime geldim. Yoksa uyuyamazdım. Uuzn zamandır da içeyince ne iyi oldu kafam.

* Sabah kendi kendime ağlamamaya karar verdim. Çünkü negatif enerji veriyorum. Bu hiç iyi değil. Ama o anda haberlerde çocuğunu 15 yıl göremeyip (hayvan kocası boşanınca göstermemiş) oğlu kendini bulup askere gitmeden helallik izleyen bir şehit annesinin dramını izledim. Oğlu ona annişko diyormuş. Bunu duyunca ben yine ağlamaya başlamam mı? Bu mümkün mü... Offf, haberleri izleyince kötü oluyorum. Şehit aileleri bir yerde acı çekiyor, ordu gerekli bir savaşa hazırlanıyor, A.merika dur bekle diyor, dalga mı geçiyor, biri kedi bile vermezken sonra fikir değiştiriyor.... Yor da yor... ,İzlemesem, bir iki gülsem vicdan azabı çekiyorum. Sanki ben film izlesem, bir iki gülsem vatan elden gidecek!

Bu ruh halleri içerisindeyim uzun süredir anlayacağınız...

* Kilo vermiyorum. Bir de adet görememe durumum başladı sinir bir şekilde. Zaten geçen o aptal prof. a o nedenle gitmiştim. Ama adam bunun üzerine gitmek yerine hamilemiyim diye iki ayrı test yaptırdı, sonra hamilelik öncesi yapacaklarımıza daldık, planlar yaptık, başka testler yaptırdık. Allah'a şükür Simir testim iyi çıktı. Biraz enfeksiyonum varmış. İlaç verdi. Sonra beni ara, adet göremezsen ilaç vereceğim dedi. Aradım, bir hamilelik testi daha yapacağız dedi. Hoppala! Erken gebelik ve dış gebelik olabilirmiş. İyi de madem öyle bişi var, neden enfeksiyon için ağır ilaçlar verdin? Bir de içirdin? Neyse, diğer test de tabiki negatifti. Ama hala hasta olamıyorum. Adam da beni kıl ettiği için ona güvenim azaldı. Telefonda verdiği ilacı almakta kuşku duryuyorum. Hem bu nasıl tedavi. Gel görüşelim demiyor. Adam taktı benim hamile kalmama. O buna yoğunlaşmış durumda. İyi de adet görmeden nasıl hamile kalacağım?

Yarın başka bir doktora gideceğim. Başka bir hastaneye. Müşteri böyle kaybedilir işte. Bir de asla Prof. a gitmeyeceğim. Hep yoğunlar, çok dalgınlar, bulmak zor. Telefonla iş olmaz!

Siz ne düşünüyorsunuz* Çok mu abartıyorum?

19 Comments:

Blogger sofi said...

Projelerde başarılı olacağına inanıyorum ve hayatı akışına bırak, herşey yolunu bulur.Ak'la kara arasında grilerde var, pembeler, morlar, yeşillerde ve iyikide varlar...

12:59 AM

 
Blogger renkler said...

Haklısın Soficiğim. Tüm renkler de hayatımızın renklerini oluşturuyor zaten. Ama biraz da pembe olsun arada canım? Son zamanlarda hep gri hep gir! Milletçe depresyona girmesek bari...

1:20 AM

 
Anonymous Anonymous said...

DOğru söylüyorsun Renkler ciğim abartmamışsın. Prof.lara ben de hiç güvenmiyorum. HEp para kazanma amaçlı baştan savma iş yapıyorlar. Prof.un iyileştiremedii hastalıkları normal uzman doktorların iyileştirdiğine tanık oldum ben. Prof falan hikaye... Öpüyorum canım. NOlur üzme kendini...sevgiler...

1:37 AM

 
Blogger { seRay } said...

merhabalar ben bu blog alemine yeni katlıyorum sizide gezdiğim diğer bloglardan buldum :) benide aranıza alırsanız sevinirim..:)bloguma beklerim..

2:15 AM

 
Blogger anemon said...

hiçte abartmıyorsuun canim
benmde senden kalır durumum yok ağlama krizleri bendede var ona buna ağlar oldum ..ağlanacak çokta şey var son zamanlarda
adet olmdığındanda öylesindir büyük olasılkla erken yaşta menepoz ablamı olcaz acaba
ayrıca profa gitme benimde proflarla hiç iyi anılarım yok
relaks ol canım benim

2:39 AM

 
Blogger Girls On Blog said...

Konusunda çok iyi ancak akademik kariyere devam etmemiş,işini seven uzman drlarımız çok bence.son tecrübemle sabittir.Ben de bir tüccar profa düştüm de ...anlattım hatta son postta Renklercim.Titr çok önemli değil bence..
Son günlerde çok ağlanıcak şey var ancak mutlu ve de pozitif olmak lazım..ben son bikaç gündür NLP den yardım alıyorum ve bana çok iyi geldi.
sevgilerimle

3:19 AM

 
Blogger Bocuruk said...

Tatlım, adet görememe durumun içinde bulunduğun psikolojiyle, mevsimle de ilgilidir. Kafanı takma rahatla ki normal düzenine kavuşasın. Prf. lar konusunda sana tümüyle katılıyorum. Kötü bir tecrübe de yaşadık biliyorsun bu nedenle. Yaptıkları işin telafisi olmadığını bilmiyor mu bu insanlar?
Sevgilerimle...

