Kendinize gelin ey ahali!
Farkında değilim sanmayın!!! Ara ara ağlak zırlak da olsam çevremde dönenleri hep farketmişimdir. Hatta ağlarken, kendimi kaybetmişken bir anda durup annemin yanlış yere koyduğu tabağı farkedip uyarmışlığım ve tekrar ağlamaya dönmüşlüğüm vardır. Bazı blogger arkadaşlarım kendilerini salmışlar, bir hüzün, bir depresyon almış başını gidiyor. Arkadaşların çoğu yazı yazmayı kesmiş. Yazı yazmaya ara verenler mi ararsınız, bir aydır aynı duran sayfaları mı, arada bir isteksizce bir iki cümle yazanları mı, tatile gideceğim diye kadırıp sonra bi daha uğramayanları mı! Ne oluyor arkadaşlar, hadi bir silkinin, kendinize gelin.
Üzüntüler, mutsuzluklar, aksilikler hep olacak. Zaten ben de size yazıp duruyorum. Ama yaşamaya devam etmemiz gerek. İyimserliğimi kaybettiğimde kendime çok kızıyorum. Dün mutsuzdum, bugün beni üzen sorun kapandı mı? Yooo, hayır! Ama yşamaya çalışıyorum.
Yok eğer, benim b,ir derdim yok, sadece yazmak, hiç birşey yapmak içimden gelmiyor diyerekten kendinizi salıyorsanız daha kötü! Aman dikkat. Depresyona girmek üzere olabilirsiniz.
Geçenlerde ağabeyim ile konuşurken ben dedim ki: Bende anksiyetiye (böyle yazılmaz sanırım, idare ediverin) yani endişe hali rahatsızlığı var, ama bu sürekli değil, dönemsel. Yani bir problem ve sorun ile karşı karşıya geldiğimde nüksediyor. Doğru dedi. Ama şöyle de düşünüyorum: Allah korusun Panik atak daha tehlikeli. Çünkü nedensiz de ortaya çıkabiliyor ve tedavisi zor. Soruna neden olan etkiler bitse de sizde durabiliyor bu illet Allah hepimizi korusun. Sonra Allah korusun orada burada kalbim çarpıyor, ölüyorum, fenayım, çok mutsuzum diye ortada kalan tipler olmak da var! Eski eltim bir gün panik ataklarından birine yolda arabada giderken yakalanmış, arabayı yol ortasında stop ettirip kayınbiraderimi aramış. Adamcağız da gelip almış onu oradan. Bir keresinde de saçını boyatırken kuaförden o halde atmış kendini. Boyayı evde çıkartmış. Gerçi boya yaptırırken bana da arada geliyor öyle ciyak ciyak bağırıp kendimi dışarı atmak. Çoookkk sıkıcı. Öyle saatlerce bişi yapmadan oyurmak. Kitap okumak harika fikir o anda.
Lütfen kendinize dikkat edin. Yazmasanız da bezginliğinizi üzerinizden atın. Gerekiyorsa psikolojik destek alın, inanın insanı rahatlatıyor. Büyük bir sorun olmasa da iyi ve profesyonel bir yardım güldürüyor insanı. İlla deliler gitmiyor artık psikolog veya doktorlara...
Bugün Cuma, güzel gün. Gülebiliyorsanız ne mutlu. Kendinize gelmeniz için size iki gün müddet veriyorum ona göre:-) Valla Allahtan yeni arkadaşlar var da bir iki çift satır okuyabiliyorum son günlerde. Oğluş burada olsa "ayyy çok sıkıcısınız " derdi, ona göre! Pazartesi hepinize geleceğim, bakalım yazılarda değişiklik var mı.
Hem evde de burada olduğu gibi mızmızsanız kocanız sizi yakında boşar benden söylemesi!!! Erkekler ağlak kadın istemiyor maalesef... Bakın ben bilem sustum, bugün bir makyaj yaptım en güzelinden, ay gözüme çok güzel gözüktüm (ne megolamanım) saçımın minicik bir tutamına nazar boncuklu tokacık iliştirdim, çok şirin oldum. Harikayım yahu:-P (Bu arada annem- eşim tarafımdan- bana Sıla tokası almış. Çok tatlı bişi... Ama benim sarı saçlarımda yok olup gitti, kendini göstermedi. Siyah saça nefis gider)
Şaka bir yana, Allah hepimize güzel bir haftasonu versin, tüm dertler sorunlar bitsin. Pts hepimiz güleryüzlü bir yazı yazarız inşallah. Di mi ama? Hadi kalkın bakiim... Yüzünüze gözünüze birşeyler sürün, takın takıştırın, güzel bir parfüm sıkın, cazibenize cazibe katın... Akşam eşlerimiz güzel hatun görsün...


