Tuesday, May 27, 2008

Balkon ve Fındık

Beni hala arayan soran arkadaşlarımın olduğunu bilmek çok güzel. Gerçek hayatta saçma sapan arkadaşlıkların içerisinde yaşarken burada, sanal da olsa dostlarımın olduğunu bilmek o kadar rahatlatıcı ki!

* Yaz geldi... Balkon sefalarım başladı... Yemek yedikten, sofrayı topladıktan, mutfağı temizledikten, çocuğun derslerini kontrol ettikten sonra elime çayımı veya kahvemi alıp balkonda oturmayı seviyorum... Eşim hala üşütür korkusu ile balkona çıkmayı reddediyor! Oğluşun "tabi kar yağıyor" dalgalarını da görmezden gelerek...

Neyse, benim yalnız başıma çayımı alıp balkona oturduğum saatler aslında ev koşturmalarının ya tüm hızı ile devam ettiği ama son ana yaklaştığı veya yerini sessizliğe bıraktığı saatler oluyor.

Sitede orta alana bakıyor balkonumuz. Etrafında 9 tane blok var... Mutfakların, salonların ışıkları yanıyor ve içlerinde kimbilir ne hayatlar yaşanıyor. Bizim orda pek perde örtme huyu da yoktur. Herkes tülleri dahi sonuna dek açar ve nasılsa rahat rahat oturur! Bazen gözüm de kayıyor bu camdan evlere:) O zaman kendimi Alfred Hitchcook'un Arka Pencere filminin bacağı alçıda, sıkılmış, o nedenle evleri gözetleyen kahramanı gelir. Hani bir çok apartman bir avluya bakar ve herkes ne yapıyor açıkça bellidir ya!

* İnce Gülcükümü okurken bloğuna koyduğu köpeği gördüm ve aklıma köpeğimiz Fındık geldi... Yoo, hayatımızda çok uzun süre yer almış bir hayvan değildi ama hep anımsarım...

Fındığı Benim şu meşhur Mavi Güvercinler Feministi Kuzenimin annesi bizim evin yakınlarında mini minnacık bir yavru iken bulmuştu. Her tarafına dikenler batmış, ağlıyormuş. Uzun süre bekleyip annesinin gelmediğini görünce eve getirmişti. Kuzenim ve ben bu minik yaratığa aşık olmuştuk. Yengem onu veterinere götürdü, aşılarını yaptırdı. Fındık artık bizimdi!

Fındık yavruluğunun verdiği yaramazlıkla her yeri zapdetmişti. Bizi güldürüyor ve aklınca koruyordu. Şöyle ki: O sıra biraz rahatsızlandım, eve iğneye gelen adamın paçalarını ısırıp ona rahat vermiyordu... Yaramazlığı ev ahalisini kızdırınca onu odaya tıkmak ancak onunla oyun oynar gibi koşup peşinizden gelmesini sağlamak ve o girince odadan çıkıp kapıyı kilitlemek ile mümkün oluyordu!

Bu işe fena bozulmuş bir kadın vardı! Annem! Temizlik hastalığı, evdeki aşırı hareketlilik, tuvaleti için onu dışarı götürmekten bir süre sonra sıkılacağımızı ve bu işin de ona yükleneceğini bilmesi annemi isyana sürükledi. Ya ben, ya o dedi! Fındık kalsın dedik:P Yemedi tabi... Fındık ağabeyimin bulduğu veya bulduğunu iddia ettiği hayali bir eve gitti:(

İşte böyle. Nostalji yapmayı özlemişim:) Eski Renkler geri geliyor mu ne! Maşşallah deyin kızlar!

14 Comments:

Blogger böğürtlengözün annesi said...

Evet evet,isteriz isteriz, eski renkleri buraya isteriz...
Hadi beee, bak yazda geldi, balkonlar şenlendi, hadi sende şenlen artık...

4:47 AM

 
Blogger SenaBera said...

Evet eski Renkleri hala bekliyoruz ve kocaman MaşAllah canım....

12:56 AM

 
Blogger Yaz said...

Bende uzun süredir yazamadım ve sizleri ziyaret edemedim ama baktım ki sende öyleymişsin. Hadi silkinelim kendimize gelelim bak yazda geldi hadi eski Renklerde gelsin artık :)

3:42 AM

 
Blogger Unknown said...

Öncelikle maşallah:)gelsin eski renkli günler...bir balkonum bile yok anlıyormusun köpeğim zaten hiiiç olmadı....

6:33 AM

 
Blogger Muhabbet Çiçeği said...

Yaz geldi balkon keyifleri başladı bizim burdada. Ne güzeldir çayını alıp öyle balkon sefası yapmak. Bizim buralarda perdeler hep kapalıdır genelde:))
Bende eve köpek sokmazdımm çünkü çok aşırı titizim :)
Balık iyidir:)
Maşallah diyelim canım.
Sevgiyle kal

9:08 AM

 
Blogger [ fiкяiмiи iиcє güℓü ] said...

Bernard, defol be... didtir git...

Gülüüüm, maşallah 41 kere. Söyle ne resmi istersin? Seni gaza getireyim madem resimlerimle.:)

Biz hep burdayız, meraklanma. Yani inşallah...

2:55 AM

 
Blogger Girls On Blog said...

Geri gelmene sevindim:)Eski performansına ve neşene kavuşmanı dilerim bir an önce..öptüm

10:53 AM

 
Blogger renkler said...

Kimdir be bernard ya!!!

12:11 AM

 
Blogger EBRU said...

Renklerciğim ben de Renklerin eski renkli yazılarını istiyorum ona göre :) Çok öpüyorum seni...

10:35 PM

 
Blogger ev perisi;) said...

Bende hep dolaşırken yada balkondan seyran ederken hep düşünürüm başka bşka hayatları...

Özelliklede eski restore edilmemiş yıkık evlerin önünden geçerken duvarların dili olsada konuşsa derim hep içimden...

Hoşgeldin aramıza yani evine...

9:23 AM

 
Blogger Nasıl geçti habersiz... said...

bak tatlım, belki ilgini çeker.:)))
http://yagmur-damlasi.blogspot.com/2007/06/muhacir-yemei.html

9:24 AM

 
Blogger Gamzeli said...

İnsan arada nostaljik yapmak istiyor, eski günleri özlüyor. Bugün işten gelirken koku geldi burnuma ve o koku bana eskileri hatırlattı..

Senide okurken bizlerde eski günlere dalıyoruz iyi oluyor..
öptüm canım seni..

9:41 AM

 
Blogger BALDAN TATLI said...

Sana kocaman maşallah. Eski de olsa yeni de olsa farketmez. Yorum yazmasamda her zaman, yazılarını okumak hep zevk verici. Sen iyi ol ve kendine iyi bak yeter.

8:08 AM

 
Blogger anemon said...

renklerciğim sende benim gibi yoksun ortalarda dönelimi artık eskiye ne dersin
balkon safasımı ebnim artık bir balkonum yok maalesef ev ufak olunca kenilerini mutfağa dahil etmek zorunda kaldım
ki en sevdiğim seydir ömrümüyediyle bneim baklonda yemek yemek oturup sohbet etmek
ancak termalde b u keyfi sürüyoruz ne yapalım
öpüyorum seni canım

9:47 PM

 

Post a Comment

<< Home