3:43 AM

 
Blogger kakaolusevgi said...

Başta bir önceki postun zannediyorum kaç kere açtıysam :))aynı bayraktan dolayı,sonra bir baktım yeni postunmuş.
kesinlikle bebek konusunda abartmıyorsun,ama doktorlar ne kötü durumlarla karşılaştıkları için tepskisiz kalmışlar artık.Ama başka doktora gitmek de en iyi kararı vermişsin,bence ilk önemli olan sana karşı ilgili olan bir doktor,ben buna çok takılıyım.
İnşaallah hayırlısı olur,tabi ilacı da diğre doktora sorark kulaalnmaya başlarsan daha için rahat eder.

5:12 AM

 
Blogger Mutluveumutlu said...

Geçen sene bende bir sene boyunca kullandığım bir ilacı bırakırken çok ekilenmiştim, sinirlerim alt üst olmuştu ama birkaç haftada geçti çok şükür. Umarım seninkide öyle olur.Birde ben doktor 1 senede bırak dedi diye, doktora sormadan 1. senede aniden bırakmıştım, ama önce yarım yarım içip ondan sonra tamamen bırakmam gerekiyormuş.
Bende bu ara Fransılardan çekiyorum, ürün hatalı diye beni az uğraştırmadılar, meğer onların proje mühendisi yanlış yapıyormuş :))
İnşallah gönlüne göre bir doktor bulursun canım.
Öpüyorum çok

5:33 AM

 
Blogger Aysel said...

Renklerciğim, ben de tıpkı senin gibi karışşık bir ruh hali içindeyim. Anaların ağıdını görünce dayanamıyor başlıyorum ağlamaya. Mutfakta yemek yaparken ağladım geçen salı. Çocuklar görüp üzülmesinler diye. Allah evladını kaybeden bütün şehit analarına sabır versin.

Doktorlar, çoğu zamna bizi kobay olarak kullanıyorlar gibi geliyor. Bir ilaç veriyorlar olmadı o zaman bir de bunu deneyelim diyorlar. E kardeşim senin aklın ilk başında neredeydi. Yaptığın ihmallerin sonucuna neden katlatmak zorunda olan ben olayım. Neyse üzülme. Bugün artık PEMBE bir gün olsun...

7:11 AM

 
Blogger renkler said...

Handeciğim, aynen öyle... Üzmemeye çalışıyorum. Aslında Allah'a şükrediyorum. Mızırdanmam biraz şımarıklık ama elimde değil... Geçecek umarım:-)

7:20 AM

 
Blogger renkler said...

Sevgili Seray aramıza hoşgeldin. Aslına blog dünyasının tatsız günlerine rastgeldin. Genelde neşeliyizdir. Ama bakıyorum, pek çok kişi yazmıyor bu günlerde...

7:21 AM

 
Blogger renkler said...

Civcivciğim, Allah korusun. Bu yaşta menapoz olmak istemem. İlk bu ay gecikti ama takip etmek lazım.

7:22 AM

 
Blogger renkler said...

Sevgili Girls on blog, valla senin başına da çok kötü bir prof düşmüş. Bunların hepsi böylemidir nedir? Tabi hepsini aynı kefeye koyamayız. İçlerinde çok iyileri de vardır ama pek rastlamıyoruz işte...

7:23 AM

 
Blogger renkler said...

Bocurukçuğum, inşallah öyledir. Ciddi birşey olmasın da. Bütün planlarım bozulur:-) Bir de rahatsızlık veriyor!

7:24 AM

 
Blogger renkler said...

Kakaolucuğum, bir zaman bulsam gideceğim doktora. Zamansızlıktan ölüyorum. Yarın oğluşun 3 sınavı var. Ben de onunla çalışıyorum. Sıkılıyorum ama ne yaparsın... Haftasonu da dershane var. Bir de temizlik. Neyse, pazartesi tatil:-)

7:26 AM

 
Blogger renkler said...

Mutlucuğum, ben şıp diye bırakmıyorum aslında. Ramazan ayında azaltmaya başlamıştım. Bu ay da haftada bir gün alacağım. Öbür ay tamamen keseceğim. Yine de çok etkiliyor.

7:27 AM

 
Blogger renkler said...

Ayselciğim, keşke hepimiz pembe günlere kavuşsak. Tamamen siyah da değil aslında. Belki arada yeşeriyor bile:-) Herrşey güzel olacak. Bu ümidimi yitirmedim ve gerçekten inanıyorum. En azından birlik içerisindeyi değil mi?

7:28 AM

 
Blogger Yaz said...

Renklerciğim bende aynı senin gibiyim bu günlerde. Sık sık internetten gazetelere bakıyorum en azından kayıp askerlerimizden haber varmı diye. Şehitleri düşününce gözyaşlarıma hakim olamıyorum hala. Allahım hepsinin ailesine sabır versin. Hiç keyfim yok yani. Yazmak bile istemiyor canım.
Bu arada başka doktora görünmelisin kesinlikle. Bilirsin bazen birinin ak dediğine diğeri kara diyebiliyor. Hele ki bu konular hiç ihmale gelmez canım.

7:42 AM

 

Post a Comment

<< Home