36 Comments:
Çok hoşsun renklerciğim....Ben bir önceki yazına yazacağım şeyleri düşünürken , moral verme ve teselli etme anlamımda....Sen ikinci yazını yazmış , kendi moralini düzeltmiş yada üstüne bir tül örtüp orada olduğunuzu biliyorum ama şimdi hayatın tadını biraz çıkaracağım sonra bir ara sizi yine hatırlar işinizi hallederim deyip , diğer blogerlara akıl veriyorsun.....Çok hızlısın renklerciğim çok....Kendimi kablumbağa gibi hissettim...Olmadı ama.....:))
2:53 AM
Bugunovniacığım, bazen kendi hızıma kendim de yetişemiyorum. Belki de sorunum budur. Aslında sıkıntıların üstünü de örtmemek gerekir ama hep onlarla da yaşanmaz ki değil mi? Hem cidden insanlar kendilerini çok bıraktılar bu sıralar. Ben de öyle olmak istemiyorum. Yazı yazmamak bir çözüm de değil. Hem ben yazınca rahatlayanlardanım. Yazar olmalıymışım ben!
3:11 AM
Renkler ciğim doğru söylüyorsun. Ben de sıkıldım hep aynı duran sayfalardan. Benim canımı en çok sıkan konulardan biri de ziyaret ettiğim bazı blog sahiplerinin yorumlarımıza cevap verme nezaketini göstermemesi veya geri dönmemesi.
Kocalar gerçekten ağlak kadın istemiyor. Bİz ağlak koca istermiydik? Hayır! İnsan başladığı şeyi hergün geliştirerek devam etmeli. Özellikle bloglarını ihmal etmemeli insanlar. Çocuk oyuncağı değil ki sorumluluk gerektiriyor. Bakmak, büyütmek gerekiyor, ilgi istiyor. Hem insana da iyi geliyor. üretiyorsun, kendini daha çok tanıyorsun v.s Öpüyorum...
3:16 AM
Güzel ve mutlu bir haftasonu diliyorum canım:)
Sevgilerimle...
4:28 AM
Handeciğim, bazı bloggerler için yazışmak çok önem taşımıyor sanırım. Ama sadece post yazmak değil insanlar ile yazışmak, yorumlar yazmak önemli benim için. O nedenle çok tek taraflı okuduğum blog pek yok. Sadece yemek bloglarına sadece okuma amaçlı giriyorum. Onlar da genelde kendi içlerindeler, yazı bloglarına pek takılan yok. Ama herkesin kendi kararıdır tabi... Biz yazmaya devam edelim. Yazacak hiçbirşeyim yok lafını Allah ettirmesin. Söyleyecek bir sözün olmaması çok acı olur çünkü...
5:01 AM
Bocurukçuğum, ben de sana güzel bir hafta sonu diliyorum. Öptüm...
5:01 AM
On günde 3 kedi, (biri trafik kazası,biri operasyon sonrası"ameliyatı başkası yaptı",biri ani hastalık)kaybedince ister istemez çok üzülüyorum.
Üstelik bütün ev halkının eeen sevdiği,eşiminde oğlumun da buna birşey olsa dayanamam dediği 4 aylık Wicky bu sabah kucağımda öldü. evveli gün iştahı gitti.dün öyle kusmaya başladı. ben akşama eşip gelince iğne yapar açılır diye gayet içim rahatken hiç açılmadı.gece kendini iyice kaybedip gitti.
eşim artık dayanamacak diye bunu bugün ben gömdüm.
ne haldeyim bir düşün........
ama sayfam sadece bununla ilgili değil tabi. başka blogları okuyup dehşete düşüyor,gündemle ilgili çok bir rahatsızlıklar duyuyorum.
derin konu şimdi.
yazsam yazamıyorum,sessiz olmak zor geliyor.
ama....elim varmıyor işte....
5:31 AM
Renklerciğim merhaba canım. Ben de son zamanların ağır aksaklarındanım zannedersem. Eskisi kadar sık yenileyemiyorum blog sayfamı. Üstelik eskisi kadar takip edemiyorum blog arkadaşlarımı. Aslında bu durum miskinliğimden değil yoğunluğumdan. İşlerim çok yoğun. Evdeki yoğunluğum da aldı başını gidiyor. Afacanlar okula başladı biliyorsun. Akşamlarımız ödevlerle ve çocuklara vakit ayırmakla geçiyor. Bu yoğun tempoda bile ağır aksak ta olsa blog işini bırakmış değilim. Üstelik senin yazılarını da epeyce özlemişim. Ben de sana güzel ve renkli bir hafta sonu diliyorum canım. Sevgiler...
5:34 AM
Yağmur Damlacıkım, ne oldu bu kediciklere... İnan çok üzüldüm. Sonuçta onlar da can ve sen çok seviyordun. Senin durumun farklı tabi. Bu kadar kötü günlerde yazman mümkün değil. Ama yaşamak zorundayız. Kendini çok bırakma. Seni çok öpüyorum. Dertleşmek istersen mail at...
5:39 AM
Ebrucuğum, yoğunluk başa bela! Bu sıralar Allahtan işyerinde çok yoğun işlerim yok. Geçen hafta ise komalıktım. Haftaya yine yoğunlaşacağım çünkü toplantılar ve yeni projeler var. İşte böyle, yuvarlanıp gidiyoruz:-) Oğluşları ve seni öptüm.
5:40 AM
Tamamen katılıyorum canım. Hayatta herşey anlık zaten. Bazen tam böyle bir şeye kahrolacakken, düşünüyorum. Bir kaç dakika sonra bu kadar sağlıklı olmayabilirim. Ya da daha sonra başıma daha kötü şeyler de gelebilir. Şimdinin, bu anın tadını çıkarmak en güzeli. Sıkıntılar elbette bizim için ama, üstesinden gelinmeyecek dert olmasın yeter ki.. neyse çok uzatmayayım. Fekat ben bu ara pek fazla süslenmeyeyim diyorum. Ne olur ne olmaz, benimki işkillenmesin şimdi durduk yerde.:)) Allah neşeni artırsın. Sen var ya, süpersin şeker. Böyle fıstıklı lokum, tobleron çikolata gibi bi şeysin yahu..
8:12 AM
tüm dertler sorunlar bitsin.. amin..
ha gayret diye diye güzellikleri görebilmek lazım başımız batmışken karanlıklara.. ama ha diyince de olmuo..
her yeni gün yaşıyorsan nefes alıyorsan şükret gerisi elbet düzelir sen yeni bir güne uyanabildiğine dua et derler..
nerde dert ona takılıp kalıyoruz oysa.. ben de takıldım aylardır.. hatta senesi oldu..
elbet düzelicek.. inanıyorum..
12:08 PM
Renklercim,özlemişim seni,bu hafta işlerin yoğunluğundan,yorum yazamadım.Şimdi geldim.Ne hoş bir yazı olmuş böle,içim açıldı.Kesinlikle her söylediğine katılıyorum,hatta ben genelde iyi şeyler yazmaya çalışıyorum,kırgınlıklarımı yazmayıp,saklıyor muyum,ASLA hayır,saklamanın aksine,kendi kafamdan da siliyorum ki,hep unutmaya gzüel anları yaşamaya,mutlşu olmaya çalışıyorum.
Canım gerçekten erkekler somurtkan hayat arkadaşı istemiyorlar,elimde olmadan yüzüm düşse de,hemen kendine gel Emayn diyorum ,önce sen kendini düzeltmelisin ki,karşındaki de senden zevk alsın.
Daima böle enerji dolu,huzurlu,iyimser,mutlu olman dileğiyle.
12:25 PM
cnaım benim herkesi uykudan uyandırdın bende dün yazını okudum hemen bi şeyler yazdım ama buraya yorum bırakmayı unutmuşum :))))
sevgiyle kal cnm
11:57 PM
Süper bir yazı olmuş. Hakikaten bizi kendimize getirdin :)Kendi adıma teşekkür ediyorum sana.
Sana güzel bir haftasonu diliyorum ve çok çok öpüyorum
1:13 AM
renklercim düşündüklerine katılıyor ve aynı sıkıntılara sahip olduğumu üzülerek belirtmek istiyorum,bloguma ekli arkadaşlardan tıklayıpta yeni yazılarını okuyabildiğim o kadar az ki,üzülüyor insan tabi...
yok ben asla miski olamam ,bloğa yazmazsam çatlarım ben....
bugün katmerini deneyeceğim...
1:25 AM
Renklerciğim ben sana ne diyeyim ki ağzımdan almışsın tüm söylemek istediklerimi ağzına sağlık blog kardeşliği uyuyor uyanınnnnnn...
8:38 AM
Merhaba Renklerciğim, aranıza yeni katıldım bende. Umarım yakın zamanda benim sayfamın okuyucularıda çok olur. Karamsarlıktan bahsetmişsin. Doğru o hepimizin baş belası. Ama bizleri bu yazınla renklendirdin doğrusu. Teşekkürler. Sevgiyle kal...
4:22 AM
renkler selam canım.blogu bırakmış arkadaşlarımı gezerken keşfettim seni ve iyi oldu.zira aynı modda geziniyordum bende:)arkadaşlarıma uğradıktan sonra bloga dönüp güzel şeyler yazasım geldi:))pazartesi benide kontrol edermisin.tanıştığımıza sevindim.
9:25 AM
Ayy ne güzel yazmışsın içimize su serptin be ablacım, haklsın ama vallahi benimki yazmamaktan değil fırsat bulamamaktan..Bundan sonra daha dikkatli olacağım söz...Öptüm seni
yüzümüzde gülücükler açtırdın :))
2:17 PM
İnce Gülcvüküm, haklısın valla, şu cep mesajı olayından sonra sen bir müddet makyaj filan yapma:-) Bu arada fıstıklı lokum benzetmende çok haklısın. Zira kilom aldı başına gidiyor ve lokum formuna ulaştım. Ama her pazartesi olduğu gibi ne yapıyorum? Tabiki de rejime başlıyorum:-)
10:41 PM
CCC, amin diyorum. Güzel yazılar gelsin hadi geri... Yazalım, paylaşalım, güzelleşelim:-)
10:41 PM
Kakaolucuğum, yoğun olunca yazılamıyor, benim de başıma geliyor. Mesela bugün çok yoğun olacağım, öğleden sonra da toplantım var dırşarıda... Ama yarın inşallah yazacağım olanı biteni. En azından kendimize enerji toplamalıyız. Kendimizi bıraktıkça herşey daha kötüleşecek yoksa...
10:43 PM
Sevgili Hisler, uyandırabildiysem mutlu oldum. Geleceğim senin oraya, bakalım enerji gelmiş mi geri...
10:44 PM
Mutlucuğum, kendinize getirebildiysem mutlu oldum. Aslında sen sık yazanlardansın. Hatta ilk zamanlar her gün yazıyordun. Bu bir gelip geçici dönemdir diyorum, yeni yazıları bekliyorum. Ben sizi okumayı seviyorum yahu! :-)
10:49 PM
Periliciğim, hepimizin bunaldığı zamanlar oluyor. Yazmayan arkadaşları da anlıyorum aslında. Senin yazmayı sevmen çok güzel, bendensin... Yazalım, güzelleşelim:-)
10:51 PM
Elçinciğim, ha diline sağlık. Blog kardeşliğinin uyanması lazımmmmm!
10:51 PM
Sevgili Muhabet çiçeği, aramıza hoşgeldin, umarım istikrarlı yazan bloggerlarımızdan olursun. Seni ziyarate geleceğim...
11:11 PM
Sevgili Berfin, aramıza hoşgeldin... Seni de kontrole geleceğim:-)
11:11 PM
Gamzeliciğim, ev kadınları daha yoğun oluyor. Ama bizi ihmal etme:-)
11:12 PM
Canim cok cok haklisin. Ve ben de o bahsettigin kisiilerden biriyim dgl mi??? :((
Maalesef.
1:08 AM
hay ağzına sağlık renklerciğim cok doğru söylüyorsun herkese bir seyler oldu gerçi bunların içinde bende varım ama bundan sonra günlük her seyi yazmayı düşünüyorum hadi hep beraber silkinelim
2:00 AM
Canım valla çok haklısın kimsecikler yok, herkes kaçtı. Ben eski günleri özlüyorum vall. Ne okumaya ne yorum yazmaya yetişebilirdim. öyle olunca da insanın daha çok yazası geliyodu. Bakalım herkes ne zaman dönecek :p
11:48 PM
Kuğucuğum, sen sıranın en başındasın!!! Oysa eskiden ilk seni okurdum. Bilirdim ki Kuğu orada, yeni bir yazı ile...
11:55 PM
Civcivciğim, günlük şeyleri yazmak hoş oluyor. Dönüp baktığında önemli de olsa önemsiz de o günleri anacaksın. Mesela ben geçen sene ilk defa ne zaman kaloriferi yaktığımı bloğumdan okudum...
11:56 PM
Kelebekçiğim, sen yaz. Okunsun okunmasın. Yakında yine başklayacaktır güzel yazılar, inanıyorum.
11:57 PM
Post a Comment
<< Home